İstanbul’da yenidoğan bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve ihmal sonucu ölümlerine neden oldukları iddia edilen Yenidoğan Çetesi yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı dava, beşinci gününe girdi. Toplam 47 sanığın yargılandığı davada 22 sanık tutuklu bulunuyor.
Siyasetçiler Davayı Yakından Takip Ediyor
Duruşmaya, siyaset dünyasından birçok önemli isim katıldı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AKP Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, Saadet Partisi Ankara Milletvekili Mesut Doğan, MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan ve CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, duruşma salonunda hazır bulundu.
İstanbul’da bebek ölümleriyle bağlantılı olduğu iddia edilen Yenidoğan Çetesi davasının 5. duruşma günü tamamlandı. Bağcılar Medilife Hastanesi'nde yenidoğan yoğun bakım sorumlusu olarak görev yapan ve dört bebeğin ölümünde sorumlu tutulduğu iddia edilen Dr. Dursun Eryılmaz, mahkemede dikkat çeken bir savunma yaptı.
"Basında linç edildim" ifadesiyle dikkat çekti
Dr. Dursun Eryılmaz, savunmasında, ölümlerle ilgili basın tarafından hedef alındığını dile getirdi. Özellikle Karakoç bebeğin ölümüne ilişkin açıklamasında, "Bağırsaklarında çürüme teşhisi konan Karakoç bebek, Yalova’dan bize sevk edildi. Gerekli tedavileri uyguladık ancak genel durumu bozulunca tüm müdahalelere rağmen kaybettik. Basında bu olay nedeniyle ciddi şekilde linç edildim," ifadelerini kullandı.
"Bana haber verilmeden müdahale edilmiş"
Mahkemede Karaduman bebeğin ölümüyle ilgili açıklamalarda bulunan Eryılmaz, "Karaduman bebek, solunum sıkıntısı ve kan şekeri düşüklüğü nedeniyle hastanemize sevk edildi. Tedavisine başlanmıştı ancak nöbetçi doktor müdahalesi sırasında bebek kaybedildi. Bana durum hakkında bilgi verilmedi. 45 dakika boyunca canlandırma yapılmış ama sonuç alınamamış," dedi.
Ölümünden sorumlu tutulduğu bebeği hatırlamadı
Savunmasının bir diğer dikkat çeken kısmında, ölümünden sorumlu tutulduğu Melek Süleymanoğlu bebeği hatırlamadığını ifade eden Eryılmaz, "Solunum sıkıntısıyla başka bir hastaneden sevk edilen bir bebekmiş, ancak detayları hatırlayamıyorum," dedi.
Çalıştığı şirketin sahibini bilmediğini iddia etti
Eryılmaz, çalıştığı hastane işletmesiyle ilgili sorulara, "Maaşımı şirketten alıyordum ama kimin sahibi olduğunu bilmiyordum. Birkaç ay önce Fırat Sarı’nın işletmeyi devraldığını öğrendim," şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanı, Eryılmaz’a şirketin faaliyetleriyle ilgili İlker Gönen ve Çağla Durmuş’un konuşmalarını sordu. Sanık, "Tedirgin oldukları için bu şekilde konuşmuşlardır," yanıtını verdi.
Mahkeme Başkanı'ndan Sağlık Bakanlığı'na eleştiri
Duruşmada, mahkeme başkanı ile Eryılmaz’ın avukatı arasında yaşanan diyalog dikkat çekti. Eryılmaz’ın avukatı, şirketle ilgili soruların müvekkiline değil, Sağlık Bakanlığı'na sorulması gerektiğini belirtti. Mahkeme Başkanı ise sorunun sorulmasına karar vererek, "Hastanenin bölümlerinin kiraya verilmesi gibi uygulamalar, genel sağlık politikalarını ilgilendiriyor," dedi.
Kritik sorular ve gerginlik dolu bir gün
Savcının Eryılmaz’a yönelttiği, "Bu hastanede çalışmayı neden tercih ettiniz?" sorusu ve sonrasında yaşanan gerginlik, mahkeme salonunda tansiyonu yükseltti. Dr. Eryılmaz, "Hastane ile anlaşma yapanların sorumluluğudur. Yenidoğan bölümü gibi diğer tüm birimler de benzer şekilde kiraya verilmiş olabilir," ifadeleriyle kendisini savundu.