Gazipaşalılar ÇED’siz Projede “Kıyımızı Vermeyiz” Diyor!

Antalya’nın Gazipaşa ilçesindeki doğal güzelliğiyle bilinen Koru sahiline yapılması planlanan otel projesine, “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı verildi. Sit alanı statüsünde olan bölgede alınan bu karar, çevrecilerin ve yurttaşların sert tepkisine yol açarken Gazipaşalılar Antalya kamuoyundan destek bekliyor.
Gazipaşalılar ÇED’siz Projede “Kıyımızı Vermeyiz” Diyor!

Antalya Valiliği, Yeşilyurt İnşaat tarafından yapılmak istenen turizm tesisi için ÇED sürecini devre dışı bırakarak "ÇED gerekli değildir" kararı verdi. Bu karar, başta Gazipaşa Hepimizin Platformu olmak üzere çok sayıda doğa savunucusu tarafından “kıyıların talanına onay” olarak yorumlandı. Platform üyeleri, kıyıların sermaye lehine halka kapatıldığını savunarak projenin durdurulması çağrısında bulundu.

Gazipaşalılar Çed’siz Projede2

Sit Alanı Statüsü Hiçe Sayılıyor

Projenin hayata geçirileceği alanın 1. ve 3. derece doğal sit statüsünde olduğu, aynı zamanda kıyı kenar çizgisi içinde yer aldığı biliniyor. Platformun yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu proje, halkın ortak kullanım alanlarının otel bahçesine çevrilmesiyle halkın kıyıdan uzaklaştırılması anlamına geliyor. Yıllardır koruma altındaki alanlara, kıyı kanunu ve çevre düzenlemeleri görmezden gelinerek, rant için müdahale ediliyor.”

Koru sahili, yalnızca deniz manzarasıyla değil, doğal havuzları, yalıtaşları, yer altı tatlı su çıkışları, kum zambakları ve nadir canlı türleriyle de öne çıkan, ekolojik açıdan hassas bir bölge.

Gazipaşalılar Çed’siz Projede3

“Yüksek Peyzaj Değeri Yok” İddiası Tepki Topladı

Proje tanıtım dosyasında yer alan “bölgenin yüksek peyzaj ve görsel değere sahip olmadığı” iddiası ise doğaseverlerin tepkisini artırdı. Platform üyeleri, bu ifadeyi “bölgenin değerini yok sayarak, kamuoyunu yanıltma çabası” olarak nitelendirdi.

Sahilde kum zambakları, Akdeniz fokları ve caretta carettalar gibi nesli tehlike altındaki türlerin yaşadığı bilimsel kaynaklarla belgelenmişken, proje dosyasında bu bilgilerin görmezden gelindiği belirtiliyor. Üstelik bölge halkı da yıllardır burada fokların ve deniz kaplumbağalarının görüldüğünü, doğrudan gözlemlendiğini ifade ediyor.

Resmi bilimsel yayınlarda Antalya’nın doğu ilçeleri arasında sadece Gazipaşa’nın Akdeniz foklarının yaşam alanı olmasına dikkat çekilerek “Carettaların binlerce yıldan bu yana yaşam alanı iken…Otel alanının kendisi de deniz kaplumbağalarının tampon bölgesi ve etki alanı içinde kalırken…” ifadeleri kullanıldı.

“Kıyı Planlamasında Kamu Yararı Yok Sayılıyor”

Gazipaşa Belediyesi tarafından belirlenen imar planlarında, bölgede yapılaşma izni en fazla 2 kat olarak belirlenmiş durumda. Ancak projede, asma katla birlikte 5 kata kadar çıkıldığı görülüyor. Bu durum, kıyıdaki silueti bozmakla kalmayıp, kamuya açık alanların yapılaşmaya açılması anlamına geliyor.

Ayrıca, otelin denize sıfır yaya yolu üzerine servis girişi planlanması, kamuya ait yolların özel otel hizmetine tahsis edilmesini gündeme getiriyor. Gazipaşa Hepimizin Platformu bu durumu, “çocuklarımızın oyun oynadığı yolda artık servis araçları geçecek” sözleriyle eleştirdi.

Platform üyeleri, kıyılardaki imar planlarının, halkın değil yatırımcıların çıkarlarına göre şekillendiğini savunuyor. Açıklamada, “Koru Mahallesi'nde 30 yıldır yaşayan halkın yapabileceği konutların sınırı 2 katla çizilirken, kıyıya sıfır lüks otellere 5 katlık imar hakkı tanınıyor. Bu adaletsiz planlamanın adı rantsal dönüşümdür” denildi.

Gazipaşalılar Çed’siz Projede4

“Çevreye Etkileri Değerlendirilmeden İzin Verildi”

ÇED sürecinin atlanmasıyla birlikte projenin çevresel etkileri bilimsel olarak değerlendirilmeden hayata geçirilmiş olacak. Proje dosyasında otelin içme suyu ihtiyacının nasıl karşılanacağı, katı ve sıvı atıkların nasıl bertaraf edileceği, hafriyatın nereden taşınacağı gibi temel konular ise tepkiye neden oldu.

Açıklamada “Ayrıca ÇED gerekli değildir kararı verilirken, öncelikle bu otelin, devamında sıra sıra devasa diğer otellerin katı ve sıvı atıklarının insan sağlığını tehdit etmeyecek ve doğayı kirletmeyecek şekilde bertarafı, su temininin gittikçe zorlaştığı günümüzde ilçe halkını susuz bırakmayacak şekilde içme ve kullanma suyu temini, inşaatların yapımında malzeme ve hafriyat kamyonlarının hangi güzergahları kullanacağı gibi konular bölgenin verilerine uygun olarak değerlendirilmiş midir?” ifadeleriyle tepki gösterildi.

Platform üyeleri, daha önce Antalya Beldibi’nde yaşanan çevre tahribatını hatırlatarak, “Aynı senaryo burada da oynanıyor. Tarım alanları, yer altı su kaynakları, kıyılar geri dönülemez şekilde tahrip edilmek isteniyor” açıklamasında bulundu.

“Kıyılar Halkındır, Gasp Edilemez”

Gazipaşa Hepimizin Platformu, tüm kamuoyunu bu projeye karşı duyarlı olmaya ve yasal süreci takip etmeye çağırıyor. Açıklama tüm Antalya kamuoyuna destek çağrısında bulunarak şöyle sona erdi:

“Bu karar, sadece Koru sahilinin değil, tüm kıyıların betonlaşmaya açılmasının önünü açacak bir karardır. Kıyılar halkındır, özel şirketlerin malı haline getirilemez. Doğa talanına karşı mücadelemiz sürecek. Gazipaşa adına, doğa adına verdiğimiz bu mücadelede tüm halkımızı mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz. Antalya’nın bu kadar değere sahip, son kalan el değmemiş, korunan alan olan kıyıları için ilimizdeki tüm kurumları, bileşenleri bu kıyıların korunarak kullanılmasını sağlayabilmek için desteğe davet ediyoruz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.