Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı ve 60+ Tazelenme Üniversitesi’nin katkılarıyla Zübeyde Hanım’ı anma etkinlikleri düzenledi. Etkinlikler Büyükşehir Belediyesi Fuayesi’nde İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı enstrüman eğitmenlerinin verdiği keman konseri ile başladı. Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, konserin ardından 60+ Tazeleme Üniversite öğrencilerinin yapmış olduğu resimlerden oluşan ‘Zübeyde Hanım’ın Kızları’ karma sergisinin açılışı yapıldı. Açılışa Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Nurettin Mert Batu, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Songül Zengin, Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Cemil Böcek,  Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Okan Yavuz, Emlak ve  İstimlak Dairesi Başkanı Gözde Arat, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı Hava Dağcı ile 60+ Tazelenme Üniversitesi öğrencileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

VEFAKAR BİR ANNE

Sergi açılışı ardından Av. Ceren Çabukoğlu tarafından, Belediye Nikah Salonu’nda ’Farkındaysak Varız’ Kadına Şiddete Dur Diyoruz söyleşisi gerçekleşti. Söyleşi öncesi ANŞOYAD Başkanı Şükrü Erciyeslioğlu, Zübeyde Hanım için yazdığı şiiri okudu. Zübeyde Hanım’ın sadece Atatürk’ün annesi olarak bilindiğini, şahsi özellikleri hakkında çok fazla araştırma yapılmadığını ifade eden Av. Ceren Çabukoğlu, “Zübeyde Hanım’ın hayatı konusunda araştırmalar yaptım. Zübeyde Hanım, yaşadığı dönemde okuma yazma oranının çok düşük olmasına rağmen okuma bilirmiş, o yüzden kendisine molla derlermiş. Atatürk’ün onun mezarı başında onu anmak için yazdığı yazıyı inceledim. Atatürk yazısında kendisinin idam edildiğine dair asılsız bir haber aldığında annesinin üzüntüden felç geçirdiğini ve ağlamaktan gözlerinin kör olduğunu yazmış. Aslında kadınların ne kadar vefakar ve cefakar olduğunu bu örnekte çok iyi anladım. Zübeyde Hanımı saygı ve özlemle anıyorum” dedi.

NEDEN KADIN UZAKLAŞMAZ?

Neden kadınlar şiddet gördüğü yerden uzaklaşmıyor? sorusuna açıklama getiren Çabukoğlu, “Birinci neden kadınlar kendilerini ekonomik sebeplerden dolayı kocalarına bağımlı hissediyor. Çocukluğumuzdan beri dinlediğimiz bütün masallarda kadın, prens tarafından kurtarılmayı bekleyen güçsüz imajı ile betimleniyor. Evlendikten sonra kol kırılır yen içinde kalır, sakın konuşma, evde olan evde kalır, anlatma denilerek kadının bazı şeyleri kendi kendine aşması bekleniyor. Tabi kadınlar bu süreçte kocalarının değişip kendilerine iyi davranacaklarını düşünüyor. Şiddet devam ettikçe ve bu duruma dur denilmezse kadın cinayetleriyle sonuçlanıyor. Şiddete maruz kalan kadınlar mutlaka rapor almalı. Mahkemede kesin delil niteliği taşıyor. Rapor aldıktan sonra hastane polisine ihbarda bulunabilir.

Ya da boşanmak istemiyor, korunmak istiyorsa o zaman Kadını Koruma Kanunu var. O kanundan faydalanarak koruma talep edebiliyor” diye konuştu. Haber Merkezi

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim