Yerel seçimlere bir yıldan az bir zaman kaldı..

Yani seçimin, sandığın, aday adaylarının, adayın çık konuşulacağı sürece giriyoruz.

Kuşku yok ki 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler, 3 Kasım 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin sonuçları açısından belirleyici olacak..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki seçime en hazır parti AKP..

Çünkü iktidar partisi bir seçim biter bitmez ikinci seçimin hazırlıklarına başlıyor..

Bir yandan eğitim programları ile partilileri dinamik tutmaya çalışıyor, diğer yandan da sandık görevlilerinin eğitimlerini aralıksız sürdürüyor..

MHP, AKP ile kutsak ittifak kurduğuna göre, BBP de AKP’nin ikinci  koltuk değneği konumuna düştüğüne göre, seçimlerde AKP’ye karşı ana muhalefet partisi CHP ile geçen hafta sonunda olağanüstü kurultayını yaparak ‘seçime giremeyecek’ dedikodularını bitiren İYİ Parti ile Saadet Partisi(SP) ve DSP dışındaki diğer sol partiler mücadele verecek..

Elbette sandığa sahip çıkmak önemli..

Bu noktada sadece siyasi partilere değil, seçmene de görev düşüyor..

Herkes oyuna sahip çıkmak, sandıkta hile yapılmasına, oyların çalınması olasılığına karşı uyanık olmak durumunda..

Tüm bunların ötesinde seçimler için sahaya inildiğinde söylemler de önem taşıyor..

İktidar partisi AKP’nin en ciddi rakibi olan CHP’de milletvekillerine kafa karıştıran bir rapor gönderildi.

 İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın başkanlığını yaptığı CHP Basınla İlişkiler ve Kurumsal İletişim Başkanlığı’nca vekillere gönderilen haftalık bilgilendirme raporunda çok çarcı uyarılarda bulunuyor..

2-8 Nisan Haftası bilgilendirme raporunda yer alan uyarılar, bir anlamda CHP’li milletvekillerine ‘sus emri’ olarak algılanıyor..

‘Konuşulmaması Gereken Dikkat Edilmesi Gereken konular’ başlığını taşıyan uyarılar şöyle :

-Kutlama mesajının dışında dini konulara girilmemeli..

-Türk Ordusu ve Genel Kurmay Başkanlığı ile ilgili eleştirisel söylemlerde bulunulmamalı..

-Türkiye’nin etnik ve mezhepsel yapılanmalarına yönelik birleştirici söylemlerde bulunulmalı..

- Partinin iç organlarında konuşulması gereken hususlar medya önünde konuşulmamalı..

-İlkemiz daima ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ olmalı.

-Seçimde hırsızlık yapılacağı, seçim sonuçlarının baştan belli olduğu, bu gerekçelerle seçimlerin boykot edilmesi gibi söylemlere girilmemeli.

-Seçmen umutsuzluğa itilmemeli..

-Sosyal medya hesaplarından yapılacak paylaşımlarda bireysel görüşler yerine parti politikasına uygun söylemler tercih edilmeli.

-Doğruları defalarca söylemekten çekinmeyin.

-Sizin tekrar dediğiniz karşınızdakinin ilk kez duyduğu olabilir..

-Tekrarın gücüne inanın.

-Eleştirel söylemlerimizi, projelerimizle desteklemeliyiz.

-Yanlışı gösterip, doğruyu anlatmalı, bunun adresinin de CHP iktidarı olduğu vurgusunu yapmalıyız.

-Düşük seviyeli söylemlerle ilgili sorulara muhatap almayarak cevap verilmeli.

- Muhatap almamak çoğu zaman en güzel cevaptır.

-Muhatap almadığımız ya da o seviyeye inmeyeceğimiz dile getirilmeli.

CHP Basınla İlişkiler ve Kurumsal İletişim Başkanlığı, milletvekillerini böyle uyarıyor..

Uyarılar bazı vekiller için ‘kulak çekme’ anlamına da geliyor..

CHP’li vekiller bu uyarılara uyar mı, ne kadar uyar tahmini güç..

Parti tabanı, yaklaşan seçimler için aday adayı ve aday olanlar, uyarıları takmazsa ne olacak ?

CHP, konuşanın ağzına ‘acı biber’ mi sürecek ?