Antalya’da Kamu İşçileri Hükümete Ses Yükseltti

Kamu işçilerini ilgilendiren çerçeve protokol sürecinin tıkanması ve hükümetin taleplere kayıtsız kalması üzerine Türk-İş Konfederasyonu eylem planını açıkladı. 24 Haziran sabahı başladı. Antalya’da Türk-İş’e bağlı sendikalar işyerlerine toplu halde yürüdü. Yol-İş Sendikası Antalya Şubesi Çallı Kavşağı’ndan başlattığı yürüyüşü Karayolları 13 Bölge Müdürlüğü önünde noktalarken TES-İş Sendikası Antalya Şubesi ise önce DSİ 13. Bölge Müdürlüğü’ne sonra TEİAŞ 19. Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklamaları yaptı. Alanlarda yapılan açıklamalarda emekçiler geçinemediklerini dile getirdi. 81 ilde bulunan Türk-İş’e bağlı tüm sendika şubelerinin aynı bildiriyi okuyarak eylemlilik süreçlerine devam edecekleri aktarılırken Antalya’da da okunan bildiri sonrası emekçiler iş başı yaptı. Yol-İş Antalya 1 nolu Şube Başkanı ve Türk-İş Antalya İl Temsilcisi Cemil Ünal, “Biz işçilerin beklemeye oyalanmaya belirsizliğe tahammülü kalmamıştır. Emekçi üstüne düşen görevini yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir! Alın terini dökerek ülkesine milletine değer katmaktadır” derken TES-İş Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser ise, “Siz duymazdan gelirseniz, biz duyurmayı biliriz. Masa susarsa, meydanlar konuşur. Bu işin sonu greve kadar gider. Artık yeter! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz” dedi. Ayrı lokasyonlarda yapılan ortak açıklamada emekçiler iktidara tepki gösterdi.
“Verdiğiniz Maaşla Ayı Değil Haftayı Çıkaramıyoruz”
Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü önünde konuşan Cemil Ünal, “Bugün burada kamuda çalışan işçiler olarak, 2025-2026 yılını kapsayan Toplu İş Sözleşme sürecimizde, hükümet tarafından sunulan kabul edilemez teklifine karşı, tepkimizi hep birlikte dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz. Burada, iş yerlerimizin önünden hükümete açık ve net çağrımızdır: Kamu Toplu iş Sözleşme sürecinde biz işçiler, sosyal diyaloğa dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, işçinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. Uyardık: "Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor" dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik. En sonunda ise zar zor, lütufmuş gibi bir teklif sundunuz. Bu teklifiniz, bırakın kabul etmeyi, emeğimizi yok saymaktır. Bu nedenle, verdiğiniz rakamları burada, dile bile getirmeyeceğiz. Ne siz o teklifi vermiş olun, nede biz duymuş olalım! Maaşlarımızla bir ayı değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken ellerimiz titriyor. Uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. Zordayız Geçinemiyoruz! Hazine ve Maliye Bakanı kulaklarını tıkamış, halktan, emekçiden kopmuş, bildiğini okuyor. Geçinemiyoruz dedik zordayız dedik defalarca anlattık uyardık yine uyarıyoruz: Biz bu ülkenin üretim gücüyüz, binlerce çalışan kamu işçisiyiz, görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır” dedi.
Türk-İş Antalya’nın Eylemlilik Süreci Çallı’da Başlıyor
Yaşasın Emekçinin Onurlu Direnişi
DSİ 13. Bölge Müdürlüğü önünde konuşan TES-İş Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser ise, “Gece gündüz demeden her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksatılmadan sürmektedir. Şu gerçek çok iyi bilinmelidir bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değil herkesin meselesidir. Kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağı bilinmelidir. Emekçiyi oyalamak belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir. Biz işçilerin beklemeye oyalanmaya belirsizliğe tahammülü kalmamıştır. Emekçi üstüne düşen görevini yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir! Alın terini dökerek ülkesine milletine değer katmaktadır. Bizi yönetenlerde sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir. Hükümet en kısa zamanda süreci daha fazla uzatmadan, işçinin emekçinin hakkını vermeli adil ve kabul edilebilir bir çözümle sonlandırmalıdır. Bu böyle gitmez. Siz duymazdan gelirseniz, biz duyurmayı biliriz. Masa susarsa, meydanlar konuşur. Bu işin sonu greve kadar gider. Artık yeter! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz. Bugün buradayız, iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuyoruz. Yarın alanlarda olacağız. Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz. Emekten gelen gücümüzü kullanır, gereğini yaparız. Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın emekçinin onurlu direnişi” dedi.
Türk-İş’ten Beş Haftalık Eylem Planı
Eylem Süreci Devam Edecek
Eylemlilik sürecinin devamında ise 26 Haziran 2025 Perşembe günü ise iş yerlerine gidileceği ve öğlene kadar çalışılmayacağı ifade edildi. 1 Temmuz 2025 Salı günü bölge ve il temsilcilerinin belirlediği şehir merkezindeki alanda toplanılacağı mesai bitiminde işçilerle basın açıklaması yapılacağı duyuruldu. 3 Temmuz 2025 Perşembe günü ise 81 ilde AKP il binaları önünde iş çıkışında basın açıklaması yapılacağı duyuruldu. 8 Temmuz 2025 Salı günü ise mesai bitiminde iş yerleri terk edilmeyeceği sabaha kadar iş yerlerinde kalınacağı söylendi son gün olan 17 Temmuz 2025 Perşembe günü ise işe gidilmeyeceği dile getirildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.