Özgür Özel Antalya'da: Antalya Milletin Kalesidir

Cumhuriyet Halk Partisi, Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için Antalya Kepez’de yaptığı mitingde ‘İmamoğlu’na özgürlük’ dedi.
Özgür Özel Antalya'da: Antalya Milletin Kalesidir

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınması ve 23 Mart’ta da tutuklanması sonrası CHP, yurdun çeşitli kentlerinde ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerine başlamıştı. 1 Haziran’da Antalya’da yapılan mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel başkan yardımcıları, Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, CHP eski Genel Başkanı Hikmet Çetin, Antalya milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, parti yöneticileri, üyeler ve Antalya halkı katıldı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ‘özgürlük çağrısı’ Antalya sokaklarında yankılandı.

"İMAMOĞLU BİZİM ÇOBAN YILDIZIMIZDIR"

Antalya’da on binlere konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Canım Antalya, güzel Antalya'm tarihi kadim Antalya'm selam olsun sana. Atatürk'ün dünyanın en güzel yeri dediği şehirdeyiz. Zalimin zulmünden size sığınmaya, Antalya'nın vicdanında yeniden doğmaya, kendimizi millete emanet etmeye geldik. Bir Yörük dedem 'Hiçbir zalim çoban yıldızını söndüremez, Toroslar gibi dik dursun Ekrem' dedi. Yörük dedenin sözlerinde aslında hepimiz biliriz ki Mustafa Kemal'in sözleri gizlidir. Toros Dağları'Na bakın orada tek bir yörük çadırı görürseniz orada duman türüyorsa dünyada hiçbir kuvvet bizi yenemez' Çoban yıldızı çok parlaktır ama alacakaranlıkta görünmez olur ne zaman güneşin doğuşu yakındır o zaman gösterir kendini. Ekrem Başkan'da alacakaranlıkkta. 74 gündür bir zindanda tutuluyor. Her karanlığın bir aydınlığı vardır. Ekrem başkan günü geldiğinde zalimlere öyle bir parlayacaktır ki o zalimler neye uğradıklarını şaşıracaklar. Selam olsun Silivriy'ye selam olsun Ekrem İmamoğlu'na. Sen dalga operasyonlarla milleti korkutacağını, rakiplerini hapse atarak kazanabileceğini sandın. Sen tehdit ettince bu meydanlar doluyor. Bu millet asırlık kazanılmarlına sahip çıkıyor. Demokrasiyi, sandığı, Atatürk'ten aldığı emaneti sana kaptırmayacak. Sokaklardan meydanlardan korkarsın, gel bak bu meydanda korkan kimse var mı? Bu meydanı dolduran ne benim ne CHP bu meydanı dolduran milletin iradesidir. Bu millet sizin zulmünüze karşı ayaktadır" dedi.

"ANTALYA MİLLETİN KALESİDİR"

CHP GEnel Başkanı Özgür Özel, "19 Mart'Tan itibaren 7 gün 7 gece önce Saraçhane'de sonra Maltepe'de ve diğer illerde, milyonlarla beraberdik. Artık eski siyaset yok. Artık kimsenin kalesi yok. Ne Konya ne Yozgat AKP'nin kalesidir. Antalya bir öyle bir böyle değildir. Bütün kaleler milletindir. Güzel Antalya demokrasinin kalesidir. Kutuplaşma artık sona ersin bu millet istediği huzura kavuşsun. Yaşadıklarımızın adını doğru koymak lazım. iki tür darbe var. birini askerler yapar birisini siviller. 19 Mart'ta ki darbede diğer darbeler gibi darbedir. Bu sefer arkasında askerler değil, arkasında rakibinden korkan birisi, arkasında milletin desteği olmayan bir akıl halefine engellemek için yöntemlere başvurmuştur. Erdoğan sandıkta yarışmaktan korkkmuştur. Darbe postalla değil cübbe ile gelmiştir. Bu darbenin karargahı Beştepe, silahı yargıdır. Biz onun iftiralarında, saraydan yönettiği darbeye karşı 81 ilden ayrı ayrı büyük bir ceasretle sesimzii yükselttik. Söz milletindir. Adayımız yanımda sandığı önümde istiyorum.Adayımı bırak sandığımı getir. Adayımı sandıkta yaraştıracak cesaretin varsa karşımıza çıkacaksın. Zulmünün sonuna geliyorsun. Ekrem İmamoğlu geliyor bir devir bitiyor yeni bir devir başlıyor" dedi.

"MEYDANLARDA BÜYÜYORUZ"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Arkasında milletin desteği olmayan bir iktidar var, olsaydı sandıktan korkmazdı. Artık devletin itimat etmediği bir iktidar olduğu ifade edilmezdi. Olsaydı 3 savcının 3 hakimin arkasına sığınmazdı. Milletin güvenmediği bir iktidar var. Bunlar bir avuçtur. Bir avuç insan ülkeye ihanet etmektedir. Biz milyonlarız. Onlar az bir çokuz. Onlar koca koltuklarında küçülürken biz meydan meydan büyüyüyoruz. Demokrasilerde millet vekaletini verdikten sonra bir köşede oturmaz. Kendisiyle ilgili her konuda sözün ve kararın sahibi millettir. İktidar bu yekileri kötüe kullanırsa, her sokak her meydan her fabrika birer meclistir. Bugün Kepez meydanı da bir meclistir. Biz salon siyasetçisi değil milletin siyasetçiyiz. Biz atanmışlara kendimizi alkışlatıp, sokaktan kaçmayız. CHP sokaktadır, meydandadır, milletiyle omuz omuza iktidara yürümektedir" dedi.

DİPLOMA İPTALİNE TEPKİ

Genel Başkan Özgür Özel, "Ekrem başkan 6 yıllık görev süresinde hiç olmadığı kadar müfettiş ve denetim gördü. Sayıştay denetimlerinden geçti, Her şeyi didik didik ettiler hiçbir şey bulamadılar. Darbe planlarını öne çektiler. Önce 18 Mart'ta bir iftar vaktinde 31 yıllık diplomasını iptal ettiler. Bunu yurt dışından gelenlere anlatınca inanamıyorlar. Bundan 35 yıl önce İstanbul Üniversitesi gazetelere ilan verdi. yata geçiş isteyen öğrencileri davet etti, inceledi ve kayıtlarını yaptı. Uygun dersleri saydı ve geri kalanını okuttu. Onları mezun etti, diplomalarını verdi. 31 yıldır o diploma ile çalışıyorlar. Ekrem İmamoğlu'ndan korkutukları için bir dekanı lise mezunun çeviren bir anlayışla karşı karşıyayız. Erdoğan Ergenekon'da bu davaların savcısıyım diyordu. Zekeriya Öz'Ü koruyordu ve kefilim diyordu. O Zekeriya Öz'e kefil olurken bende bu milletin şerefli askerlerine kefil oldum. Erdoğan'IN kefil olduğu öz bir fare gibi kaçtı benim kefil olduğum İlker Başbuğ, sizin aranızda alnı açık geziyorlar. O yine birine kefil oluyor ben de İmamoğlu'na kefil oluyorum" dedi.

AKIN GÜRLEK'E TEPKİ

Genel Başkan Özgür Özel, "Savcılara talimat verip arkasına geçme, adaletten şaşma bu sefer yaptığını yanına bırakmayacağız. Seni indireceğiz. O savcı Anayasa'ya aykırı olarak İstanbul'u aldatalı 214 gün geçti. 214 gündür saldırıyorlar ama hiç bir şey bulamıyorlar. Ailelere, evlatlara, eşlere saldırıyorlar. Savaş hukukunda olmayan namertlikler yapıyorlar. Erdoğan kendisine yapılmayan zulmü Ekrem başkana yapıyor. Erdoğan bugünün zalimidir. Saraçhane'de ki dünkü mağdur bugünün zalimi olarak kazanmıştır.Bilinsin ki Kurulan kumpas FETÖ dönemleri kadar kirlidir yargı talimatlıdır. Tanıklar gizlidir, dosyalar yine boştur, iftiralar zehirlidir. 74 günün sonunda köşeye sıkıştılar panik evresindeler. İftira at kurtul politikasına geçtiler. Şimdi son bir tutukluyu cezaevinden kimseye haber vermeden savcılığa götürüp iftiracılığa zorladılar. Buradan soruyorum. o başsavcıya soruyorum. Ey Akın Gürlek sen savcı mısın yoksa mafya mısın? Dosyayı doldurmak için bu yollara nasıl başvurursun. 5. dalagda 47 kişiyi daha gözaltına aldılar. Antalya'da belediye başkanlarımızı gözaltına aldılar. Antalya'ya annesini ve babasını kısa süreler aralıklarla Antalya'ya veren Aykut Erdoğdu'Yu gözaltına aldılar. Size Antalya'dan sesleniyorum. 5 değil 55 dalga yapsanız da bu milleti teslim alamayacaksınız. bu meydanları boşaltamayacaksınız. SOnuna kadar mücadele edeceğiz. Gencecik kardeşlerimize bunları yapanlar bilsimnler ki bizim birbirimizle bağımız çıakr bağı değildir. Bizim bağımız bir kavgaya birlikte inanmanın bağıdır" dedi.

"AHTAPOTUN HESABINI BAĞIMSIZ YARGI SORACAK"

Özel, "Saraydaki ahtopotunda yolsuzluklarında hesabını bağımsız yargı soracak. mahkemeler önünde hesap verecekler. 19 Mart darbesi maalesef bir karadelik gibi milletin her şeyini yutuyor. Milletin alın teri kurban ediliyor. Boırsa çöktü, yabancı yatırımcı kaçtı. bu meydandaki herkes 27 bin TL kaybettik. Bu paranın 10 'da 1'i emeklileri ihya eder. 14 bin TL alan emeklilere 30 bin TL verebilirdik 10 yıl boyunca. Bu parayla Antalyalı çiftçilerin bütün borçlarını yetmez tüm çiftçilerin borçlarını öder borçları kadar da üstüne para verebilirdik. Atanmayan 1 milyon öğretmeni atayabilir 3 yıllık maaşlarını peşin verebilirdik. 12 milyon işsizmize 15 bin TL işsizlik maaşı verebilirdik. Şu an 1.7 milyon öğrenci kredi ve bursla geçinmeye çalışıyor. Tüm öğrencilere 30 bin TL burs verebilirdik. BU parayı millete vermediler. Bu parayı İmamoğlU'nu hapse atmak için harcadılar. Bu prganzie kötülüğğü bitireceğiz. İmamoğlu'nu da milletin hakkını da bunlardan söke söke alacağız. Ekonomiden bahsedince Antalya'dan, sorunlardan bahsetmemek olmaz. BUrada TÜrkiye'nin en dertli büyükşehir belediye başkanı var. Antalya geçtiğimiz yıl 27 milyon turist ağırladı. 2024'te 62 milyar dolar gelirin 23 milyarını Antalay getiriyor ama 2.i7 milyona göre kaynak aktareılıyor. Kış nüfusu 2.7 milyon. AntalyaNIn sprunları yıllardır çözümsüz.Antalya Alanay otoyolounun daha temelini bile atmadılar. Alacabel tünelleri bitmedi, bağlantı yolları yetersiz, Gazipaşa anamur yolu sürüncemede. Antalya-Isparta yolu 25 yıldır bitmedi. Demiryolundan mahrum bırakılan Antalya için ihale bile yapmadılar. Gübre, ilaç mazot kat kat arttı. ürün fiyatı 3 yıl önceyle aynı. Antalya'NIn yaş sebze meyve ihracatı yüzde 7 azaldı. TÜrkyie'Den Rusya'Ya domates geliyor burada maliyet 300 dolar İran'da 120 Dolar, nasıl rekabet edecekler? Faiz yüzde 4,5'dan yüzde 25'e çıktı. Çiftçi dert ekip kahır biçiyor. Antalya'nın hallerini, belediyenin ürünlerini, üreticiye hizmet edilen, arka çıkılan hallere bakanlığa bağlamak istiyorlar. Bundan bir sonraki Cumhurbaşkanı şimdi ki gibi çiftçiye köylüye, kulağını kapayan al ananı da git diyip diyen değil köylü milletin efendisidir diyen Cumhurbaşkanı olacak" dedi.

"GENÇLER DİRENİŞTE ÖNDEYDİLER"

Özel, "Gençler darbeye direnişin en ön safındaydılar. Barikatları yıktılar. Tüm Türkiye'de gençler ön plandaydı. Antalya'Da Akdeniz Üniversiteliler ile ne kadar gurur duysanız azdır. Akdeniz Üniversite'Nde gençlerin yanında utanç duyulacak bir rektörü var. Akdeniz Üniversitesi'nden görebiğinden saraya bağlı rektörü bu genç kardeşlere mezuniyet töreni yaptırmadı. KOrktu onlardan. Okuduk, çalıştık, bitirdik, mezuniyet elimizden alındı coşku yaşayamadık dediler. Bende dedim ki biz onalra görülmemiş bir mezuniyet töreni yapmaya geliyoruz dedik. Gençlerle gurur duyuyoruz. Gençlere özgürlük istiyoruz. Akdeniz Üniversitesi öğrencileri sizlerle gurur duyuyoruz" dedikten sonra Akdeniz Üniversitesi öğrencileri kep attı. Özel, "Akdeniz Üniversitesi rektörü işine gelene fahri doktora veriyor, işine geleni alkışlatıyor. Kendi diploması olmayan biri öğrencileri anlamayan bir rektör atamış o da mezuniyetlerini iptal etmiş. Biz bu kardeşlerimizle gurur duyuyoruz. Akdeniz Üniversitesi'nden mezun olan evlatlarımızı tebrik ediyorum" dedi.

ÖZEL'DEN ASGARİ ÜCRET VURGUSU

Özel, "Asgari ücret hiç zamlanmadan bir yıl geçirmiştik. 2023 seçimleri öncesi ara zam yapılıyordu. 2 yıl yapıldı. Enflasyonist ortamda asgari ücreti 4kez ayarlamak lazım dedi. Asgari ücrete ara zam yapmayı taahhüt etti ama asgari ücretliyi unuttu. 17 bin TL'lik asgari ücrete 1 kez bile iyileştirme yapmadı. zam yapılırken gerçekleşen enflasyon değil beklenen enflasyon üzerinden zam yaptılar. Beceremedikleri enflasyon üzerinden zam yaptılar. TÜİK'in hesabıyla ilk 4 ayda 3 bin 100 TL eridi. 19 bin TL'ye geriledi. Ara zam almazsak Haziran ayının sonunda emekçi kardeşlerimiz perişan olacak. Asgari ücrete ara zam hakkımız söke söke alacağız. Emeklilere sefalet ücreti veriyorlar. Kuş kadar zam veriyorlar. 14 bin 500 TL'yi 16 bin yapmaya hazırlanıyorlar. Bu işin hesabını bilen herkes emeklilerin seyyanen zam alması lazım. Geçtiğimiz yıl büyük mücadeleyi bütün emeklilerle beraber meydan meydan büyüttük" dedi.

"DÜZENİ YIKACAĞIZ"

CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, çevre illerden gelen CHP İl Başkanları'nı sahneye davet etti. Başkan Kamacı, "31 Mart'ta 16 ilçe 1 büyükşehiri alan Antalyalılara teşekkür ediyoruz. Türkiye'de 14 şehri kaybeden iktidarı siz görüyorsunuz. Yeter artık bu düzen halkı yaşatmak için var. Bu düzeni yıkmak görevimizdir. Gençler valizlerini toplamış gidiyor, emekli pazara gidemiyor ama iktidar her şey yolunda diyor. Her şey yolunda değil. Anayasa diyerek Cumhuriyet'i yok etmeye çalışıyorlar. Cumhuriyet'i onlara yedirmeyiz. Bu halk ne Cumhuriyet'i yıktırır ne de susar. Sadece belediyeleri değil bir umudu kazandık. Millet bu ülke sahipsiz değildir, bu ülkenin sahibi millettir dedi. Halkın oyuyla gelmiş olan İmamoğlu'nu susturmayı istiyorlar. İstanbul, bizimdir. Türkiye bizimdir. CHP iktidarında emek kazanacak. gençler bavul değil hayallerini toplayacak. Bu kavga sınıfsaldır. Bu kavgada tarafız, bu kavgada halkız, bu kavgada Cumhuriyet'iz. Yaşasın halkın iktidarı yaşasın tam bağımsız Türkiye, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk. Ne olduysa 31 Mart'tan sonra oldu. CHP ve Türkiye İttifakı kazandı. Telaşlandılar ve kendilerine yöntem seçtiler. Bu yöntem yargıyı sopa gibi kullanmaktır. O yüzden adayımızı cezaevine tıktılar. Biz çoğalıyoruz" dedi.

İMAMOĞLU'NUN MEKTUBU OKUNDU

Sahnede Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okuyan Başkan Kamacı, "Kadınlara, gençlere, emeklilerimize Cumhuriyet'e gönül verenlere selam olsun. Zaman zaman toplumlar bir eşikten geçer, işte bizde o eşiğin ortasındayız. Yönümüzü adalete, liyakate çevirip yeni bir sayfa açmalıyız. Ya da güvensizlik sarmalına mahkum olacağız. Bir toplumun ayakta kalabilmesi için en çok hukuka sonra birbirine güvenmesi gerekir. Bu güven kaybolduğunda ne ekonomi ne de siyasi ahlak kalır. Biz bu görevi yeniden inşa etmeden hiçbir kalıcı çözüm bulamayız. Adalet mahkeme salonlarında değil, tarlada, okulda, sokakta, hayatın her alanında vardır. Bu ülkenin insanlarına hak ettiklerini vermek için yola çıktık. yürüyüşümüzü kumpaslarla engellemeye çalışıyorlar. Kumpaslarına da zulümlerine de boyun eğmeyeceğiz. Biz Antalya'ya bütüncül bir kalkınma planı hazırlıyoruz. Kaynakların sadece bir kesimin değil tüm toplumun refahına hizmet ettiği bir Antalya hayal ediyoruz. Bu büyük dönüşüm için ihtiyacımız olan tek şey yeni bir yönetim anlayışı ve güçlü bir toplumsal dayanışma ruhudur. Demokrasi sadece seçimlerle değil ortak bir yaşam kültürüdür. 19 Mart'tan bu yana siz meydanlarda demokrasi tarihinin anlamlı duruşlarından birisini gösteriyorsunuz. Aday olmam için 511 bin oy kullandınız. Teşekkürler Antalya. Demokrasi ile büyüyen bu yürüyüşte hiçbir vatandaş yalnız değildir. Bu topraklar daha iyisini hak ediyor. Kimseyi geride bırakmayacağız. İnatla, cesaretle umutla mücadele edeceğiz. Her şey çok güzel olana kadar mücadele edeceğiz" diyerek İmamoğlu'nun mesajını okudu.

"YAŞASIN CUMHURİYET"

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, "Bugün demokrasi adına, özgürlük adına bir aradayız. Hakkın yolunda hak için mücadele edenleriz. Bizler haksızlığa karşı çıkanlarız. Adalete hukukun üstünlüğüne inanmaktan vazgeçmeyenleriz. 2019 yılında bu meydandan bütün vatandaşlarımızın dertlerine derman olacağımızı, ortak akılla yöneteceğimizi söylemiştik. Sosyal yardımlar olmak üzere tüm vatandaşlarımızın mutlu ve huzurlu olması için çalıştık. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışımızla vatandaşlarımızın yanınızdayız. Antalya tarihinde ilk kez üst üste ikinci dönemi kazandırdınız. Bu mutluluğu yaşatan genel başkanımız olmak üzere ve Antalya ittifakımıza sonsuz teşekkürler. Herkesin başkanı olmaktan bir an olsun vazgeçmeden bu sorumluluğun bilince hareket edeceğim .bu meydanda Antalya İttifakı var. Bugün burada mavi gözlü dev adamın izinde yürüyen yüz binler vardır. Adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Milletin yarınlarına yine milletimiz karar verecek. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Kadınların çocukların güven içerisinde yaşadığı, gençlerin umutlarını gerçekleştirdiği, çiftçilerimizin yüzünün güldüğü tüm vatandaşlarımızın mutlu olduğu Antalya için Türkiye için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Sana söz Ata'm kurduğun Cumhuriyet'i sonsuza kadar yaşatacağız. Her şeyin çok güzel olacağına, durmadan yorulmadan çalışacağız. Buradan Toroslar'dan Silivri'ye Ekrem İmamoğlu'na selam olsun. Yaşasın Türkiye Cumhuriyet'i" dedi.

"ÜNİVERSİTELER BİZİMDİR"

Üniversite öğrencisi Damla, "Geleceksiz bıraktığınız, şiddetle ve tehditle tüm sıra arkadaşlarımız adına bu bildiriyi okuyoruz. Öğrenciler olarak Beyazıt'ta yaktığımız ateşi söndürmek niyetinde değiliz. Tutuklanan arkadaşlarımızın aramıza dönmesini istiyoruz. Genç olmak bir eğitim süreci değil, hayatta kalma mücadelesidir. Öğrenciler baskı altında tutuluyor. Yemekhane ücretleri sürekli artıyor. Yemekler ne sağlıklı ne de doyurucu. Şiddet ve taciz kaynağını kampüslerde barındırılmasını istemiyoruz. Mezuniyetimizi elimizden almaları sindirme politikasıdır. Rektörlük bir araya gelen gençliğin dayanışmasından korktu. Ekrem İmamoğlu ve siyasi tutsakların serbest bırakılmasını ve erken seçim sandıklarının kurulmasını istiyoruz. Tüm kayyım rektörlere çağrımızdır. Akdeniz yönetimi, öğrencinin sesini bastırmak, sizin göreviniz olamaz. Öğrenciler mezuniyetini engellemekle uğraşmak yerine bizlerin temel ihtiyaçlarına odaklanın. Üniversiteler bizimdir bizim kalacak" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.