Aslında nasıl başlarsak başlayalım söze, hep aynı yere çıkar.

Ama isterseniz bugün hepimizin bildiği ama alışkanlık haline geldiği için yada biz içinde bulunduğumuz duruma alıştığımız için ayırt edemediğimiz duygudan başlayalım.

Çok basit karmaşadan uzak durarak.

Şöyle ki ;

23 Nisan Kutlu olsun

Sevinin çocuklar ,

Övünün büyükler,

23 Nisan kutlu olsun…


Çok büyük bayram bu bayram herkese kutlu olsun…. 

Çok büyük bayram bu bayram bir ömür boyu kutlanabilir.

Özgürlüğün tadı yürekte ki şarkısı bir ömür, binlerce ömür kutlanmalıdır.

Sevinin çocuklar ,geleceğin mimarları .Dünyada ilk defa kendilerine bayram hediye edilmiş olan nesiller.

Övünün büyükler ecdadınızın mucizeleriyle .

Kolay bir süreç olduğunu mu düşünüyorsunuz?

O zaman şöyle yapalım isterseniz.

 O gün yaşananlardan bir kısmını olduğu gibi hatırlayalım. (AA)TBMM BÜLTENİ ‘ne göre ;


"İlk Meclis"olarak anılacak bu bina, Meclis'in toplanması kararı alındığında henüz hazır değildi ve kiremitleri yerleştirilmemişti. Şapolyo, Ulucanlar'da yapılan bir okul için Marsilya'dan getirtilen kiremitlerin de yetmemesi üzerine halkın evlerindeki kiremitleri sökerek, Meclis için kucak kucak kiremit taşınır. Ankaralı marangozlar da toplantı salonuna kürsü yaparlar; salonun aydınlatılması için ise tavana, bir kahvehaneden getirilen kenarları avizeli büyük bir petrol lambası asılır.Milletvekillerinin oturacakları sıralar da Ankara Muallim Mektebi (öğretmen okulu) ile Ankara Sultanisi'nden (lise) sağlanır.


Nitekim, "tatlı ve ılık bir bahar günü" 23 Nisan'da, Hacıbayram Camii'nde cuma Namazı kılındıktan, kurbanlar kesildikten sonra; önünde "ruhani bayrakların taşındığı" büyük bir toplulukla gelinerek, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada, saat 13.45-14.00'te törenle TBMM açılır.

Meclis, en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Mebusu Şerif Bey'in, konuşmasıyla açılır. Şerif Bey, konuşmasında "ULUSUMUZUN İÇ VE DIŞ TAM BAĞIMSIZLIK İÇİNDE YAZGISININ SORUMLULUĞUNU  DOĞRUDAN DOĞRUYA YÜKLENİP KENDİSİNİ YÖNETMEYE BAŞLADIĞINI BÜTÜN CİHANA DUYURARAK BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİ AÇIYORUM " diyerek, Meclis'in amacını da açıklar. (Alıntı TBMM BÜLTENİ 19)


Yrd. Doç. Dr. Yavuz Aslan, Meclis'in ilk toplantısına katılan milletvekili sayısı ile bunların kimler olduğunun kesinlik kazanmadığını belirtir. Mazhar Müfit Kansu ise "mebusların adedinin ilk açılışta 115 olduğu"nu belirtir. Kansu. "bizzat merak ederek saydım, 50 mebus kalpaklı ve 41 mebus fesli ve 21 mebus sarıklı idi" diye ekler. Kansu, Meclis zabıtlarından 338 mebusun katılması gerektiğini; ancak "115 mebusun 23 Nisan'da" Meclis'in açılış günü gelebildiğini kaydeder ve mayıs ayında 62 üyenin daha Meclis'e geldiğini belirtir. Yavuz Aslan'ın, İhsan Güneş'ten aktardığına göre, ilk Meclis'te 52 asker, 42 idareci, 39 memur, 32 din adamı (16 müftü, 9 müderris ve 7 şeyh), 30 öğretmen, 16 sağlıkçı (15 doktor, 1 eczacı), 7 aşiret reisi, 4 emniyet mensubu, 2 reji görevlisi ve 1 diplomat ile 102 serbest meslek gruplarından milletvekili bulunuyordu.TBMM'nin birinci devresi 23 Nisan 1920'de başlayıp 21 Mayıs 1927'e kadar sürdü; ancak İkinci Meclis'in başlama tarihi olan 11 Ağustos'a kadar görevini sürdürdü. (A.A.) (Alıntı TBMM BÜLTENİ 19)


Milletvekillerinin belirlenişi ve Ankara'ya gelişi çok kısa bir zamanda gerçekleşmiştir. Milletvekili seçimleri Atatürk'ün Ankara'da bir meclisin toplanacağını ve neden toplanması gerektiğini açıklayan 19 Mart 1920 tarihli bildirisiyle başlamış, yine Atatürk'ün 21 Nisan'daki genelgesiyle de meclisin açılacağı tarih duyurulmuş ve milletvekillerinin Ankara'ya gelmesi istenmiştir. 23 Nisan 1920'de Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmıştır. O günkü ilk toplantıya daha önce belirlenen 337 milletvekilinden sadece 115'i katılabilmiştir. (A.A.) (Alıntı TBMM BÜLTENİ 19)


Zorlu bir süreçte,diğer bir deyişle kelle koltukta yapılanların büyük bir başlangıç dönemidir bu adım. Tam savaşın göbeğinde Ankara’da Polatlı’ya kadar dayanmış düşman kuvvetlerinin top sesleri duyulurken ve kendilerince amaçlarına ulaştıklarını düşünürken ,”Yüce Türk Milleti “ aslında kendi karar verme yetisini ve özgürlüğünü elde etmiştir.


Aynı topraklar üzerinde  farklı düşünceden insanlar, birlikte karar vermeyi ,birlikte hareket etmeyi, özgürlüklerine birlikte adım atmayı ,yaşadıkları toprağın kaderini birlikte tayin etmenin sorumluluğunu aldılar.


Atılan bu büyük adım Toprağını korumak ,vatan bilincinin ,milli birlik bilincinin oluşmasında önemli bir süreçtir.

23 Nisan 1920 de  artık “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR”


Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği Çok büyük bayramdır bu bayram…

İşte tam bu noktada  “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” mız kutlu olsun…


Hoş kalın … Hoşça kalın…