Antalya’da Ustasından Bakırın Şifaları


Kahramanmaraş'ta 54 yıl önce bakırcılık mesleğine başlayan ve 1994'ten bu yana Antalya'da zanaatını sürdüren Mustafa Kasapkara (61), doğru kullanılan bakır mutfak ürünlerinin sağlığa faydalı olduğunu söyledi.
Kasapkara, "Çelikten, alüminyumdan, teflondan daha sağlıklı. Bakırdan üretilmiş bir ürünün içine ne koyarsanız tadı değişir, şifa verir. Yoğurt mayalasanız daha lezzetli olur, su koysanız tadı zenginleşir" dedi.

Antalya'da faaliyet gösteren bakırcı ustalarından Mustafa Kasapkara, 7 yaşında Kahramanmaraş'ta babasının yanında çıraklığa başladı. Baba mesleğini sürdürmek zorunda kaldığını belirten Kasapkara, "İki oğlumu da bu alanda yetiştirdim. A'dan Z'ye bakırın her işini yapabiliyorlar. Boynuz kulağı geçti diyebilirim" dedi. 1994'te Antalya'ya geldiğini, kentin zanaat için tarihi önem taşıdığını belirten Kasapkara, "Bildiğim kadarıyla burası, Sobacılar Çarşısı, Antalya'nın ilk sanayisi. O dönem çok canlıydı, ahlak vardı. Zamanla canlılığını kaybetti. Turizme yönelik el sanatlarına daha çok değer verilseydi, bugün daha iyi bir konumda olurdu" dedi.

Gençlerin bakırcılığa ilgisiz olduğunu belirten Mustafa Kasapkara, "Çırak bulmak zor. Gençler emeksiz para kazanmak istiyor. Ama kolay olan hiçbir şey ömürlü de olmaz. Ben emekli olmama rağmen severek çalışıyorum. Devletimizden destek gerekiyor. Ben usta eğitici belgesi sahibiyim, fırsat verilse bu sanatı yeni nesillere aktarırım" diye konuştu.

Bakır sahan, cezve, bardak ve kase gibi mutfak ürünleri ürettiğini belirten Kasapkara, bakırın doğal, sağlıklı ve kimyasal içermeyen bir maden olduğunu dile getirdi.
Kasapkara, "Çelikten, alüminyumdan, teflondan daha sağlıklı. Bakırdan üretilmiş bir ürünün içine ne koyarsanız tadı değişir, şifa verir. Yoğurt mayalasanız daha lezzetli olur, su koysanız tadı zenginleşir" dedi.

Kasapkara, bakır ürünlerin ömrünü uzatmak için kullanım tavsiyeleri verdi: "Bakırdan üretilen mutfak malzemeleri bulaşık makinesine girmemeli, sert cisimle yıkanmamalı ve ahşap kaşık kullanılmalı. Bakır ürünler kullanılarak yapılan yemekler ise kısık ateşte pişmeli, çünkü bakır ısıyı kendine çeker. Böyle kullanılırsa ürüne yapılan kalay, 8 ay ile 1 yıl gider. Yanlış kullanılırsa, 2 ayda kalay bozulur."

Bakırın faydasının artık daha çok bilindiğini de sözlerine ekleyen Kasapkara, "Doktor tavsiyesiyle bakır kap alanlar var. Ben mutfağımda yıllardır bakır kullanıyorum, hiç problem yaşamadım. Kullanmasını bilince sağlığa faydalı" diye konuştu.
Bakırcılığın unutulmaması gerektiğini kaydeden Kasapkara, "Bu meslek bizim kültürümüz, atalarımızdan kalan bir miras. Değerini bilmeli, yaşatmalıyız. Oğullarıma devrettim ama torunlara geçer mi bilemiyorum. Devletimizin desteğiyle bu sanat devam edebilir" dedi.

Antalyalıların eski bakır eşyalarını yeniletmek için geldiğini aktaran Mustafa Kasapkara, "Annelerinden, dedelerinden kalan bakır ürünleri getiriyorlar. Biz kalaylayıp yeniden mutfakta kullanılmasını sağlıyoruz. Kına tepsisi, kahve cezvesi, küçük kaseler gibi geleneksel ürünlere de talep var. İnsanlar gelenekleri kaybolmasın, yaşasın istiyor" dedi.

Ürettiği ürün fiyatlarının işçiliğe göre değiştiğini belirten bakırcı ustası, "Bir kahve cezvesi 150 ila 200 lira, yumurta sahanı 250 ila 300 lira civarında. İşleme ve desenler arttıkça fiyat da yükseliyor" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.