Mimarlarda müze tartışması büyüdü...Müze Krizinde Oda İçinden Sert Restleşme!

Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkılarak yerine “müze otelciliği” konseptinde yeni bir yapı yapılması önerisi, şehirde kültürel miras tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Yapının tescili için Koruma Kurulu’na yapılan başvurunun reddedilmesinin ardından Mimarlar Odası Genel Merkezi yürütmenin durdurulması için dava açarken, Oda Antalya Şube Başkanı Hasan Çerçiler’in yıkımı savunması ve proje kapsamında müze oteli önerisi ise kamuoyunda tepki çekti.
Tartışmalara Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin eski başkanı B. Bülent Özkaya da katıldı. Özkaya, yeni şube yönetimini Oda teamüllerine aykırı şekilde karar almakla ve üyeleri sürece dahil etmemekle eleştirerek, şubenin iç işleyişine dair kapsamlı bir yeniden yapılanma çağrısı yaptı.
“Danışma Kurulları etkisizleştiriliyor, kararlar şahsileşiyor”
Özkaya, eleştirilerinin merkezine Oda’nın demokratik karar alma mekanizmalarının dışlandığını koydu. Şube Başkanı Çerçiler’in açıklamalarını “oda kimliğine yakışmayan, üslubu sorgulanabilir” olarak nitelendiren Özkaya, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Mimarlar Odası Eski Şube Başkanı olarak mevcut Şube Yönetimine önerimdir…!!!
Son yıllarda Antalya kent kamuoyunda tartışılan kimi kamu idarelerince uygulanmak üzere alınan planlama ve kent projeleri kararlarının kent ve kamu yararına uygun olup, olmadığı konusunda Şube teamüllerince yönetim Kurulunca gündem maddesi belirlenerek üyeler - yani biz üyeler- acilen “Şube Danışma Kurulu Toplantısı” na davet edilerek bu toplantıda alınacak kararlar doğrultusunda yapılması öngörülen -gerektiğinde davalar açılması da dahil- iş ve işlemler belirlenir ve alınan bu kararların uygulaması konusunda Yönetim Kurulu - Şube Başkanı dahil- görevli, yetkili ve sorumlu kılınır ve bu işlemlerin gereklerinin yerine getirilip, getirilmediği yapılacak ilk Şube Genel Kurulunda değerlendirilerek Şube Yönetimi Genel Kurulun da ibra edilirdi.
Bu yöntem, her ne kadar Oda mevzuatımızda Danışma Kurulu yapılması zorunluluğu maddesinde yer almakta ise de,
Ben, kent ve ülke kamuoyunda yer alan güncel planlama, kentsel tasarım, projelendirme ile doğal ve tarihi çevreye ilişkin idarelerce alınan kararlar ile bunların sonuçlarının yol açacağı tahribatların önlenebilmesi amacıyla yapacağı müdahaleleri Odamızın varlık gerekçelerinden olduğunu kabul ederek, bu esasın “Oda Teamüllerimizden” olduğunu, bunun aynı zamanda demokrasilerde üyenin -halkın- karar alım süreçlerine katılımlarının sağlanması ve doğrudan temsiliyetle alınan kararlarla elde edilen kazanımlar sonucunda, “Odamızın” meslek odası kimliği ile özdeşleşen demokratik sivil toplum örgütü sıfatıyla yıllardan beri sürdürmekte olduğu çalışmalarla toplumda oluşan saygınlığının bu ilkeli duruşuyla sağlandığını, biliyor ve görev dönemimde de yönetim kurulumla bu düstura uygun hareket ederek dönemimi tamamlayarak yeni yönetime diğer teamüllerle birlikte bu düsturu da miras olarak bırakmıştık..!!
Gelinen aşama da; kent ve ülke gündeminde tartışılmakta olan kamu yararına aykırı kararlara karşı Oda Başkanı ve yönetimince özellikle Başkan tarafından; yukarıda sözünü ettiğim Oda mevzuatı/ teamüllere uygun karar alım süreçleri işletilmeden Antalya Arkeoloji Müzesi’ nin yıkılması/ taşınması/kapatılması konularında Antalya kamuoyuna yapmış olduğu açıklamaları esefle karşıladığımı, Odamızın tek başına Yönetim Kurulunun dahi yetkisini aşan, yaptığı açıklamalardaki üslubu dahi tartışmaya açık ve bir mimara hele de Oda Başkanı’ na yakışmayan nitelikte olduğunu görmekten üzüntü duyduğumu, bu tespitlerle beraber yine uzunca bir dönemdir, geçmişte Şubede görev alan bir Şube Başkanı ile birlikte başlayan ve giderek örnek alınan bu üslubun yanında, odamızda “tek adam/ ben yaptım oldu, her şeyi ben bilirim..” ve “ Oda tarafından açılacak davalara yönelik “tercih kararlarını temsil ettiği dünya görüşüne, zamanın ruhuna uygun olarak gökten inen vahiylerle kendini bilen kişi olarak ve (yıllarca ücret almaksızın her alanda komisyon çalışmalarında ve açılacak dava dilekçelerini hazırlayan tüm üyelere inat) odada hala ücretli çalışan, mimar sıfatı yanına hukuk müşaviri sıfatı da ekleyerek Danışmanlık yapmakta olan muhteremin kendini -Danışma Kurulları- yerine koyarak vereceği karar doğrultusunda, Şube Yönetimlerini irade yoksunu bıraktığı gerçeği, her ne kadar duymak, görmek istemediğim bir durum ise de edindiğim bu bilgilere dayalı olarak yukarıda yaptığım tespitlerin Şube Yönetimince, Yönetim Kurulu Toplantısında değerlendirilmesini,
Bu kapsamda;
-Şubenin mevcut idari işleyiş yapısının yeniden yapılandırılması,
- Oda mevzuatları ile teamüllere göre yardımcı organlara işlerlik kazandırılması,
- Kamuoyuna yapılacak basın açıklamalarının, konunun gereğine göre yardımcı organlarda görüşülerek alınacak kararların ardından Yönetim Kurulunda görüşülerek karara bağlanan şekliyle yapılması,
- Emekli personel yerine, liyakatlı olup işe/ücrete ihtiyacı olan personel çalıştırılması,
- Kent gündeminde aciliyet içeren Müze dahil konuların, Yönetim Kurunda görüşülerek bu konularda Danışma Kurulu Toplantılarının yapılması ve alınacak kararlar doğrultusunda iş ve işlemlerin tesis edileceğine dair karat alınması,
- Odamız örgütleme şemasında belirlenen hiyerarşiye uygun ve seviyeli işbirliğinin kurulması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması..
- …….. vb
Konularında Şube Yönetim Kurulunca Yapılacak iş işlemleri belirlemek üzere Yönetim Kurulunun acilen toplantıya davet edilerek yapılacak toplantılarda alınan kararların, tüm Şube üyelerine gönderilmesinin sağlanması,
Önerim olup , Şubemiz Yönetim Kurulu ve tüm üyelerimizin (meslektaşlarımızın) görüş ve takdirlerine sunuyorum…!!
Sevgi ve saygılarımla..!!
Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nden Resmi Açıklama: “Gerçekler ve Yalanlar”
Tartışmalar sürerken Mimarlar Odası Antalya Şubesi, resmi sosyal medya hesaplarından uzun ve detaylı bir “Gerçekler ve Yalanlar” başlıklı açıklama yayımladı. Açıklamada öne çıkan ifadeler şu şekilde:
- Müze yerinde kalmalı: Açıklamaya göre, müzenin bulunduğu alan kentsel bellek açısından anlamlıdır ve binlerce ziyaretçi tarafından benimsenmiştir. Yeni bir yere taşınması “en tehlikeli öneri” olarak nitelendirilmiştir.
- Yıkım değil dönüşüm: Müzenin yarışma projesine uygun biçimde, sonradan eklenen unsurlar (örneğin taklit mezar eklentileri) kaldırılarak modernize edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
- Kent Konseyi ile uyumlu görüş: Açıklamada, Şubenin görüşünün Antalya Kent Konseyi’nde paylaşılan görüşlerle örtüştüğü ve Başkan Hasan Çerçiler’in beyanlarının da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
- Kamuoyunda bilgi kirliliği: Sosyal medyada yapılan eleştirilerin “art niyetli” olduğu ve Mimarlar Odası’nı kamuoyunda yıpratma amacı taşıdığı ifade edilmiştir.
- Uygulama Oteli önerisi: Kültür turizmine hizmet edecek bir “müze oteli” fikrinin müzenin bulunduğu alana entegre olarak, Antalya halkının müze alanlarını kaybetmemesi hedefiyle önerildiği savunulmuştur.
“Tartışmalar kişiselleştirilmesin, mücadele ortaklaştırılsın”
Açıklamada, özellikle son günlerde sosyal medyada yer alan ve Başkan Çerçiler’i hedef alan yorumların Oda’nın etkinliğini azaltma riski taşıdığı ifade edilerek şu çağrıda bulunuldu:
“Müze alanının korunması, Karayolları ve Meteoroloji arazileriyle bütünleştirilerek bir kültür alanına dönüştürülmesi gerekiyor. Kent Konseyi ve Mimarlar Odası birlikte mücadele etmelidir.”
Kaynak:Buse Yeşil
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.