Manavgat’ın Kavaklı Mahallesi'nde 28 Temmuz’da çıkan ve 4 hektarlık ormanlık alan ile çok sayıda ev ve iş yerinin zarar gördüğü yangın ile ilgili dava, ‘çocuk mahkemesi’ sıfatıyla Manavgat 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde olarak görüldü. Davayla ilgili hazırlanan Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianamede, M.A.T. hakkında ‘kasten orman yakmak’ ve ‘olası kastla mala zarar vermek’ suçlarından 7 yıl 1 ay hapis, 6 bin 667 gün adli para cezası, C.Y. hakkında ise aynı suçlardan ve azmettirici olduğu gerekçesiyle 14 yıl 1 ay 20 gün hapis ve 13 bin 333 gün adli para cezası talep edildi.
Sanıkların yaşlarının küçük olması nedeniyle kapalı gerçekleştirilen duruşmalarda ifade veren M.A.T., ormanın kenarından yürürken C.Y.’nin kendisini çağırdığını belirterek “Beni ‘ormanı yakmazsan ablanı ve kardeşini öldürürüm’ diye tehdit etti. Daha önceleri C.Y. ile ablam Y.T. sevgiliydi, sonra ayrıldılar. İstemiyordum, C.Y. beni tehdit edip, ormanı yakmamı istedi ve bana bir çakmak verdi. C.Y.’nin yanında olan diğer 3 kişi de ormanı yakmam için beni tehdit etti. Çakmakla kuru dalları tutuşturdum, C.Y. ve arkadaşları kaçtı. Yangını söndürmeye çalıştım ama söndüremedim” dedi. Mahkeme başkanı M.A.T.’ye “Daha önce farklı anlatmışsın, doğrusunu söyle” deyince M.A.T. “C.Y.'yi ablamla bir dönem arkadaşlık yaptığı için tanırım. Ormanın içinde C. Y’nin ablama sarıldığını ve öptüğünü gördüm. Bir defasında C.Y. benim boğazımı sıkmıştı. Bu nedenden C.Y.'nin ismini verdim. Söz konusu ormanı hiç kimseden talimat almadan kendi isteğimle yaktım. Ormanı yakmam konusunda beni kimse tehdit etmedi. Çok pişmanım. Yangının büyüdüğünü görünce söndürmeye çalıştım ama olmadı” dedi.
TAHLİYESİ VE BERAATI İSTENDİ
Tutuklu sanık C.Y. ise suçsuz olduğunu, ormanı yakmadığını ve yaktırmadığını belirterek, “Olay günü M.A.T. ile konuşmadım. Daha önceleri kendisiyle sürekli kavga ederdik. Kendisi bana küfredip, kaçardı. Kendisini bir keresinde yakalayıp, boğazını sıkmıştım. M.A.T.’nin ablası ile gönül ilişkim olmuştu. Bana husumet duyması nedeniyle iftira atmış olabilir. M.A.T.’ye çakmak vermedim, kendisiyle sohbet bile etmedim” diye konuştu. C.Y. suçsuz yere cezaevinde olduğunu söyleyerek tahliyesini ve beraatını istedi. Şikayetçiler de ev ve iş yerlerinin yandığını belirterek, zararlarının tazmin edilmesini ve suçluların cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, ilk duruşmada C.Y.’yi tahliye ederken, M.A.T.’nin de devlet yurdunda kalması yönündeki tedbiri kaldırdı.
SAVCI CEZALANDIRILMA TALEP ETTİ
Davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık C.Y.’nin yangın devam ederken, sosyal medyadan ‘yanıyozke, devamke’ sözlerinin olduğu bir video paylaştığını, duruşmalarda verdiği ifadelerin ise suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu belirtti. Esas hakkındaki görüşte diğer sanık M.A.T. hakkında İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesi tarafından verilen raporda ‘kasten orman yakma’ fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin bulunduğu anlatıldı. Savcı, her iki sanığında cezalandırılmasını talep etti.
7 YIL HAPİS VE 120 BİN LİRA PARA CEZASI
Manavgat 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda, suça sürüklenen çocuk M.A.T. ‘kasten orman yakma’ ve ‘olası kastla mala zarar verme’ suçundan önce 7 yıl ceza vardi. M.A.T.’ye ayrıca 120 bin TL adli para cezası verildi. Mahkeme, dava çerçevesi de 4 ay tutuklu kalan C.Y.’nin ise beraatine karar verdi. Kararda, C.Y.’nin beraatine karar verdi. Mahkeme kararında C.Y.’nin tutuklulukta geçirdiği sürelere karşı tazminat davası açabileceğini de belirtti. Davayla ilgili hazırlanan gerekçeli kararda, sanık M.A.T.’nin hakkında açılan davada önce 16 yıl hapis cezası verildiği, sanığın olay sırasında yaşının küçük olması nedeniyle cezasının 8 yıla düşürüldüğü, sanığın duruşmalar sırasında sergilediği davranışlar nedeniyle herhangi bir indirim yapılmadığı anlatılarak, “Sanık M.A.T. hakkında verilen hapis cezasının 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2’nci maddesi uyarınca 7 yıldan fazla olamayacağı anlaşıldığından 7 yıl hapis ve 4 bin gün karşılığı 120 bin lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildi” denildi.
Kararda davada yarılanan diğer sanık C.Y. hakkında yapılan değerlendirmede ise, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun ilamında, ‘Ceza mahkemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birinin ‘suçsuzluk’ yada ‘masumiyet karinesi’ olarak adlandırılan kuralın uzantısı olan ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartının suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmadan kesinlikle ispat edilmesidir’ denildiği hatırlatıldı. Manavgat 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi kararında sanık C.Y. için ‘kasten orman yakmak’ ve ‘mala zarar vermek’ suçlarından dava açıldığı belirtilerek, “C.Y.’nin üzerine atılı suçlardan cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil tespit edilemediği ve bu sebeple suçun işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından ayrı ayrı beraatine karar verildi” denildi.
KARAR İSTİNAF EDİLDİ
Gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin ardından davada hapis ve para cezası alan M.A.T.’nin avukatı Serhat Altuğ tarafından Antalya Bölge İdare Mahkemesi’nde istinaf başvurusu yapıldı. Başvuruda, mahkeme kararının yasaya ve usule aykırı olduğu belirtilerek kaldırılması talep edildi. İHA