Manavgat Muzda Rekor Kırıyor: 25 Bin Dönümde 12 Ay Hasat

Türkiye'de muz üretimi 2015 yılına kadar Mersin'in Anamur ve Bozyazı ilçeleri ile Antalya'nın Gazipaşa ve Alanya ilçelerinde açık alanda yapılabiliyordu. Muz üretimi son yıllarda, üreticilere sağlanan sübvansiyonlu tarım kredisi, hibe ve desteklerle örtü altı yönteminin de devreye alınmasıyla 4 kata yakın arttı.
Antalya ve Mersin'in Sahil İlçelerinde Yılın 12 Ayı Muz Üretiliyor
Muz, başta Antalya'nın Manavgat ilçesi olmak üzere artık Mersin ve Antalya'nın neredeyse bütün sahil ilçelerinde örtü altında, seralarda yılın 12 ayı hasat edilebilir hale geldi.
Yıllık Muz Üretimi 900 Bin Ton
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yıllık bitkisel üretim verilerine göre; 2010-2015 yılları arasında 210-270 bin ton olan muz üretimi, 2016 yılından itibaren hızlı bir yükselişe geçti.
Ülkedeki muz üretimi; 2016'da 305 bin ton, 2017'de 369 bin ton, 2018'de 498 bin ton, 2019'da 548 bin ton, 2020'de 728 bin ton, 2021'de 883 bin ton, 2022'de 997 bin tona yükseldi. 2023'te 930 bin tona, 2024 yılında ise 875 bin tona indi.
Yaklaşık 25 Bin Dönüm Alanda Muz Yetiştiriliyor
Antalya'nın Manavgat ilçesi, örtü altı üretimdeki en önemli merkezlerden biri haline geldi. Manavgat'ta kurulan sera alanları 20 bin dönümü aştı.
İlçede örtü altı muz üretimini ilk başlatan isimlerden olan ve 8 yıldır serada üretim yapan Mustafa Sami Atalay, 7 yıl önce 300-500 dönüm olan sera miktarının bugün hızla çoğalıp 20 bin dönümü geçtiğini ve neredeyse 25 bin dönüme yaklaştığını belirtti.
Üretici Mustafa Sami Atalay, Antalya'da Alara Çayı'nın doğusunda Gazipaşa ve Alanya'da açıkta üretilebilen muzun, çayın batısında kalan Manavgat, Serik gibi bölgelerde açık alanda üretilemediğini fakat serada üretiminin mümkün olduğunu kaydetti.
Muz Hasadı Başladı
Günümüzde hem açık alanda hem de birçok serada muz üretiminde hasat döneminin başladığının bilgisini veren Atalay şu açıklamayı yaptı:
"Muz hasadı genellikle eylül, ekim, kasım aylarında, ayrıca şubat, mart, nisan aylarında iki kez yapılır. Az sayıda da 12 ay hasat yapılabilen seralar vardır. Çünkü bu filiz bırakma ve ısıtmayla alakalı. Eğer filiz bırakmada zamanını beklerseniz bu 2 dönemde muz kesersiniz. Fakat serada yaparsanız, serada gerek iklimleme ile ilgili ısıtma sistemini yaptığınız ve ilk gelen fidelerden bıraktığınız zaman yaklaşık 3 aylık kazancınız oluyor. Nasıl kazanç olur? Şöyle ki, ısıtma sisteminde, kışın özellikle, bitki 10 derecenin altına düştüğü zaman kendisini kilitler. Dolayısıyla bitki çalışmaz. O soğuk dönemlerde ve don dönemlerini ısıtmayla telafi ettiğimiz için, artı filiz bırakma dönemini beklemediğimiz için yaklaşık üçte bir, yani üç aylık bir kazancımız olur. Biz bunu arkadaşlara hep ifade ediyoruz. 'Isıtma yapalım arkadaşlar, yılı 12 aya yayalım' diye tavsiye ediyoruz. Bu aynı zamanda, dörtte bir mahsule katkıdır. Yani aldığınız muz dalına dörtte bir kilo katkısı demektir."
'Muz İthalatı Yapılan Gemilerde Uyuşturucu Krizi' Çözüldü
Muz üretiminde dekar başına ortalama 8 ton ürün alınabildiğini aktaran Musyafa Sami Atalay, önceki yıllarda muz ithalatı yapılan gemilerle uyuşturucu ticareti yapıldığını, bu yüzden Türkiye'deki muz üreticisinin ciddi gelir kaybı yaşadığını hatırlattı.
Atalay, "İthalattan dolayı üreticiler çok büyük zarar gördü. Fakat özellikle uyuşturucuyla ilgili kulağımıza gelen hatta Mersin, Anamur ziraat odaları başkanlarının da feryatları vardı bu konuda, ithalatla, uyuşturucu trafiğiyle alakalı. Fakat devlet bu konuda önlem aldı. Şu anda öyle bir şey duymuyoruz" şeklinde konuştu.
"1 Dolarlık Fiyatın Yukarıda Olması Lazım"
Muz fiyatlarının genellikle 1 dolar civarında olduğunu dile getiren Atalay, "1 dolar civarında ise muzcu para kazanırdı. Fakat maliyetler katlanarak yükseldi. Gübreyi, mazotu, işçiliği ele aldığımız zaman bunlar ikiye, üçe, dörde katladı. Bunun yanında bizim 'Muz 1 dolar civarında iyidir' dediğimiz söz de askıda kaldı. Bugün itibarıyla muz 40-45 lira bandında. Fakat bunun yukarıda olması lazım ki üretici para kazansın" dedi.
Muz Üreticilerine Aşırı Su Kullanımı ve Sera Gazı Eleştirileri
Bölgede 1 dönüm muz serası 180 ağaçtan oluşuyor. Muz seralarının sera gazı etkisi oluşturmadığını aksine bu ağaçların oksijen ürettiğini ifade eden Atalay, bu yöndeki iddia ve eleştirilerin yanlış bir değerlendirme olduğunu söyledi.
Atalay, muz üretiminde aşırı su kullanıldığına yönelik eleştirilere de şu yanıtı verdi:
"Biz damla sulama sistemiyle günde bir saat, iki saat, üç saat, ama devamlı verdiğimiz su var. Bu suyu tamamen bitki kullanıyor. Yani salma sularda olduğu gibi buharlaşan bir su veya patlayıp da giden, boşa akan bir su yok. Siz bir üretim yapıyorsunuz, ciddi manada ekonomiye katkı yapıyorsunuz ve su kullanıyorsunuz. Suyu kullanmazsanız bu üretimi yapamazsınız. Suyu kullandığınız zaman boşuna akan bir su diye değerlendirirsek bu yanlış olur. Dolayısıyla seralarda özellikle damlama ve fıskiye sistemi kullanılır. Damlama ve fıskiye sisteminde belirli saatlerde siz çalıştırırsınız, su zayiatınız olmaz. Geçmişte pamukçuluk yaptık. Bu arazi 25 dönüm. 25 dönümde salma suyla iki gün sulardık. İki gün boşa akan su da vardı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.