Antalya Müzesi’nin Yıkımına Tepkiler Büyüyor: 43. Günde Açık Mektup

Antalya Müzesi’nin kapatılmasının 43. gününde, Antalya halkının tepkileri devam ediyor. Her gün saat 18.00 – 20.00 arasında müze önünde toplanan vatandaşlar, yapının yıkılmaması için eylemler düzenliyor.
Müzenin akıbetiyle ilgili hazırlanan “çürük raporu”nun kamuoyuyla paylaşılmaması tartışmaları artırırken, raporda ciddi eksiklikler ve teknik hatalar bulunduğu iddia ediliyor.
“Vali ve Yetkililer Göreve Çağrılıyor”
Müze Çalışma Grubu üyesi ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği eski başkanı Prof. Dr. Hilmi Uysal, yaptığı açıklamada Antalya’daki tüm kamu görevlilerini göreve davet ederek şu ifadeleri kullandı:“Bugün eylemlerimizin 43. günü. Hâlâ resmi bir açıklama yapılmadı. Çürük raporuyla ilgili bir bilgi kamuoyuna sunulmadı. Vali başta olmak üzere tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz.”
Uysal, aynı zamanda Gazze’deki yıkımlara da dikkat çekerek, “Buradaki hoyratlıkla oradaki hoyratlığın aynı olduğunu düşünüyoruz. Her gün bir dakikalık saygı duruşu yaparak Gazze’de katledilen çocukları da anıyoruz” dedi.
Prof. Dr. Hilmi Uysal’dan Açık Mektup
Tartışmalar sürerken, Prof. Dr. Hilmi Uysal tarafından kamuoyuna açık bir mektup yayımlandı. Mektup, raporu hazırlayan akademisyen Prof. Dr. Sabahattin Aykaç’a hitaben kaleme alındı.
Yayınlanan mektup şu şekilde
"Sayın Prof. Dr. Sabahattin Aykaç,
Ben Antalya Müze Çalışma grubundan Prof. Dr. Hilmi Uysal. Ben bir hekimin , bir nöroloji uzmanıyım.
Email adresiniz çok değerli bir hastamın yakınının aracılığı ile bana ulaştı. Onun da izniyle yazıyorum.
Umarım sizi rahatsız etmiş olmamışımdır. Bir akademisyen olarak size yazmamı anlayış ile karşılayacağınızı umuyorum.
Size Antalya Müzesinin, Antalya Halkı için anlamını anlatabilecek sözcükleri bulmam zor. Ancak sizde eğer 1.5 aydır müze önüne gelebilip, insanların müze yaşantılarıyla ilgili anlattıklarını duysaydınız bunun sözcüklerle tanımlamanın ne kadar zor olduğunu kendi gözleriniz ile görecektiniz. Bu insanlar 5-10 kişi değil, yüzlerce kişi ,yüzlerce öğrenci, yüzlerce Anne Baba anlatıyor. Kimisinin okulu bu müze, kimisinin şehirde tek sığınağı, kimisinin kitabını huzurla okuduğu yer,
kimisinin tarihini kavradığı ilk yer, kimisinin çocukluk anılarının en güzel parçaları, kimisinin rüyalarını süsleyen öyküler, kimisi için içinde dinlediği konserler, kimisi için mutluluğu hissettiği, kendini huzurlu hisettiği yer, kimisi için dilini geliştirdiği yer, kimisi için torununu ilk getirdiği yer, hele Arkeologlar için ne söylesem azdır, terleri, gece gündüz uykusuz çabaları, içindeki parçaların çıkarılış öykülerini duymalıydınız....yüzlerce binlerce öykü...anlatmakla bitmez...
Yıkımı için rapor verdiğiniz raporda bu yapının güçlendirmeye değmeyeceğini yazmışsınız. (Maalesef raporunuzu değilde son sayfasını ancak bir gazetede dün, "rapora ulaştık" başlığı ile görüyoruz, yıkım hazırlıklarının ilk aşamasının tamamlanmak üzere olduğu günlerde.) 50 yıllık hatta 103 yıllık biriken değeri nasıl ölçtüğünüzü ve bunu 150-200 milyon liralık güçlendirmeye değmeyeceğini sonucuna nasıl vardığınızı öğrenmek isterdim.
Sayın Sabahattin Bey,
Antalya Müzesi, Antalyanın İtalyan İşgaline karşı direnişinin simgesidir. Umarım Süleyman Fikri Ertem'i biliyorsunuzdur. Müzemizi, Onu Cumhuriyete borçluyuz ve Cumhuriyet'in ve Avrupa Konseyinin ödüllendirdiği bir binanın kaderini belirleyen bir raporu verdiğinizi bir kez daha hatırlatmak isterim.
Derslerinde "güçlendirilmeyecek yapı yoktur" diyen bir akademisyenin, Antalyanın tarihinde şimdiye kadar merkezinde hasarlı deprem rapor edilmemişken, bu yapının çürük olması nedeniyle depremde yıkılacağını ve güçlendirmeye değmeyeceğini söylüyor olmasını anlamakta zorluk çekiyorum.
Sizden elinizi vicdanınıza koymanızı ve acilen verdiğiniz raporu müze çalışma grubu ile paylaşmanızı, yok eğer yanlış olur derseniz, 7 Agustosta söz verdiğiniz gibi İnşaat Mühendisleri Odasına göndermenizi Antalya Halkı adına rica ediyorum.
Umarım raporunuzun sonucu olarak bir kamu binasının, Antalyanın Mücevher kutusunun, kapısına herhengi bir bilgi tabelası bile asılmadan, şehrin neredeyse tüm meslek ve sivil toplum örgütlerinin karşı olmasına rağmen herkesin gözü önünde yıkılışına yol açtığını görmeye yüreğiniz dayanır.
Saygılarımla"
Kaynak:Buse Yeşil
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.