Mülkiyeliler Birliği ve Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı/UMAG'nın
ortaklaşa düzenledikleri konferanslarda, yarının Türkiye'si nasıl olmalı
yönünde akademik çalışmalar ilgili Akademisyenlerce sunulmakta ve konu çok
boyutlu tartışılmaktadır.
19.Mayıs günü, Atatürk'ü Anıtkabir'de andıktan sonra, arkadaşlar ile birlikte,
öğleden sonra yapılan toplantıya katıldık. Prof. Dr Bilsay KURUÇ Hocanın engin
bilgi, deneyim ve planlaması sonucunda, Değerli Hocamız Serdar Şahinkaya'nın
organizatörlüğünde, bu konferansın konusu KAMU idi. O müthiş bilgi, gözlem ve
analizleri ile de Sunumu Değerli Hocamız Prof. Dr Onur KARAHANOĞULLARI yaptı.
Orada bu konu bilindiği düşünüldüğü için açılmadı ama, ben ukalalık olsun diye
sözlük anlamını yazayım.
KAMU: Halk hizmeti gören organların tümü(TDK) /Bir ülke halkının tümü, halk.
Değerli Hocamızın sunumu ve katılımcıların değerlendirmeleri ve verdikleri
bilgiler ile, özellikle AKP'nin iktidar olmasından sonra, bir çok alanda halka,
Devletçe sunulan hizmetlerin sunum şeklinin değiştiğini;
Sunulan bu hizmetleri de halkın bir hak olarak kabul ettiğini, hak edip
etmediğini sorgulamadan kabullendiğini; Devletin, halka sunduğu bu hizmetlerin
kaynaklarının ve sürdürülebilirliğinin artık tartışılmadığını
--24 Haziran'dan sonra iktidara gelecek olanların, düşünseler de düşünmeseler
de, bir sürdürülebilirlik sorunu yaşayacaklarını
tartıştık, konuştuk.
--Mevcut AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan, elinde ki bilgilerin
ışığında, bu günleri pansuman/geçici tedavi yöntemleri ile geçiştirmeye
çalıştığı görülmektedir.
--Örnek, akaryakıt fiyatları seçim sonrasına kadar sabitlenmiş ve fiyat farkı
da, halkın vergileri ile halkın sırtına dağıtılmıştır.
--Hiç kimse, sayın Cumhurbaşkanının İngiltere seyahatini sorgulamaktadır. Neler
konuşuldu, hangi sözler, güvenceler alındı, karşılığında neler feda
edildi.
--Haydi AKP'yi ve seçmenini bir kenara bırakıyorum. Hatta MHP seçmenini de.
Onlar, bu ülkenin mutlu azınlığı olarak, iktidarlarının sürdürülmesi için
sessizliklerini bozmayacaklardır
--Ya öteki parti seçmenlerine demeli?.
--Bunu bir CHP MV aday adayı olarak söylüyorum. Hiç kimse kusura bakmasın.
Benim partimin tabanın da, en iyi seçmek gibi bir kaygısı kaybolmuş gibi.
--Onlar da, kendine yarayacağı seçme derdine düşmüştür. Maalesef gezdiğim ve
gördüğüm bu.
--24 Haziran sabahı, kim iktidar olur ise olsun, ülkede bir REJİM DEĞİŞİKLİĞİ
yaşanacak.
--AKP ve ittifakı CUMHUR kazanır ise bir başka süreç,
--CHP, İYİ PARTİ, SAADET ve ittifakı HALK kazanır ise başka bir süreç
yaşanacaktır.
--Ama gördüğüm şu ki, partili seçmenlerimizin çoğunun ve MV Aday adaylarımızın
çoğunun böyle bir kaygısı yok. Var ise de, ADAMIN MV olsun, yok ise de aynı.
--KAMU ile ilişkisi kesilmiş bir TBMM ve MİLLETVEKİLLERİ ile acaba nasıl bir
hizmet ve süreç bekliyorsunuz ki?
--Bütçe yapamayan, KAMUNUN ve ÇALIŞANLARININ hiç bir ilişkisi kalmayacak
MİLLETVEKİLLERİNİN ve TBMM'nin sözünü dinleyeceğini mi düşüyorsunuz.
--Bence de en iyi seçim, mahalle arkadaşlarının, muhabbet arkadaşlarının, hatta
av arkadaşlarının seçimidir.
--Boş verin ya ülkeyi.
--Bir su havzaları ile, meralar kaldı. Onlarda satılıp elden çıkarılınca, zaten
olmayan hiç bir sorunuz kalmayacak.
--İYİ UYKULAR, gece uyanık, gündüz uyuyan sevgili, halkım.
--Ne güzel işte, dört yıl sonra emekli milletvekili arkadaşlarınız olacak.
--DEMOKRASİ'de bu zaten. Halkın en yakın arkadaşlarını seçme rejimi. Bırakın
Devlet yok olsun. Irak, bize zaten ırak, Suriye'yi de unutalım gitsin.