Cumhuriyet tarihinin en yıkıcı depremi olan 6 Şubat depremi sonrası, yurdun farklı şehirlerindeki alanların imara açılması sürerken, Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, belediyeleri uyardı. Karancı, “Risklerin azaltılmasına yönelik adımlar atılmadıkça, depremin yıkıcı etkilerinden korunmak mümkün değildir” dedi. 29 Kasım günü saat 22.13’te Gazipaşa açıklarında yaşanan 5,2 büyüklüğündeki depremin bir kez daha büyük bir tehdit olduğunun görüldüğünü belirten Başkan Karancı, “Üst yapı projelerini zemin koşullarıyla entegre etmeden ruhsat veren, yapı güvenliğini önceliklendirmeyen bu yaklaşımlar, toplumumuzun can ve mal güvenliğini doğrudan riske atmaktadır” dedi. 

“CAN VE MAL GÜVENLİĞİ RİSKİ ARTIYOR”

JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, “Son yaşadığımız deprem felaketi sonrasında birçok belediye ve kurum, halkımıza geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Biz de Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, tüm yurttaşlarımıza bu zor günlerde geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Ancak, bu vesileyle hatırlatmamız gereken çok önemli hususlar var. Tarım arazilerini plansız bir şekilde imara açan, yeraltı suyu seviyesinin yüksek olduğu alüvyon zeminlerde yapılaşmaya izin veren, bu süreçlerde jeoloji mühendisi istihdamı sağlamayan, mesleki bilgi ve deneyiminden yararlanmayı ihmal eden belediyeler ve ilgili kurumlar, zemin etütlerinin yerinde ve doğru denetimini yapmayarak büyük bir sorumluluğu göz ardı etmektedir. Üst yapı projelerini zemin koşullarıyla entegre etmeden ruhsat veren, yapı güvenliğini önceliklendirmeyen bu yaklaşımlar, toplumumuzun can ve mal güvenliğini doğrudan riske atmaktadır” dedi.

Barış Manço ve Cem Karaca Antalya’da Anılacak
Barış Manço ve Cem Karaca Antalya’da Anılacak
İçeriği Görüntüle

Antalya JMO Başkanı Mustafa Karancı’dan Kritik Uyarı! “Geri Dönüşü Olmayan Felaketler Yaşanabilir”

“GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN FELAKETLER YAŞANABİLİR”

Başkan Mustafa Karancı, “Her deprem, bizlere doğanın bir uyarısıdır. Ancak bu uyarılar, hatalardan ders çıkarılmadıkça anlamını yitiriyor. Sağlam bir kentleşme politikası oluşturulmadıkça, risklerin azaltılmasına yönelik adımlar atılmadıkça, depremin yıkıcı etkilerinden korunmak mümkün değildir. Bugün geldiğimiz noktada, jeolojik gerçeklikleri görmezden gelen uygulamalar nedeniyle yaşanan kayıplar, yalnızca doğal bir afetin sonucu değil, aynı zamanda yanlış kararların ve denetim eksikliğinin bir bedelidir. Bu vesileyle buradan, tarım arazilerini ranta kurban eden, riskli zeminlere ruhsat veren, jeoloji mühendislerini süreçlere dahil etmeyen, zemin ve üst yapı arasındaki hayati ilişkiyi göz ardı eden tüm belediyelere ve kurumlara sesleniyorum: ‘Sizlere de geçmiş olsun.’ Ancak unutmayın ki bu süreçte yapılan hataların telafisi, atacağınız doğru adımlarla mümkün olacaktır. Jeoloji Mühendisi istihdamı sağlayın ve mesleki verilere ve bilgilerimize kulak verin. Faylarımız gece gündüz demeden, uyumadan enerji biriktirmeye devam ediyor. Vatandaşlarımızı korumak için gece gündüz çalışmanız ve gereken adımları atmak zorundasınız. Aksi takdirde geri dönüşü mümkün olmayan büyük felaketlere yol açabilirsiniz. Unutulmamalıdır ki hiçbir şey alınmayan önlemler kadar tehlikeli değildir” diye konuştu.

Antalya JMO Başkanı Mustafa Karancı’dan Kritik Uyarı! “Geri Dönüşü Olmayan Felaketler Yaşanabilir”

“KONUŞMAK YERİNE HAREKETE GEÇELİM”

Başkan Karancı, “29 Kasım 2024 tarihinde saat 22:13 dolaylarında Antalya Körfezi açıklarında AFAD’ın verilerine göre yaklaşık 35 km derinliğinde 4,8 büyüklüğünde, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre de yaklaşık 10 km derinliğinde 5,2 büyüklüğünde hafif-orta şiddetli bir deprem meydana geldi.  Depremin meydana geldiği nokta Ege-Kıbrıs Yay Sistemi, Kuzey Anadolu Fay Sistemi, Doğu Anadolu Fay Sistemi ve Ölü Deniz Fay Sistemi gibi önemli tektonik yapıların etkisi altında olduğu bir bölgede yer almaktadır. Bu bölgede, Afrika levhası Kıbrıs yayı boyunca kuzey-kuzeydoğu yönünde Anadolu levhasının altına dalmakta, bu dalma-batma sürecinde büyük miktarda enerji birikimi oluşmakta, biriken bu enerjinin kırılması ile deprem oluşmaktadır. Deprem, başta Gazipaşa, Alanya ve Manavgat olmak üzere Konya ve Antalya illerinde de net bir şekilde hissedildi. Bölge halkı ilk sarsıntı ile birlikte geçmişte yaşadığımız acı deneyimlerin de getirdiği korku ile bölgede panik yaşadı. Bu oluşan korku ve paniğin asıl sebebi depremin kendisi değil alınmayan tedbir ve önlemlerdir. Müteahhitlerin yeterli mühendislik hizmetlerini almadan ortaya koydukları yapı kalitesi, yapı denetim firmalarının denetim eksikliği, belediyelerin dirençli bir kent olma yolunda atmadıkları adımların bileşkesidir. Jeoloji mühendisleri olarak bizler, doğanın ve fayların fısıltılarını duyup anlayabiliyoruz. Antalya’nın depremselliğini ve aktif fay hatlarının tehlikesini her fırsatta dile getiriyoruz. Ancak bu uyarılar maalesef yeterince dikkate alınmıyor. Artık konuşmak değil, harekete geçme zamanı” diye konuştu.

Muhabir: Arda KIR