Antalya’nın Yer Altı ve Yer Üstü Sularında Tehlike Çanları!

Antalya Kent Konseyi’nde Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı İbrahim Atmaca Başkanlığında 21. Yüzyılda Kentsel Su Yönetimi ve Sürdürebilirlik toplantısı yapıldı.
Antalya’nın Yer Altı ve Yer Üstü Sularında Tehlike Çanları!

ASAT Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi Başkanı Levent Hansu, Antalya’nın içme suyunun yüzde 98’inin yeraltından, yüzde 2’sinin ise doğal kaynaklardan elde edildiğini belirterek, kentin su havzası konumundaki Kırkgözler’deki kirliliğe ve suyun azalmasına dikkat çekti. Tepki çekmesine rağmen ASAT olarak burayı kapatıp, temizlediklerini ve doğal yaşam haline dönüştürdüklerini belirten Hansu, atıkların ise insan kaynaklı olduğunu kaydetti. Antalya Kent Konseyi’nin 200’ün üzerinde paydaşın iş birliği ile hazırladığı, 21’inci Yüzyılda Antalya Çalıştayının,’Kentsel Su Yönetimi ve Sürdürülebilirlik’ oturumu Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Oturumun açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, suyun yönetimi, temini ve korunması konusunun sadece yerel yönetimlerin değil toplumunda önemli görevleri olduğunu kaydetti.

Antalya’nın Yer Altı Ve Yer Üstü Sularında Tehlike Çanları! 2

“Su Kaynakları Üzerindeki Yapılara Dikkat Çekti”

Dünya nüfusunun yüzde 55’e yakınının kentlerde yaşadığını aktaran Kurt, “2050’de bu nüfusun yüzde 68’e varacağı tahmin ediliyor. Hızlı kentleşme ve artan nüfus sonucunda su kaynaklarımız artmıyor. Var olan kaynakların kullanımı ve yağmur sularına kadar suyla ilgili geri kazanım yolunda birçok proje gündeme geliyor. Bulunduğumuz şehirdeki plansız yapılaşmadan su kaynaklarını olumsuz etkilediğini görüyoruz. Yapılaşma ve imarın yanında tarımsal faaliyetleri nedeniyle su kaynaklarının kirletilmesine izin vermemeliyiz. Bu noktada su kaynaklarını tehdit eden yapılar için mahkeme kararı alınmalı ve acilen yıkılması en büyük beklentimizdir. Suyumuzu sorumlulukla ve bilinçli şekilde tüketmeliyiz. Önümüzdeki yıllarda sürdürülebilir su nasıl olmalı, su kaynakları tüketilmeden ihtiyaçlara cevap verecek şekilde ve gelecek nesillere kaynaklarımızı aktarmak zorundayız.” diye konuştu.

Kurt, çalıştaylardan çıkan su kaynaklarının korunması noktasındaki önerileri önemsediklerine değinerek, her türlü çalışmanın içinde olacaklarını bildirdi.

“Su Kontrolsüz Kullanılıyor”

Oturum Başkanı Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı İbrahim Atmaca, şehrin her geçen yıl ciddi bir su baskısı altında olduğuna vurgu yaptı.

Su kaynakları noktasında şehrin geleceğini korumak adına önlemler alınması gerektiğini ifade eden Atmaca, “Nüfusumuz her geçen gün artıyor. Tarımda ve turizm tesislerinde kontrolsüz bir su kullanımı var. Su fakiri olma yolunda hızla yol alıyoruz. Bütün bunların yanında birçok noktada da içme suyu çalışması devam ediyor. Toplam su kaynaklarımız 197,20 milyon metreküp.” diye konuştu. DSİ’den Dr. Tuğba Özkoca, Antalya’daki su potansiyeli hakkında bilgiler verdi.

Antalya’nın en büyük su havzasının Antalya Havzası olduğunu belirterek, kentin toplam potansiyeli 17 bin 123 hektometre küp olduğunu, 2050 yılı içme suyu ihtiyacının ise 540 milyon metreküp olduğunu söyledi.

Antalya’nın Yer Altı Ve Yer Üstü Sularında Tehlike Çanları! 3,

“İçme Suyumuzun Yüzde 98’i Yeraltından”

ASAT Genel Müdürlüğü Etüt ve Plan Dairesi Başkanı Levent Hansu, ASAT Genel Müdürlüğü’nün zor bir coğrafyada çalıştığını belirterek, her ilçenin sorunsalının farklı olduğunu dile getirdi.

İçme suyunu sadece merkez değil bütün kent için düşündüklerini dile getiren Hansu, “DSİ ile uyum içinde çalışıyoruz. Su kaynaklarımız hepsi havzalarda. Antalya’da 3 havza yer alıyor. Duraliler, Termesos, Boğaçayı, Aksu, Doyran, Tekirpınarı, Yemişpınbar, Gürkaynak su kaynaklarımız var. Yeraltı suyunun izlenimini yapıyoruz. Bir su kaynağı boşa akıyor gibi görünebilir ama biz o suyu kaynağından almışızdır. Şehrin altında işleyen bir sistem var. Biz bunun takibini yapıyoruz. Düdenler yeraltını besliyor. İçme suyumuzun yüzde 98’i yeraltından. 1929 yılı ile 2025 arasındaki veriye göre ısı dengesi artıyor, bu da yağışın azaldığını gösteriyor. Son 3 ayda Antalya’da ciddi kuraklık var, senaryo iyi gitmiyor.” dedi.

“Derinlik Arttıkça Maliyet Artıyor”

Hansu, Antalya’nın içme suyu kaynaklarının yüzde 98’inin yeraltı kaynaklarından, yüzde 2’sinin ise doğal kaynaklarından sağlandığını belirtti.

Alanya’da 2010 yılında 100- 150 metreden, 2011 -2024- yılları arasında ise 140 ile 250 metre derinlikten su çıkardıklarını ifade eden Hansu, her derinliğin artmasıyla artan enerji maliyetinin maalesef faturalara yansıdığını kaydetti.

“Kırkgöz’deki Kirlilik İnsan Kaynaklı”

Antalya’nın merkez ilçelerinin en önemli su kaynağı Döşemealtı ilçesindeki Kırkgöz su kaynağına da değinen Hansu, “Kırkgözler, en önemli su kaynağımızdır ve yılar içinde ciddi bir değişimi var. İklimdeki değişim su kaynaklarının havzasında değişime neden oldu. Havzada ciddi bir kirlilik vardı ve bu alanın kapatılması gerekiyordu. Tepki çekmesine rağmen ASAT olarak burayı kapattık, temizledik doğal yaşam haline dönüştürdük. Buradaki atıklar insanların attığı çöpler. Su kaynaklarımızı koruyoruz.” ifadelerine yer verdi.

“Barajların Önemi”

Antalya’nın yerüstü olarak Oymapınar, Karacaören ve Dim Çayı kaynakları olduğunu aktaran Hansu, yerleşimin nüfusun hızla artmasına bağlı su kaynaklarının da artması gerektiğini belirtti.

2060 Antalya İçme Suyu Master Planı’nın ise hazırlanmaya devam ettiğini dile getiren Hansu, bu noktada Karacaören ve Manavgat Barajları’nın büyük önem taşıdığını belirtti.

Hansu, Antalya’da 18 bin 718 bin kilometre su hattının aktif olarak çalıştığını aktararak, her geçen yıl ASAT’ın enerji miktarının arttığına dikkat çekti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.