Antalya’yı Türkiye’ye bağlayacak demiryolu ağı, yılan hikayesine döndü. Yıllardır başbakanından bakanına, milletvekilinden belediye başkanına herkes söz veriyor, takvim açıklıyor ama bir türlü yol alınamıyor…

Ve her nedense tam bir seçim öncesine ısıtılıp bu proje önümüze konuluyor…

İşte yine önümüzde Antalya-Kayseri hızlı tren hattı…

Dün son anda öğrenip Serik’teki Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısına katıldım…

Çevre İl Müdürlüğü’nce yapılan toplantı neden Serik’te, neden ÇED toplantı duyurusu daha geniş mecralara duyurulmaz, neden bu kenti yönetenler orada olmaz vs…

Bir sürü soru var soracak…

Ama yanıt verecek yok maalesef…

Yine de kalktım gittim. Serik Belediyesi’nde yapılan toplantıya Serik Belediye Meclis Üyemiz, İlçe Başkanımız Abdullah Akbaba’yı davet ettim…

Bir tek meslek örgütü temsilcisi vardı. Gerisi kendi imkanlarıyla toplantıyı duyup gelmiş vatandaşlar…

Çoğu Aksulu vatandaşımız, başladı dertlerini anlatmaya…

Tarım topaklarından geçen projenin yanlışlığına, güzergahın ANFAŞ için ayarlandığına vurgu yaptılar…

Aksu Belediye Başkan Yardımcısı da evlerden, seralardan ve vatandaşın topraklarından geçen projeyi istemediklerini, bunu da her yere anlattıkların söyledi…

Ben de toplantıya katılan tek Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olarak hassasiyetlerimi dile getirdim.   Toplantının duyuru eksikliği, yer seçimi yanlışlığıyla başlayan eleştirilerimi tarım toprakları, sit alanları, milli parklar ve yaban hayatı açısından yaratacağı tehlikelerle sürdürdüm…

Eleştirilerimizin dikkate alınarak bu projenin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ettim…

Onlarca vatandaş ve muhtar da itiraz ettiler…

Bir tek olumlu görüş bildiren olmadı…

Şimdi ne olur bilinmez ama olması gereken yapılan eleştirilerin dikkatle incelenmesi…

Yetkililer Antalya açısından yük ve yolcu taşıyacak, turizm ve ekonomiye katkı sunacağı söylenen bu projeyi eleştiriler doğrultusunda yenilemeli…

Elbette Antalya’dan Konya’ya, Aksaray’a, Nevşehir’e, Kayseri’ye hızlı trenle ulaşalım…

Ancak bu projeyi hayata geçireceğiz diye tarım topraklarını, Aspendos Antik Kenti’ni, doğal ve arkeolojik sit alanlarını heba etmeyelim…

Zarar vermeyelim bölgeye…

En az tahribatla daha iyisi mümkün…

Yeter ki isteyelim…

Varsın biraz daha beklesin yatırım…

Nasılsa seçim çok…