Veli- Der Antalya Başkanı Koç: "Yoksulluk Çocukları Vuruyor"

Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda yaptığı açıklamada Türkiye’de çocukların yaşadığı sorunlardan bahsetti. Koç, “Son yıllarda çok hızlı artan yoksullaşma süreci öncelikle en kırılgan grup olan çocuklarımızı vurmuştur” dedi.
Veli- Der Antalya Başkanı Koç: "Yoksulluk Çocukları Vuruyor"

Veli-Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, “23 Nisan, dünyada çocuklara armağan edilmiş ilk ve tek bayram olarak bilinmektedir. Buna rağmen, Türkiye’de çocukların eğitim ve sağlıklı yaşam hakkı başta olmak üzere, en temel hak ve özgürlükleri tehdit altındadır. Çocuklara yönelik şiddet, istismar, cinsel saldırı ve ayrımcı uygulamalar gündemden düşmemekte, çocuk işçiliği ve çocuk emeği sömürüsü artarak sürmektedir. Siyasi iktidar, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlamak için adımlar atmak yerine, uyguladığı politikalar üzerinden her yıl binlerce çocuğumuzu Diyanet İşleri Başkanlığı’na, dini vakıf ve cemaatlere teslim etmekte, çocukları eğitimden kopararak erken yaşta evlenmeye, ucuz iş gücü olarak çalışmaya zorlamaktadır” dedi.

ÇOCUK EVLİLİĞİ SORUNU SÜRÜYOR

Başkan Koç, “Türkiye’de özellikle kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi sorunu sürmektedir. TÜİK’in resmi verilerine göre geçtiğimiz yıl çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarının sayısı 20 bin 779 olmuştur. Okula gidemeyip çalışmak zorunda bırakılan, çocuk yaşta evlendirilen, cezaevlerinde olan, cemaatlere, tarikatlara, dini yapılara mecbur bırakılan  en temel hak ve özgürlükleri yok sayılan çocuklar için kutlanacak bir günden bahsetmek mümkün değildir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sıradadır. Son yıllarda çok hızlı artan yoksullaşma süreci öncelikle en kırılgan grup olan çocuklarımızı vurmuştur. Çocuklarımızın önemli bir bölümü yetersiz beslenme sorunu yaşamakta, bu durum çocuklarımızın fiziki ve zihinsel gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.

LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM TEMEL HAKTIR

Başkan Koç, “Çocuklarımızın çocukluklarını yaşayabilmelerini sağlamak, onları her türlü fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel istismardan korumak; anne, baba ve çocukların bakımıyla yükümlü olanların yanı sıra devlet ve toplumun en temel ortak sorumluluğudur. Bu nedenle Türkiye’nin de imzaladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi doğrultusunda demokratik, eşit ve özgürlükçü politikalar üretilmeli ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne konulan çekinceli maddeler derhal kaldırılmalıdır.  Başta çocuklarımız olmak üzere, herkes için eşitliğin, özgürlüğün, barışın ve kardeşliğin hâkim olduğu, bağımsız, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir Türkiye'de tüm çocukların yatağa aç yatmadığı, eğitim ve sağlık hakkından eşit koşullarda yararlandığı, hiçbir tehlike ve tehdide, tacize maruz kalmadan, gelecek kaygısı duymadan sağlıklı ve güvenli bir ortamda çocukluğunu yaşayabildiği bir dünya umuduyla, çocuklarımızın en temel haklarından olan kamusal, nitelikli, parasız, cinsiyet eşitlikçi, laik, bilimsel eğitim hakkına sahip çıkmaya, çocuk işçiliği ve evliliği ile mücadeleye ,okul öncesinden üniversiteye; okullarda bir öğün yemek ve temiz su  en temel haktır demeye çağırıyoruz” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.