Antalya Milletvekili’nden Bakan Ersoy’a Müze Sorusu

Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımıyla ilgili kamuoyu tepkisi büyürken, DEM Parti Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a müzenin mimari ve kültürel değerini savunan kapsamlı bir soru önergesi verdi.
Antalya Milletvekili’nden Bakan Ersoy’a Müze Sorusu

1972 yılından bu yana Antalya’nın tarihini, kültürünü ve arkeolojik mirasını yansıtan Antalya Arkeoloji Müzesi'nin yıkılarak yerine yenisinin yapılması büyük tepkiye neden olmuştu. Kentin önemli simgelerinden biri haline gelen müzenin mevcut binasının korunması için tepkiler ve çeşitli eylemler yapılmıştı. Bir tepki de DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, Antalyalı olan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a cevaplaması için soru önergesi verdi.

Antalya Arkeoloji Müzesi’nin öneminden bahseden Oluç, “Antalya Arkeoloji Müzesi, yalnızca Antalya’nın değil, Türkiye’nin en önemli arkeolojik koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmakta olup, mimari değeriyle de modern Türkiye mimarlığının özgün örnekleri arasında yer almaktadır. 53 yıldır hizmet veren ve 1960’lı yıllarda ulusal mimari proje yarışmasıyla seçilerek hayata geçirilen bu yapı, işinin ehli mimarlar tarafından tasarlanmış, çevresiyle uyumu, iklim koşullarına göre düzenlenmiş doğal havalandırma sistemi, yatay plaklar örtüsü ve sergi senaryosu ile döneminin ötesinde önemli bir değerdir” ifadelerini kullandı.

Antalya’nın Efsane Başkanı Selahattin Tonguç'tan Müze İsyanı 4

“Müzenin Yıkılmaması Çağrıları Karşılıksız Kalmıştır”

Hakkı Saruhan Oluç, “Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapının “depreme dayanıksız” olduğu gerekçesiyle yıkılarak yenilenmesinin planlandığı yönünde basına yansıyan haberler kamuoyunda ve uzman çevrelerde ciddi kaygı yaratmıştır. Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye Milli Komitesi başta olmak üzere çeşitli akademik ve mesleki kuruluşlar tarafından da yapının korunması yönünde açıklamalar yapılmış, ancak bu çağrılar karşılıksız bırakılmıştır. Tarihî, kültürel ve mimari mirasın korunması, yalnızca geçmişin değil, ortak geleceğin de inşasıdır. Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımı planlanırken, bilimsel, etik ve kültürel ilkelerin hiçe sayılması ve bu kararların sermaye, rant veya otoriter planlamalar doğrultusunda şekillenmesi, halkın ve meslek odalarının demokratik katılımını yok sayan bir anlayışın sonucudur” dedi.

Tarihi Eserler Ne Olacak?

Antalya Arkeoloji Müzesi’ndeki eserlerin nerede muhafaza edileceğinin açıklanmadığını kaydeden Oluç, “Son olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alınan karar doğrultusunda Antalya Arkeoloji Müzesi'nin 16 Temmuz 2025 tarihinde ziyarete kapatıldığı kamuoyuna yansımıştır. Bu kapatma kararının ardından, Antalyalı bir vatandaş tarafından kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesi'nde dava açıldığı da bilinmektedir. Müzenin kapısına kilit vurulduğu bu süreçte, sergilenen binlerce arkeolojik ve etnografik eserin yeni müze yapılıncaya kadar nasıl muhafaza edileceği veya nereye taşınacağına ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan resmi bir açıklama gelmemiş olması da kamuoyundaki kaygıları artırmaktadır. Bu durum, Türkiye'nin kültürel miras yönetimi konusunda şeffaflıktan uzak bir süreç yürüttüğüne dair endişeleri pekiştirmektedir.” dedi.

Hakkı Saruhan Oluç şu soruları Bakan Ersoy’a sordu:

"Antalya Arkeoloji Müzesi binasının "depreme dayanıksız" olduğu iddiasına ilişkin bilimsel ve teknik raporlar nelerdir? Bu raporlar hangi kurumlar veya uzmanlar tarafından hazırlanmıştır ve kamuoyuyla neden paylaşılmamaktadır?

Müzenin yıkım kararı alınırken, yapının özgün mimari değerini ve kültürel miras niteliğini gözeten herhangi bir değerlendirme yapılmış mıdır? Yapılmışsa, bu değerlendirme sonuçları nelerdir?

Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye Milli Komitesi ve diğer akademik/mesleki kuruluşların yapının korunması yönündeki çağrılarına neden kulak asılmamıştır? Bu kuruluşlarla herhangi bir istişare süreci yürütülmüş müdür?

Antalya Arkeoloji Müzesi'nin restorasyon veya güçlendirme seçenekleri değerlendirilmiş midir? Eğer değerlendirilmişse, bu seçenekler neden tercih edilmemiştir ve yıkım kararının gerekçeleri nelerdir?

Müzenin 16 Temmuz 2025 tarihinde ziyarete kapatılması kararının hukuki dayanağı nedir? Bu karara karşı açılan dava süreci hakkında Bakanlığınızın tutumu ve beklentisi nedir?

Müze kapatıldıktan sonra binlerce arkeolojik ve etnografik eserin akıbeti ne olacaktır? Bu eserlerin taşınması ve yeni müze yapılana kadar korunması için hangi önlemler alınmıştır? Bu konuda kamuoyuna neden şeffaf bir açıklama yapılmamaktadır?

Yeni müze projesiyle ilgili herhangi bir mimari proje yarışması düzenlenecek midir? Eğer düzenlenmeyecekse, yeni yapının tasarımı hangi prensiplere göre belirlenecektir?

Antalya Arkeoloji Müzesi özelinde alınan bu kararın, Türkiye'deki diğer modern mimarlık mirası yapıları için bir emsal teşkil etmesi olası mıdır? Bakanlığınızın modern mimarlık mirasının korunmasına yönelik genel politikası nedir?

Kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi süreçlerinde halkın ve meslek odalarının katılımcılığını sağlamak amacıyla Bakanlığınız ne gibi adımlar atmayı planlamaktadır? Antalya Arkeoloji Müzesi örneğinde bu katılımcılığın neden sağlanamadığı düşünülmektedir?"

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.