Antalya Müzesi’nin Mimarı Tekeli: “Bu Yapıyı Korumak Onurdur!”

Türkiye’de modern mimarlık mirasının korunması tartışmaları sürerken, ICOMOS Türkiye’nin çevrimiçi toplantısında Antalya Arkeoloji Müzesi'nin geleceği gündeme taşındı. Müzenin mimarlarından Doğan Tekeli, yapının yıkılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bu yapıyı korumak, Türk toplumu için kültürel sahiplenmenin bir onur örneği olur” dedi.
Antalya’da 50 yılı aşkın süredir ayakta olan ve mimari açıdan eşsiz bir örnek kabul edilen Arkeoloji Müzesi, yıkım kararıyla gündemde. Kültürel miras alanında uzman isimlerin katıldığı toplantıda, müzenin mimarı Doğan Tekeli’nin tarihi çağrısı dikkat çekti. Yapının korunmasının sadece Antalya için değil, Türkiye için de sembolik bir anlam taşıdığı belirtildi.
“Yerinden Doğan, Dünyada Eşi Benzeri Olmayan Bir Yapı”
9 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleşen toplantıda, “Modern Miras ve Arkeoloji Müzeleri” başlığı altında Türkiye’deki önemli arkeoloji müzelerinin geçmişi ve korunma süreçleri ele alındı. Moderatörlüğünü Burçin Altınsay’ın üstlendiği oturumda, Tuğba Sağıroğlu modern müzelerin tescil mücadelelerine odaklanırken, Türkiye'nin yaşayan mimarlık miraslarından biri olan Antalya Arkeoloji Müzesi özel bir yer tuttu.
Müzenin yarışmayla tasarlanmış nadir yapılardan biri olduğunu hatırlatan mimar Doğan Tekeli, şu ifadeleri kullandı:
“Antalya müzesi dediğim gibi yerinden doğmuş, dünyada eşi benzeri olmayan bir yapıdır. Tarafsız bir mimar gözüyle de bakıyorum. Hakikaten güzel ve özgün bir yapı. Bu yapıyı ben mücevher kutusu gibi yapı olarak görüyorum. Korunmasını şiddetle arzu ediyorum.
Bir yolu bulunarak belki güçlendirilerek, yeni yapı başka bir yerde yapılabilirse Antalya ve Türk toplumu içinde kültüre sahiplik örneği olacaktır. Son derece önemli bir belge yapı olacaktır. Antalyaya milyonlarca turist geliyor. Diyecekler ki fiziksel yıpranmaya rağmen korumayı başarmışlar. Sırf böyle bir örnek için bu külfet kabul edilmez mi?”
Adana'ya Tescil ve Müze Var! Antalya Üvey Evlat mı?
“Antalya Müzesi Benim İçin Çok Özel”
Tekeli, yapının sadece mimari anlamda değil, toplumsal hafıza açısından da korunması gereken bir miras olduğunu belirterek, projenin kentsel bağlamla ilişkisini şu sözlerle anlattı:
“Bir defa müzenin bulunduğu alan ve çevre şehirle ilişkisi, müzenin işlevi göz önünde tutuldu. Kronolojik olarak tarihsel süreçlerdeki eserlerin ve niteliklerine yakışır biçimde planlanması düşünülüyordu. Ziyaretçilerin nasıl bir senaryo içerisinde müzede gezeceğini düşündük. Ayrıca müzenin yatay plaklar sistemiyle örtülmesini düşündük. Beydağlarının önünde denizle beraber yatay bir silüet olarak ele alındı. Antalya Müzesi’nin benim portfolyom içinde çok özel bir yeri var. Tabii ki tek benim değil, arkadaşlarımızla birlikte yapmıştık. Diğer iki arkadaşımı kaybettiğimiz için müzenin mimari mirasını taşımak bize kalıyor. Müzenin kamuoyu ve kent tarafından benimsenmesi mimar için son derece mutluluk verici.”
Müze Önünde Protesto: “Antalya Arkeoloji Müzesi Yıkılamaz!”
Kültür Mirasa Ulusal Perspektiften Bir Çerçeve
Toplantıda sunum yapan Dr. Tuğba Sağıroğlu ise Türkiye genelindeki modern arkeoloji müzelerinin büyük kısmının tescil edilmemesi ya da işlevlerinin dönüştürülmesi nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Dr. Sağıroğlu’nun dikkat çektiği örnekler arasında Bergama, Adana, Hatay, Kayseri ve Çanakkale gibi kentlerdeki yapılar da vardı.
Antalya Müzesi ise özel bir parantez açılarak ele alındı. 1967-1971 yılları arasında inşa edilen ve 1972’de ziyarete açılan yapı, 2025 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın aldığı bir kararla güvenli olmadığı gerekçesiyle yıkılma sürecine girmişti. Kararın ardından başta Antalya kamuoyu olmak üzere, mimarlık çevrelerinden ciddi tepkiler yükselmişti.
Antalya Müzesi İçin Kent Hafızası Restorasyonla Korunsun Talebi
“Bu Mirası Kaybetmeyelim”
Mimarlık kamuoyunun ve kültürel miras savunucularının sesi olan Tekeli, toplantının sonunda şu ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulundu:
“Bazı yapılar var ki korunması bu topluma onur kazandırır. Bana da danışılmadı bu konuda. Antalya Müzesi yetkilileri 60 yıl boyunca bir kez görüşelim demediler. Maalesef böyle bir bilincimiz yok.”
Antalya Müzesi'nin korunması çağrısı, sadece bir yapının geleceği değil, Türkiye’nin modern mimarlık mirasına bakışı açısından da tarihi bir sınav niteliği taşıyor.
Kaynak:Ata Uysal Özen
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.