Antalya Arkeoloji Müzesi İçin Mülkiyelilerden Yıkım Tepkisi!

Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım süreciyle ilgili açıklama yapan Mülkiyeler Birliği Antalya Şubesi, müzenin kent hafızasındaki yerine vurgu yaparak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 5 soru yöneltti ve yıkım kararının iptal edilmesini talep etti.
Antalya Arkeoloji Müzesi İçin Mülkiyelilerden Yıkım Tepkisi!

Antalya’nın simge yapılarından biri olan Antalya Arkeoloji Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın aldığı kararla 16 Temmuz 2025 tarihinde ziyarete kapatılmıştı. Kapanışın ardından başlatılan yıkım işlemleri kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, kentteki sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar karara karşı tepkilerini sürdürdü. Mülkiyeler Birliği Antalya Şubesi de müze önünde düzenlenen eylemlere katılarak kamuoyuna basın açıklaması yaptı.

Antalya Arkeoloji Müzesi İçin Mülkiyelilerden Yıkım Tepkisi!

Müze Kentin Kimliğinin Bir Parçasıdır

Mülkiyeler Birliği Antalya Şubesi konuya ilişkin müze önünde yapılan eylemlere destek vererek basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklama tespit ve gerekçelerini sunan Mülkiyer Birliği, "Antalya Arkeoloji Müzesinin yıkım kararını öğrendiğimiz andan itibaren Müze Çalışma Grubuna dahil olup; hukuksal, tarihsel, mimari, ekonomik, politik ve diğer açılardan ne yapılabiliri sorgulama ve değerlendirme halindeyiz. Müzenin neden yıkılmaması, neden içindeki eserlerle birlikte korunması gerektiğine dair birçok (tarihsel, kültürel, ekonomik) tespit ve gerekçelerimiz var: Her şeyden önce Antalya Arkeoloji Müzesi; Antalya’yı Antalya yapan, “Kent” kimliğine büründüren simgesel yapılardan biridir. Mimari bir proje yarışması ile inşa edilen ilk müzedir. Modern Müzecilik anlayışının ilk örneğidir. Kütüphanesi, konferans salonu, çeşitli sergi alanları ve bahçesiyle topyekun bir kültür merkezi olarak tasarlanmış, bu yönüyle, 1988 yılında Avrupa Konseyi tarafından "Yılın Müzesi" özel ödülünü almıştır. Türkiye genelinde 35 müze depreme dayanıksızlık gerekçesiyle çeşitli zamanlarda yıkılmış ve yenisi yapılmamıştır. Yaklaşık bir yıl önce müzenin önünden başlayıp Konyaaltı plajına kadar uzanan falezler kesin korunacak hassas alan statüsünden çıkarılmış, “nitelikli doğal koruma alanı”na dönüştürülmüştür. " değerlendirmelerinde bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 5 Soru

Mülkiyeler Birliği Antalya Şubesi, müzeyle ilgili değerlendirmeleri sonucunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 5 soruyla çağrıda bulundu;

"Bu değerlendirme ve tespitler sonucunda Kültür ve Turizm Bakanlığından aşağıdaki sorulara açıklama bekliyoruz:

-Antalya Arkeoloji Müzesi, Koruma Kurulu tarafından neden tescile değer bulunmamıştır?

-Restore edilerek çok daha mütevazı bir bütçe ile güçlendirilebilecekken neden %25’lik bir alan için yıkıp, 2,5 milyar TL harcama gereği duyulmuştur?

-Hem eğitim, hem kültür ve hem de turizm açısından değerli bir kaynak olan bir müze neden alelacele ziyarete kapatılmıştır?

-Yıkıma gerekçe gösterilen depreme dayanıksızlık ve deprem performans analiz raporu neden hala kamuoyu ile paylaşılmamaktadır?

-Bunca görüşmelere ve çağrıya rağmen Müze Çalışma Grubu; neden Antalya Arkeoloji Müzesinin yeniden değerleme sürecine dahil edilmiyor ve dikkate alınmıyor?"

“Amaç Kent Hafızasını Silmek”

Yapılan açıklamada, bu yıkım kararlarının sadece teknik değil, aynı zamanda politik ve ideolojik olduğuna dikkat çeken Mülkiyeler Birliği Antalya Şubesi, "Açıklama bekliyoruz elbette ama bizce bu soruların yanıtı, kapitalizmin kente biçtiği rol ve modern kent kavramının dayandığı, neo liberal politikalarda, ideolojik arka planda yatmaktadır. Kapitalist sistem tıkandığı her noktada, “gelişme, ilerleme, organize etme, pazar ağını yaratma” argümanlarını kullanarak kendini yeniden yaratmakta ve bunu da en çok yapı ve mekanlar üzerinden sağlamaktadır. Bu politikaların uygulayıcıları ise, kentler üzerinde belirleyici bir güç olmaya çalışmakta, halkın taleplerini görmezden gelmekte ve derin bir demokrasi krizi yaşanmaktadır. Öte yandan bu politikacıların kendi tarihlerini yazma gayretiyle, kendinden önce var olan yapıyı değersiz kılarak, toplumsal hafızayı yok etmeye çalıştıkları 35 müzenin kapatılmasından da anlaşılmaktadır. Bu iktidarın bilinçli bir seçimidir. Politik ve ideolojik bir kaygının sonucudur. Aynı zamanda, kent nüfusunu oluşturan bizleri de bir avuç “çapulcu” ya da “istemezükçü” olarak nitelendirirlerken, ötekileştirerek karar süreçlerinin dışında tutulmak isteniyoruz. Oysaki bizler yaşadığımız bu şehirde yurttaşlıktan gelen haklarımızı kullanıyor, kente dair yapılacak her şeyin, yaşamımız üzerinde doğrudan etkide bulunacağının farkında olarak müzemize sahip çıkıyoruz." dedi.

“Yıkımdan Vazgeçin, Müze Koruma Altına Alınsın”

Yetkililere seslenen Mülkiyeler Birliği Antalya Şubesi, "Tüm bu anlayış çerçevesinde yetkililere sesleniyoruz. Öncelikle tepeden inme bir kararla alınan yıkımdan bir an önce vazgeçilmeli, 2863 sayılı yasa çerçevesinde tescil edilerek koruma altına alınmalı ve ivedilikle ziyarete açılmalıdır. Öte yandan bina restore edilerek güçlendirilmeli, yeni alanlar açılarak kentin orta yerinde; kültürün, felsefenin, edebiyatın, sanatın, sosyal aktivitelerin, entelektüel faaliyetlerin merkezi haline getirilmelidir. Her kentin ayrı bir kimliği ve dokusu varken giderek birbirine benzeyen tek tipli, renksiz binalar ve mekanlarla sıradanlaşıyoruz. Antalya Arkeoloji Müzesi bu şehrin kültürünü ve kimliğini yansıtan bir değer olarak kalmalıdır. Yıkılarak, yok edilerek toplumsal hafızada boşluklar oluşturulmamalı, kültürel ve tarihsel süreklilik kesintiye uğratılmamalıdır. Kenti tek bir rasyonel planın yansıması olarak oluşturma anlayışından vazgeçilmeli, süreç şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürütülmelidir. En nihayetinde demokrasinin kuralları işletilmeli, halkın sesine kulak verilmelidir.
Müze halkındır yıkılamaz!" açıklaması son buldu.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.