Salvador Dali sürrealizmin dahi ismi.Sanatın mucize çocuğu.


    Yaptığı her iş ve yaşam şekli kendisini temsil etmiş.


    Sahip olduğu değerler kişiliği ile örtüşüyor.


    Nereden başlasak…


    Sahip olduğu hayvanlardan bahsedeceğiz.


    Bir çok  fotoğrafta Dali’ iyi kedisiyle veya kedileriyle görmek mümkün.


    İsterseniz ABD’li fotoğrafçı Philippe Halsman’ın çektiği fotoğraftan başlayalım.


    Niçin olaya bu açıdan baktım,bu fotoğraflarda resimleri,kedileri ve kendisini hareketli formlarda görmekteyiz. Gerçeküstü bir içeriğe sahip bu fotoğraflar, photoshop ve düzenleme tekniklerinin olmadığı bir dönemde Dali ‘nin hem sanatsal yönünü hemde kişilik özelliklerini hiperaktivitesini ön plana çıkarması durumu açısından önemli bir çalışmalardır.Sadece bir fotoğrafı çekmek için kedilerin 28 kez atılması gerekmiş ve tek bir kedi yaralanmamış.Onun gibi bir sanatçıyı ve dahi bir kişiliği de ancak bu şekilde planlanmış fotoğraflar temsil edebilirdi.


    Sahip olduğu hayvanlara gelince, bir karınca yiyene sahip olmayı ve normal bir durum gibi onu sokaklarda yürüyüşe çıkarmayı , ancak Dali yapabilirdi.Tabi ki unutulmaması gereken 50’li yıllarda evde beslemesi moda olan bir kedi türü olsa da , bu hayvanın kuyruklarıyla beraber vücutlarının toplam uzunluğu 130 cm’yi bulabiliyor olması idi.Dali, bu yabani arkadaşını sık sık altın bir tasma ile Paris sokaklarında gezdirir ve bazen onu sosyal etkinliklere götürürdü.


    Bir de Ocelet tutkusu var tabiki…


    Dali Gala ile (1960 yılında ) sinemaya giderken görür ve ocelet kediyi hemen almaya karar verir.Yanlarında para yoktur ve gerekli olan meblayı otel görevlisinden alarak ocelete sahip olurlar.Zaman içinde ocelet ile halka açık yerlerde desenli kürk mantolar ile gezmeyi onunla görünmeyi sevecektir.


    Hatta o kadar sevecektir ki Dali hayranlarının kediyle özdeşleştiği inancı sonucunda, Salvador Dali parfüm markasında Dali Wild parfümünün ortaya çıkmasına sebep olur.


    Hala günümüzde satışta olan parfümün kabı ve şişe dizaynı leopar deseninden oluşmakta.


    Dali Oceletlerin çevresinde birden fazla olmasını  menajeri olan Kaptan lakaplı John Peter Moore’ye borçludur. Jonh Peter uzun yıllar her yerde Dali ile beraberdi. Dali'nin çevresinde ocelotlar böyle ortaya çıktı. Ama elbette en sevdiği kedi, yürüyüşe çıktığı ve toplumda birlikte göründüğü Babu'ydu.


    Babu'nun edinilmesinin hikayesi, Peter Moore tarafından yazılan Living Dali kitabında anlatılır. Kitabın girişinde Catherine Moore şöyle yazar:


    “Babu, Hintçe'de 'beyefendi' anlamına gelir. Babu, ismine sadık kalarak gerçek bir beyefendinin hayatını yönetti. En iyi restoranlarda yedi, her zaman birinci sınıf seyahat etti ve beş yıldızlı otellerde kaldı. Güzel kızlar, ciddi iş adamları, aristokratlar ve hatta kraliyet ailesi tarafından sıkıştırılmıştı. Yirmi kilogram ağırlığındaydı. Babu'nın iyi beslendiği ve taşınmak için fazla fırsatın olmadığı New York gezisinin ardından, biraz daha ekledi. Çok eğlendiler ve bir keresinde Peter'a şöyle dedi: "Ocelotunuz, bir elektrikli süpürgeden şişirilmiş bir toz toplayıcısına benziyor."


    Burada, Farklı alışkanlıkları vardı Babu'nun .Örneğin her  sabah Her sabah taze bir gül yemeyi sever ve biraz solduğunu fark ederse çiçeği yemeyi reddederdi. Müzik çalarken piyano üzerinde yatmayı ,titreşimi hissetmeyi severdi.


    Babu, sadece  Lüks ve zarif bir yaşam tarzı sürdürmekle ve bir çok davranışa  öncülük etmekle kalmadı, deniz yolculukları yaptı ve yeni yeni lezzetler tatdı.


    Her an Dali ile birlikte masalarda keyif sürdü yolculuk yaptı…


    Görüntü olarak ta Dali formatında son derece  birlikte estetik görsel verebilen hatta aynı şekilde bakabilen bir yaşam ortaklığı oluştu.Ayrıca birçok çalışmasında kullandığı figürler ve son noktayı Ocelet’le koyduğu çalışmalarına şüphesiz ki katkısı büyük olmuştur.Bu durumdan önemli paralar kazanmıştır.Dali yaşamı boyunca (11 Mayıs 1904 - 23 Ocak 1989)sadece parlak sanat eserleriyle değil, aynı zamanda herkesin dikkatini dahi ve ilginç ve hareketli  kişiliği ve kıvrak zekası, ustalığıyla da ünlendi. Amacına ulaşmak için hem çevresini ,hem de hayvanları kullandığı bir gerçek.


    Dali hala tartışılan bir sanatçı.Dahilerin kendi dünya görüşleri ve yaşam şekillerinin resmine yansıması ve bir bütün olarak değerlendirilmesi tartışılması için yeterli unsurlar olsa gerek.


    Bilinçaltının oluşturduğu alt yapının hayatta fırsata çevrilmesi olayını en çok Dali’de görürüz sanki.


    İlleride Dali ile ilgili daha çok buluşma noktalarımız olacaktır.


    Bu noktada Hoşçakalın… Sanatla kalın.