‘Antalya’nın gerdanlığı’ olarak tanımlanır falezler..

‘Yalıyar’ olarak da adlandırılan falezler Konyaaltı Plajı ile Lara Plajı arasında kalan sahil bölgesi..

Falezler, diğer adıyla yalıyarlar coğrafi şekiller, dalgaların aşındırması sonucu meydana gelen kıyı yüzeyleri olarak biliniyor.

Falezler için ‘denizin sahilleri aşındırarak meydana getirdiği uçurumlar’ olarak da tarif ediliyor.

Konyaaltı ve Lara arasında bulunan falezlerin 640 milyon yıl önceden oluşmaya başladığını söylüyor bilim adamları.

Falezlerin yükseklikleri 14 ile 24 metre arasında değişiyor.

Kuşkusuz Akdeniz Bölgesi’nin en güzel falezleri Antalya sahillerini süslüyor.

Antalya’nın büyük bölümü de falezler üzerinde kurulu..

Falezler, Antalya’nın sosyal ve kültürel hayatı açısından da önem taşıyan semboller arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Antalya’nın bu eşsiz doğal güzelliği kente estetik bir görüntü katıyor..

Buraya kadar iyi de falezler için hazırlanan bir rapor üzücü ve kaygı verici..

Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu, falezlerin Muratpaşa ilçesi sınırlarında kalan bölümü için ayrıntılı bir rapor hazırladı..

Raporda kentin önemli simgelerinden olan falezlerin bazı otel, siteler ve eğlence mekanları tarafından bahçe süsü, saksı, kapı girişini süslemesi gibi kullanıldığı vurgulandı.

Raporunda, falezlerin adının intihar ve düşme olayları nedeniyle kötü anıldığına dikkati çeken Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu, düşme ve intiharları önlemek amaçlı bazı meslek odaları tarafından sunulan falezleri çitle ya da telle çevirme önerisine de karşı çıktı..

Raporda falezlerin bir bölümünün halka açık plaja dönüştürüldüğü, plaj yapılırken falezlerin bir bölümüne beton döküldüğünü ve bunun tahribata neden olduğu belirtildi.

Raporun şu bölümü de çarpıcı :

 “Falezlerin plaj olarak kullanımı gibi yaklaşımlar, bu zenginliğin iyice tahrip olmasına neden olacaktır. Falezler Doğal SİT Alanı ilan edilmesine rağmen hala yüksek katlı binalar dikilebiliyor. Dolayısıyla da kent planlamasında falezler dikkate alınmamıştır"

Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu,  raporunda falezleri tahrip eden kişi ve kuruluşlar için suç duyurusu olarak da algılanan şu ifadelere yer veriyor :

“Kent merkezinde ve özellikle Aksu ilçesi Kemerağzı Mevkii'nde bulunan bazı oteller ve Lara bölgesindeki bazı sitelerin bahçesinde süs amaçlı falezlere ait parçalara rastlandı.  Bazı sitelerin bahçesine gidip bakılsın mutlaka falezlere ait bir parçalara rastlayacağız. Ne için kullanılıyor bu parçalar? Doğal taş görünümü nedeniyle süs olsun diye. Nereden, nasıl temin ettikleri ve nereleri kestiklerinin üzerinde duruyoruz. Takipçisi olacağız."

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki Antalya, en önemli doğal güzelliği olan falezlere ihanet  etti.

Ya da ihanet edilmesine seyirci kaldı..

Falezleri tahribat Talya Oteli’nin yapımı ile başladı..

Gidin bakın Talya’nın falezleri oyarak yaptığı diskoteği görünce isyan edersiniz..

Sonra müthiş bir falez talanı başladı..

Şimdi ki adı Akra Barut olan Dedeman Otel, son yıllarda yapımı büyük tartışma yaratan Ramada Otel’in de falezleri tahrip ettiği kamuoyunca biliniyor..

Falezlere ihanetin startı ise ‘Sampi Kavşağı’ olarak bilinen bölgeden sonrasında, seraların, portakal bahçelerinin, yeşil dokunun ağırlıkta olduğu adanın yapılaşmaya açılması ile başladı.

Falez katliamı öyle bir noktaya geldi ki, ‘Eski Lara Yolu’ olarak bilinen bölgede falezleri parçalamak, oymak, delmek adeta bir yarışa dönüştü..

Bugün de falezlere ihanet çok yönlü olarak sürdürülüyor.

Bir avuç çevrecinin, bazı uzmanların uyarısı, bazı meslek odalarının eleştilerileri ise ihaneti durdurmaya yetmedi..

Falezlere ihanet ‘Atatürk Parkı’nda da var.

Burada da bazı işletmelerin falezlere zarar verdiği, bazılarının ise denize inişi sağlamaya yönelik asansörler yerleştirirken, falezleri parçaladığı biliniyor..

Dileriz Antalya Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu’nun bu raporunu ‘sağır sultanlar’ da duyar ve falezleri hiç olmazsa şimdiki haliyle korumak için bir şeyler yapmak için kollar sıvanır..