GÜNDEM

AYM’den Emsal “Barışçıl Eylem” Kararı

Anayasa Mahkemesi, bildirimsiz ve izin verilmeyen alanda yapılan barışçıl bir basın açıklamasına kesilen idari para cezasını, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali olarak değerlendirdi. Mahkeme, cezaya dair gerekçelerin yetersiz ve demokratik toplum düzeniyle bağdaşmadığını vurguladı.

Abone Ol

Anayasa Mahkemesi, bildirim yapılmadan ve idarenin belirlediği alan dışında düzenlenen bir basın açıklaması nedeniyle verilen idari para cezasının, Anayasa’nın 34. maddesiyle güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiğine karar verdi.

AYM: Barışçıl Eyleme Ceza Hak İhlali

Çiğdem Serin, 25 Ekim 2020’de Mersin’in Güvenevler Mahallesi’nde, bir mağaza önünde düzenlenen "Güvenceli çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz" temalı eyleme katıldı. Mersin Halkevleri tarafından sosyal medyada duyurulan bu etkinlik, güvenlik görevlilerinin açık kaynak araştırmasıyla tespit edildi. Pandemi koşullarında gerçekleşen eylemde katılımcılar maske taktı ve aralarında sosyal mesafeye dikkat etti.

Mersin İl Emniyet Müdürlüğü, 3 Kasım 2020’de düzenlenen tutanakta, eylemin bildirimde bulunulmadan yapıldığını, belirlenen alanların dışında gerçekleştirildiğini ve kamu güvenliği ile sağlığı açısından risk oluşturduğunu belirtti. Bu gerekçeyle Serin’e 392 TL idari para cezası kesildi. Tutanakta, delil olarak sadece “izinsiz basın açıklaması yapmak” ifadesine yer verildi.

Serin, barışçıl ve anayasal bir hakkını kullandığını savunarak cezaya itiraz etti. Ancak sulh ceza hakimliği, eylemin bildirimsiz yapıldığını ve belirlenen alan dışında gerçekleştiğini belirterek itirazı kesin olarak reddetti.

“Para Cezası Demokratik Topluma Uygun Değildir”

Bunun üzerine Serin, 24 Haziran 2021’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı. AYM, daha önceki kararlarına atıfla, barışçıl eylemlere verilen idari para cezalarının hafif olsa da caydırıcı etki doğurabileceğini vurguladı.

Mahkeme kararında, “Kolluk tutanaklarında ve hakimlik kararında eylemin kamu düzenini bozduğuna ya da ciddi tehlike yarattığına dair bir tespit bulunmamaktadır. Olayın sonradan sosyal medya aracılığıyla tespit edildiği, kolluk kuvvetlerinin olay yerinde bile olmadığı görülmektedir” ifadelerine yer verildi.

AYM ayrıca, Serin’in eylemi organize eden ya da yöneten biri olmadığını, cezanın zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığına dair ilgili ve yeterli gerekçelerin ortaya konulamadığını belirtti. “Bu nedenle başvurucuya verilen idari para cezası, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun değildir” denildi.

Anayasa Mahkemesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Tazmin talebini reddeden Yüksek Mahkeme, ihlalin sonuçlarının giderilmesi amacıyla kararın bir örneğini Mersin 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdi.