CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “İktidar, seçimi kendisi için en avantajlı bir takvimde yapmayı hedefliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘mevsimsel nedenlerle bir miktar öne çekebiliriz’ sözlerinin yanında iktidar sözcülerinin benzer açıklamaları, 18 Haziran’daki normal yasal takvimin öncesine ilişkin bazı tarihlerden söz etmeleri bunu gösteriyor.  İktidar ittifakının seçimleri normal zamanından öncesine çekme ve kendisi için en avantajlı bir takvim oluşturma çabasına giriştiği görülüyor. Nisan ve mayıs ayları için telaffuz edilen farklı tarihler, iktidarın şimdiden Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağı doğrultusunda bir zihni ve siyasi kabullenmişlik içinde olduğunu işaret ediyor.  Yeni seçim yasası değişikliklerinin yürürlüğe gireceği 6 Nisan 2023 öncesine alınacak bir seçime olumlu yaklaşacağımızı, bu tarihin sonrasındaki normal takviminden öne alınmış hiçbir seçim girişimine destek vermeyeceğimizi ifade ettik.  2018 seçimleri öncesinde de yine seçim yasası değişikliğine giden, ittifakların zeminini hazırlayan iktidar bu kez ‘seçim barajını yüzde 10’dan 7’ye düşürme’ görüntüsü altında ittifaklarla ilgili yeniden değişikliğe giderek kendisine avantaj sağlayacağını düşündüğü bir düzenlemeyi yasaya koydu.  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘mevsimsel nedenlerle seçimi bir miktar öne çekebiliriz’ sözlerinin herhangi bir inandırıcılığı ve gerçekliği yok. 2019’un 3 Kasım’ında yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçiminin öne alınarak 24 Haziran 2018’de yapılması yine kendi teklifleriyle gerçekleşmişti” hatırlatmalarını raporunda kullandı.

download-12

recep tayyip erdoğan

“SENARYOLARI SONUÇSUZ KALACAK”

Toprak, “O dönemde mevsimsel olarak uygun olan haziran ayındaki seçimlerin şimdi ‘mevsimsel uygunsuzluk’ gerekçesiyle bir miktar öne alınabileceğinin dile getirilmesi, bazı iktidar sözcülerinin nisan ya da mayıs ayına ait tarihleri öne sürmesi ve TBMM’den bu yönde bir karar çıkartılamazsa Cumhurbaşkanının fesih yetkisinin kullanılabileceğinin dile getirilmesi farklı stratejilerin ve hazırlıkların ifadesi olarak görülmelidir. Özellikle ekonomik alanda alınan gündelik kararların, zam, maaş artışları, marketlere baskıyla fiyat dondurma, indirim, gerçek enflasyonu ve döviz kurlarını baskılama gibi adımların en fazla 2-3 ay içinde tersine döneceğini kendileri de bildiği için 18 Haziran tarihinin ve yaklaşık 6 aylık sürenin bu kararların yaldızının dökülmesini beraberinde getireceğini görüyorlar. Kendilerince, yarattıkları kısa süreli sanal rahatlık sürecinde bir an evvel seçimi yapıp, avantajlı olacağını düşündükleri bir ortamda sonuç almayı umuyorlar. Marketlerdeki fiyat sabitlemeleri, gübrede fiyatların nisan sonuna kadar sabitlenmesi, yeni konut kampanyasıyla insanların gelirini, ödeme gücünü aşan taksitlerle 100 bin kişiyi ev sahibi yapma vaatlerinin tümü, tablonun daha kötüleşeceği döneme gelmeden, 18 Haziran öncesi bir tarihte bu yalan rüzgârıyla seçime gidip, azami avantajlı sonucu alabilmek.  Bu doğrultuda planladıkları bir seçim takvimini TBMM’ye kabul ettiremedikleri takdirde Cumhurbaşkanının ‘meclisi feshetme’ kozunu öne sürerek siyasi şantajla sonuç alma çabasındalar. Bugünden ifade etmek isterim ki; tüm planları, senaryoları, avantaj hesapları sonuçsuz kalacak. Sandık, iktidar için hüsran olacak!” ifadelerine yer verdi.

Arda KIR

Editör: Haber Merkezi II