Antalya’nın dönemin Valisi Hüseyin Öğütçen’in önderliğinde kazandığı Tünektepe döner gazinosu ve tesisleri, teleferiğin hayata geçmesiyle eksiğini tamamladı…

Deniz kenarından Tünektepe’ye uzanan güzel manzara eşliğindeki keyifli seyir, kamu işletmeciliğinde hayat buldu...

Türkiye’nin en ucuz teleferik işletmesi olması da hepimizin övünç kaynağı oldu. Ama bu günlerde başka hayal ve projelerle tatsız bir hal alıyor…

21. Dönem Antalya İl Genel Meclisi döneminde hayat bulan ve temeli atılan, yerel yönetimlerdeki yasa değişiklikleri ile özel idarenin kapatılmasıyla Büyükşehir’e devri yapılan yatırım uzun bir bekleyişin ardından hayata geçti…

Özel idare döneminde bin bir baskıya rağmen sağduyulu çıkan proje tamamen rafa kaldırıldı…

Modern mimari ve çizgilerle tepeye bir otel konduruldu…

Gerekçe olarak ‘ilk izinlerde de otel’ olduğuna vurgu yapıldı…

Oysa Tünektepe’deki otel ve tesisler ile kaçakları görev yaptığım il genel meclisinde benim de çabalarımla gündeme taşınmıştı…

Valilerimizin konuya duyarlılığı, meclisimizin tavrı işgalci konumundaki kişilerin tahliyesini, kaçakların yıkımını sağlamıştı…

Ardından da önce özel idare sonra belediye şirketi kamu eliyle nezih bir işletmeciliğe başladı…

Bazı eksiklikler vardı elbet. Daha tecrübeli ellerden yardım alınabilirdi. Üniversitemiz, insan kaynağımız var…

Bunu yapmak yerine kolaycılığa kaçıldı…

Tanıtım eksikliği dikkat çekti…

Ve önce Temmuz ayında 60 yataklı otel, 240 kişilik restoran için encümene yetki alındı…

Sonra da galiba yeterli gelmedi ki ‘teleferik ve tüm diğer üniteler’ Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son oturumunda toptan ihale edilmek üzere yetki alındı…

Ne demek bu…

Belediyenin kendi şirketi bu alandaki projeyi yapabilir…

Herşey belediye şirketi kanalıyla tek elden işletilebilir…

Ama meclisteki tavır bunun özel sektöre verileceği yönünde…

Oysa burada hem otel yapmak mevzuatlara uygun değil, hem yıllarca tartışılarak oluşturulan önceki projeye ayıp…

Hem de kamu eliyle yapılmış bir yatırımın özel sektörün işletmesine emaneti ‘yönetim zafiyeti’…

Aylar önce gündeme taşıdığımız kaygının haklı çıkması üzücü…