Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Federasyon Başkanı Osman Yardımcı et fiyatlarının diğer gıda maddelerine göre çok artmadığını dile getirdi. Başkan Yardımcı sigorta, stopaj ve vergilerde ciddi artış yaşandığını kaydederek vatandaşın et yemesi için fiyatları belli seviyede tutmaya çalıştıklarını belirtti. Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taha Karaman ise beslenme bozukluğu sebebiyle basit enfeksiyonların bile tehdit haline geldiğini belirtti.
“HASTALIĞA YATKIN HALE GELİYORLAR”
Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taha Karaman, Türkiye gündemine oturan karne hediyesi olarak et alınan çocuk haberini hatırlatarak durumun çok trajik olduğunu belirtti. Başkan Karaman, “Beslenme bozukluğu gittikçe artıyor. Beslenme bozukluğu daha çok gençleri ve çocukları etkiliyor. Beslenme bozukluğu ve protein alamamak ciddi bir sorundur. Protein kaynaklı beslenme gelişim ve zeki bir toplum yaratma açısından hayati bir öneme sahiptir. Ülke de et dışında neredeyse çoğu gıda maddesine ulaşımda da sıkıntı çekiliyor. Sosyal devlet bu konuda derhal devreye girmelidir. Çocukların gelişimi 18 yaşına kadar devam eder. Bu dönemlerde bireyler eksik beslenirse uzun dönemde ülkeyi gerçekten zor günler bekliyor demektir. Gençler zeka düzeyinin düşmesinin dışında bir çok hastalığa yatkın hale gelmektedir. Vücut direncini de önemli ölçüde olumsuz etkiliyor. Çocuklarımız artık en basit enfeksiyonlarda bile ciddi tıbbi sorunlar ile karşı karşıya kalıyor” ifadelerini kullandı.
“ESNAF MAĞDUR”
Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Federasyon Başkanı Osman Yardımcı, “Pandemiden itibaren ete yüksek bir zam gelmedi. Daha önceden ayda bin TL ödediğimiz elektrik şu an 5-6 bin Lira civarında. Etin şu an pahalı olduğunu kim söylüyorsa yanlış söylüyor. Et pahalı değil. Bir senede ete yüzde 70 zam geldi, ekmek fiyatı ise 5 kat arttı. Bir yemin çuvalı 120 TL iken şu an 400 TL. son aylarda yüzde 40’lık bir zam geldi bu halka fazla geliyor ama yüksek bir zam değil. Girdilerin hepsi arttı, besiciler zarar ediyor, esnaf ne yapsın? Esnaf vatandaşın et yemesini istiyor. Etimiz var ama üreticinin maliyeti eleştirilirse şu an aldığımız et para kazanmıyor. Çünkü üretici bıraktığında bir daha geri dönmüyor. Yüzde 300- 400 artan gıda maddelerine göre et daha uygun. Ekonomik yönünü biz bilmeyiz, devlet bilir. Ben dışarıdan gelen ete karşıyım ama bu sefer provakötrlerin çoğalması sebebiyle etin fiyatını düşürmek için yurt dışından hayvan ithal etmek normal. Fırsatçılara ödün vermemek lazım. Birisinin 15-20 bin hayvanı var, gariban köylünün 15-20 hayvanı var. 15 hayvanı olan işi zaten fırsatçılık yapamaz. Esnaf olarak çok mağduruz. Devlet asgari ücreti arttırdı bununla birlikte, sigorta, stopaj ve vergilerde arttı. Bize hiç destek yok. Zincir marketlerde satılan et için kötüdür, hastalıklıdır demiyoruz. Çünkü hiçbir zaman ucuz etin yahnisi olmaz. Ucuz ise vardır bir şey. Biz neden ucuz veremiyoruz? 365 gün kasaplar açık bizde ucuza et verip 50 kilo değil 150 kilo satarız. Bu 3 harflilerde et, kırtasiye, ekmek ve sigara satılmamalı. Küçük esnaf mağdur. Girdimiz fazla karımız az. 200 Liralık kıyma bugün bedava, alım gücü konusu devlete ait. Ben ithal ete karşıyım ama et fiyatı düşsün diye bir şey söylemiyoruz. Her ithal et getirdiğimizde bizim besiciliğimiz geri gidiyor. İleri gitmiyor. Devlet bunu iç piyasada fiyatlar düşsün diye ülkeye getiriyor ama bizim üreticimiz maliyetleri sebebiyle malını ucuz satamıyor bu da besiciliğin geriye gitmesine sebep oluyor” diye konuştu.
Arda KIR