Antalya Barosu’ndan Müze Yıkımına Sert Tepki!

Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımına karşı eylemler 2. haftasında sürerken, bugün açıklamayı Antalya Barosu gerçekleştirdi. Baro Başkanı Av. Ali Çağdaş Bozaner, yıkım kararına tepki göstererek “Bu sadece müze değil, Antalya’nın hafızasıdır” dedi.

Baro Başkanı Bozdoğan: “Antalya'nın kültürel mirasına sahip çıkmak anayasal görevimizdir”

Antalya Müze Çalışma Grubu tarafından organize edilen protesto eylemleri, Antalya Arkeoloji Müzesi önünde ikinci haftasına girdi. Bugünkü açıklamayı Antalya Barosu Başkanı Avukat Ali Çağdaş Bozaner yaptı. Bozaner, sözlerine şu ifadelerle başladı:

“Değerli basın emekçileri, meslektaşlarım, Müze Çalışma Grubu’nun değerli temsilcileri ve kıymetli Antalyalılar, hepiniz hoş geldiniz. Antalya, doğal ve tarihi değerleriyle Türkiye’nin gözde kentlerinden biridir. Paleolitik çağdan bu yana çeşitli arkeolojik yerleşimlere ev sahipliği yapmıştır. Antalya Müzesi, 1922 yılında Antalya Lisesi öğretmeni Süleyman Fikri Erten tarafından kuruldu. 1937’de Divriği Minare Camii’ne, ardından 1972’de bugünkü modern yapısına taşındı. Müze yalnızca bir yapı değildir; Antalya’nın, toplumun ve kültürel hafızanın simgesidir. 1976 yılında Antalya Film ve Sanat Festivali kapsamında duvarları dönemin önemli sanatçıları tarafından sanat eseri olarak kullanılmış, 1988 yılında Avrupa Konseyi tarafından ödüle layık görülmüştür. Müzenin konumu, toplu ulaşım ağı içindeki yeri ve yıllar boyunca ev sahipliği yaptığı kültürel etkinlikler, onun işlevsel, kamusal ve hala canlı bir yapı olduğunu göstermektedir."

"Kanuna Aykırıdır"

Bozaner, "Ancak 20 Mart 2025 tarihinde yalnızca iki satırlık bir yazı ile müzenin depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılacağı duyurulmuş ve 16 Temmuz'da kapatılmıştır. Antalya gibi uzmanı, sivil toplum örgütü, meslek odası, sanatçısı, mimarı bol bir kentte kimseye danışılmadan alınan bu karar, halkın bilgi edinme hakkının ve katılım iradesinin yok sayılmasıdır. Mevcut teknik raporlar, belgeler ve veriler kamuoyuyla paylaşılmalı, uzmanlara ve ilgili kuruluşlara sunulmalıdır. Aksi halde bu karar Anayasa’nın 63. maddesine ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırıdır" şeklinde konuştu.

"Bakanlık Sorumluluk Almaktan Kaçtı"

Bozaner, "Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın son dönemdeki uygulamaları kamuoyunu rahatsız etmektedir. Orman arazilerinin otel alanına dönüştürülmesi, Kartalkaya’daki büyük otel yangını gibi örneklerde Bakanlığın sorumluluk almaktan kaçındığını gördük. Bu anlayışa karşı sessiz kalmayacağız. Kültürel ve doğal varlıklar halkındır. Bunların sermayeye ya da özel çıkar gruplarına peşkeş çekilmesine karşı çıkacak olanlar da bizleriz: sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve duyarlı yurttaşlar" ifadelerini kullandı.

Mücadelemiz Sürecek

Baro Başkanı Bozaner, "Bu kentin bir barosu var! Avukatlık Kanunu’nun 76. ve 95. maddelerinden aldığımız görev ve yetkiyle, müzelerin kapatılmasına, kapılarına kilit vurulmasına, yıkılmasına karşı duracağız. Her ne kadar yeniden açılacağı söylense de Türkiye’de hâlihazırda kapalı olan 35’e yakın müze var: Anamur, Isparta, Elazığ gibi örnekler ortada. Antalya halkının somut bilgi ve belge talep etmesi, tatmin edici cevaplar istemesi haklı ve meşrudur. Antalya Barosu olarak bu süreci başından beri izliyoruz. Bundan sonraki tüm aşamaları da meslek odaları ve sivil toplumla eşgüdüm içinde yürütecek, dava süreçlerini takip edeceğiz. Müze tekrar halkın kullanımına açılana kadar mücadelemiz sürecektir” dedi.

Çalışma Grubu Sözcüsü Konuştu

Müze Çalışma Grubu Sözcüsü Gül Işın açıklamada bulundu. Işın şu ifadeleri kullandı:

“Her geçen gün daha kalabalık, daha güçlü, daha haklı bir şekilde burada toplanıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde ‘müze savunucuları’ diye bir topluluk yoktur herhalde. Ama biz bunu Türkiye Cumhuriyeti’ne yaşatmak zorunda kaldık. Asla istemezdik ama bizi bu noktaya getirdiler.

Bugün Antalya’nın üst düzey yöneticileriyle görüşme fırsatı bulduk, fikirlerimizi paylaştık. Muratpaşa Belediyesi ve diğer kurumlarla temas sağladık. Karşımıza hep olumlu görüşler çıktı. Yarın da Valilikte olacağız.

Antalya’nın bu kadar birlik olduğu başka bir konu yok deniyor. Bu sizin başarınız. Bu birlikteliği sürdürelim.”

Açıklama yurttaşların da söz almasıyla devam etti.