Yönetmeliğin, işkolu emekçilerinin örgütlerinin görüşleri alınmadan birkaç bürokratın inisiyatifi ile hazırlandığını ifade eden Dr. Kaan Taşer, “Bir kez daha belirtmek isteriz ki yoksulluk sınırının üzerinden belirlenecek temel ücret ve bu ücretin üzerinde yapılan işin niteliğine göre ücretlendirme yapılarak tüm ücretlerin emekliliğe yansıyacak biçimde hayata geçmesini savunmaya devam edeceğiz” dedi
Dr. Kaan Taşer; yönetmelikte yaptıkları inceleme sonucu dava edecekleri hususlar ile ilgili, “Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının a bendi eksik düzenlenmiştir. Çalışılmış sayılan gün içerisine senelik izin, şua izni ve sendikal izin alınmadığından eksik düzenleme yapılmıştır. Dinlenme hakkı anayasal bir haktır. Senelik izin dinlenme hakkının gereğidir. Şua izni sağlık hakkının gereğidir. Sendikal izin örgütlenme hakkının gereğidir. Bu nedenle bu maddeye dava açılacaktır. Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasının ç bendinde sağlık tesisleri arasında görevlendirilen personelin geçici görev yaptığı yerden ek ödeme alacağı belirtilmiştir. Son TİS metnine göre en yüksek ek ödeme hangi sağlık tesisinde verilecek ise oradan alması gerektiği belirtilmiştir. TİS’e uygun düzenleme olmadığı için bu madde dava edilecektir” dedi.
“EKSİKLER DAVA EDİLECEK”
Dr. Kaan Taşer, “Yönetmeliğin 6. Maddesinin 3. Fıkrasının a bendinin 2 numaralı alt bendinin son cümlesi dava edilecektir. Disiplin cezası alanlardan taban ödeme ek ödemesinin kesilecek olması bir fiile iki ceza olmaz kuralına aykırı olduğundan dava edilecektir. Yönetmeliğin 13. Maddesinde geçen, süre gelen gelir vergisi matrahı dikkate alınarak gelir vergisi kesintisi yapılacağına dair düzenleme dava edilecektir. Bu düzenleme nedeni ile uzman hekimler başta olmak üzere hekimler yüzde 35’lik vergi dilimine diğer sağlık personeli de yüzde 27’lik vergi dilimine erken geçmekte ve bize göre fazla vergi vermektedirler. Bu konu etraflıca değerlendirilmiş ve gelir adaletsizliği yarattığında ayrıca da emekliliğe yansımadığından dolayı örnek mahiyetinde dava edilecektir. Yönetmeliğin 14. Maddesinin 3. Fıkrasının a bendinde çalışılan gün içerisine senelik izin, şua izni ve sendikal izin alınmadığından eksik düzenleme ile dava edilecektir” diyerek mahkemeye taşıyacakları hususları belirtti.
“DAYANIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Dr. Kaan Taşer, “SES olarak döner sermaye ve ek ödemeye dayalı ödeme sistemi yerine tek kalemde, emekliliğe yansıyacak, insanca yaşamamıza yetecek, yoksulluk sınırı ve OECD ortalamaları düzeyinde bir ücret istemekteyiz. Ücret rejiminin gelir getirip getirmemeye, performansa, teşvike, katsayılara bağlanması, meslek gruplarının kendileri arasında ve diğer meslekler arasında gelir farkı yaratılması sağlık sisteminin sorunlarını çözmek yerine daha ciddi sorunlara yol açmaktadır ki son zamanda yapılan düzenlemeler kısa sürede sahada yarattığı sorunlar nedeniyle yeniden revize edilmektedir. Oysa biz sağlık emekçilerinin revizyona değil sağlığın finansman, organizasyon ve yönetim açısından koruyucu sağlık hizmetlerine odaklanarak yeniden inşa edilmesine ihtiyacımız olduğunu düşünmekteyiz. Sağlık emekçilerinin de diğer devlet memurları gibi uluslararası sözleşmelerden, insan hak ve hürriyetlerinden, çalışma haklarından, anayasal haklarından kaynaklı olarak gelir getirme koşuluna bağlanmadan gelirleri artırılmalıdır. SES olarak çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek ücret mücadelemizden hiçbir koşulda vazgeçmiyoruz. Bu konudaki temel taleplerimizi hayata geçirinceye kadar hukuk mücadelesi ve sendikal mücadeleyi sağlık emek ve meslek örgütleriyle birlikte ayrışmadan, dayanışmayla sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Haber Merkezi