Antalya’da Minik Bir Kalp Sıcacık Bir Yuvaya Kavuştu

Antalya’da yaşayan 41 yaşındaki Sevil Güleç ve 46 yaşındaki eşi Çetin Güleç, yıllarca süren tedavilere rağmen çocuk sahibi olamayacaklarını öğrendi. Bu yıkıcı haberin ardından çift, çocuk sahibi olmanın tek yolunun biyolojik olmadığını fark etti. Kalplerinde uzun zamandır taşıdıkları sevgiyi bir çocuğa vermek isteyen Güleç çiftinin yolu, Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile kesişti.
Başvuru sürecinden sonra 2 ay boyunca eğitim, test ve inceleme aşamalarından geçen çift, sonunda olumlu dönüş içeren bir telefon aldı. O an, onlar için bir hayatın dönüm noktasıydı.
"Sen Benim Çocuğumsun" Diyerek Kucakladı
Sevil Güleç, Bade'yi ilk kez kucağına aldığı anı anlatırken gözleri doluyor: "Elim ayağım titriyordu. Göz göze geldiğimizde, 'Sen benim çocuğumsun' dedim. O an aramızda oluşan bağı tarif etmek imkansız."
Sevil Hanım, toplumsal yargılara ve çevre baskısına rağmen bu karardan hiç şüphe etmediğini söylücek şekilde devam ediyor: "Başta korktum, insanlar ne der diye düşündüm. Ama Bade 'anne' dedikten sonra her şey anlamını yitirdi."
Bir Bebeğin Bakışıyla Değişen Hayat
Çetin Güleç ise koruyucu aile olma kararının temelinde yıllar öncesine dayanan bir anın yattığını anlatıyor: "Çocukken yetiştirme yurdunda kalan bir arkadaşım vardı. Bir gün ona 'Evimize gel' dedim, 'Benim davet edileceğim bir evim yok' dedi. Bu sözleri hiç unutamadım. O gün bir çocuğa aile olmanın ne kadar önemli olduğunu fark ettim."
Bade’yi ilk gördüğü anda yaşadığı duyguyu ise şöyle özetliyor:
"Gözleriyle bana baktı ve o bakış içime işledi. Ayakta kalmak için sebep arıyordum, o bakış bana gücü verdi."
"Her Çocuk Sevgiyle Büyümeyi Hak Ediyor"
Sevil Güleç, topluma çağrı yaparak koruyucu aileliğin korkulacak bir adım olmadığını vurguluyor: "Yurtta büyüyen çocuklar sevgiye, ilgiye ve bir yuvaya muhtaç. Herkes bir çocuğa kalbini açsa, hiçbir çocuk kurumlarda yetişmek zorunda kalmaz."
Bade'yi kuruluştan teslim aldıkları anı anlatan Çetin Güleç, o gün duyduğu burukluğu unutamıyor: "Kapıdan çıkarken çok mutluyduk ama içeride kaç tane daha sevgi bekleyen bebek vardı diye düşündüm. Bu duyguyu herkese anlatıyoruz, koruyucu aileliği yaymak istiyoruz."
Süreç Sorunsuz İşledi
Güleç çifti, koruyucu ailelik sürecinde sosyal hizmet kurumlarından büyük destek gördüklerini ve tüm işlemleri büyük bir motivasyonla bir gün içinde tamamladıklarını belirtiyor: "3 gün sürecek denilen evrak işlemlerini biz 1 gün içinde bitirdik. Gerçek bir aile olmanın önünde hiçbir engel yok."
Kaynak:DHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.