Antalya'nın Manavgat ilçesi Yayla Mahallesi'nde ikamet etmekte olan Necla Can isimli kadın, kendisini arayarak para ve altın isteyen dolandırıcıları faka bastırdı. Sabah saat 08.30 sıralarında Necla Can’ı arayarak, kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan kişiler kimliğinin kuyumcu dolandırıcılığı başta olmak üzere yasa dışı işlerde kullanıldığını, bu durumun çözüme kavuşması ve suçsuzluğunun ispatı için bazı işlemler yapması gerektiğini söyledi. Necla Can, telefonu kapatmadan kendilerini dinlemesi ve talimatları yerine getirmesini isteyen dolandırıcılara inanmış gibi görünerek, Zübeyde Hanım Caddesi'nde bulunan ekipler amirliği önüne gelip, el kol işaretleriyle polislerden yardım isterken, bir taraftan da telefondaki talimat doğrultusunda bankaya gitti.
Necla Can, bu aşamadan sonra Manavgat Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekiplerinin hazırladığı planı polislerle işbirliği içerisinde hayata geçirmeye başladı. Bankaya gelen polislerin ve banka görevlilerinin yardımıyla bankadan içerisine para görünümü verilmiş kağıtlar koyan Necla Can, zarfı koltuğunun altına alarak evine geri döndü. Bu sırada evde sivil polisler gerekli önlemi aldı. Telefondaki şahısların talimatı doğrultusunda hareket eden Necla Can, paraları bir poşet içerisinde buzdolabına, evin anahtarını kapının önündeki ayakkabının içerisine koyduktan sonra Telekom’a gitmek üzere evden ayrıldı. Necla Can’ın evden ayrıldığını gören İran uyruklu A.T. isimli dolandırıcı, parayı almak için eve girdiği anda Manavgat Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekiplerince yakalanarak etkisiz hale getirildi. Olayın ardından otomobille kaçan K.T. ve K.G. isimli 2 dolandırıcı ise Serik ilçesi girişinde polis ekiplerince yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler tutuklanarak Alanya Cezaevine gönderildi.
ANNESİNE BİLE SÖYLEMEDİ
Telefon dolandırıcılarının oyununa gelmeyen ve polisle işbirliği yaparak onları yakalatan Necla Can, "Sabah kalktım saat 8 – 8.30 arası telefon geldi. Baktım bir yabancı numara. Cevap vermek zorunda kaldım. Çünkü çocuklarımın kontörleri bitmiş olabilir, hatları kesilebilir diye açtım telefonu. Biz polisiz dediler. Korkacak bir şey yok İbrahim Karapınar adına telefon numarasını siz kullanıyorsunuz dediler ben de evet dedim. 'Sizin kimliğiniz yanınızda mı' dedi. Kimliğim yanımda dedim. Ama 'araştırdık senin üzerinden kuyumcu soymuşlar bankalardan para çekmişler, senin adına alışveriş yapmışlar' dedi. Arkadan da böyle polis sireni falan geliyordu. Sonra 'şimdi seni savcılığa bağlayacağız' dediler. Beni birine bağladılar. 'Ben savcıyım' dedi o kişi de. Buyurun dedim. 'Necla Hanım kimseye söyleme senin durumunu biz araştırdık' dediler. Benle ilgili bilgileri adresimi söylediler, ben de doğru dedim. 'Seni takibe aldık sakın korkma biz sana yardımcı olacağız ama ailene dahi bir şey söylemeyeceksin kendi aramızda halledeceğiz. Biiz seninle diyaloğa geçeceğiz' dediler. Tamam ama içime biraz şüphe düştü dedim. Daha önce konuştuğum kişi altınım varsa hesabım varsa o paraları çekmemi söyledi. Ben de tamam dedim. Üstümü giyindim şüphelenmesin diye anneme çarşıya gittiğimi söyledim. Bu arada telefonum açık ama kimseyi arayamıyorum çünkü telefonumu kitlediler kimseyle konuşmayayım diye. İndim aşağıya. bu arada sürekli soruyorlar nerede olduğumu ben şüphelendim iyice ama belli etmedim" şeklinde konuştu.
İŞARETLE ANLATTI
Telefonu hoparlöre alarak karakola geldiğini anlatan Can, "Karakola yaklaşmadan önce biraz beride telefonumu bıraktım. Memurlara yaklaşıp işaretle bakar mısınız dedim. Polis geldi sessiz konuşarak polise durumu söyledim. Beni şu an bankaya yönlendiriyorlar dedim. Onlar da sağ olsunlar biz senin arkandan geliyoruz dediler. Ben bankaya girdim. O arada polis memuru bankadakilere durumu anlattı. Banka görevlileri de bana kendi param değil de kendileri ayrı bir para ayarladılar. Parayı paketleyip verdiler. Neden çekiyorsun dediler, ben de oğluma araba alacağım dedim. Çünkü telefondakiler böyle söylememi istemişti. Parayı aldım direk yola düştüm. Eve geldim arkada polisler beni takip ediyor. Evin kapısına geldim. Telefondaki 'kapıya yanaştınız mı' dedi, evet dedim. Eve çıktım, evdekilerin bulunduğu odanın kapısını örttüm, polisleri odaya aldım. Telefon açık bu arada el işareti ile memurlarla konuşmaya çalıştık. Sonra 'parayı siyah bir poşete kat 3 defa bağla, buzdolabına koy' dediler. Allah Allah oraya para mı konur dedim. 'Sen oraya koy hırsız eve gelirse oraya bakmak aklına gelmez' dediler. Parayı buzdolabına koydum. 'Şimdi kimliğini al, sana 4 tane telefon numarası veriyorum bu numaralarla Telekom’a gideceksin bu numaraları gidip sildirmen lazım çünkü senin üzerine alınmış' dedi. Tamam dedim. 'Çıkarken kendi ayakkabını dışarıya koy dedi. İçine anahtar koyacaksın' dedi. Kullanmadığım bir ayakkabının içine anahtarı koydum aşağıya indim. 'Aşağı kapıyı da açık bırak' dediler. Tamam dedim. Çıktım 15 metre sonra sokağa döndüm. Çarşıya gitmek için otobüs parası almadım ama dedim. Marketten al dediler. Ben de bir komşudan kapı kilitli kaldı anahtar yok çarşıya gitmem lazım para verir misin dedim. Komşumda gidiş geliş yol parası verdi. Vardınız mı diye sordu sonra bek seninle konuşurken minibüsü kaçırdım dedim. 'O zaman ablacım sen zahmet etme sen o zaman evine dön ben arar telefon numaralarını sildiririm' dedi. Tamam geri döndüm dedim. Evime döndüğümde polisler kelepçeli götürüyorlardı o ara karşı karşıya geldim. Korkudan bakamadım. Telefon hala açık bu arada. Beni arayan dolandırıcılardan ben şüphelendim. Beni savcı arayıp mal varlığımdan bahsedemez. Benim psikolojimi bozdu bu durum. Komşularım bile çok rahatsız oldu. Herkesten rica ediyorum böyle şeylere inanmayın. Benim gibi yapın. En yakın karakola başvurun" diye konuştu.
İHA