ABD’nin Los Angeles şehrinde günlerdir devam eden yangında binlerce ev kül oldu; can kaybı son açıklamalara göre 27 kişi. Bizde on saat devam eden Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında kaybettiğimiz can sayısı maalesef 78!
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7,6 ve 7,7 şiddetindeki depremlerde resmi açıklamalara göre 53 bin 537 canımız diri diri toprağa gömüldü! 1 Ocak 2024 tarihinde Japonya’nın Işıkawa şehrinde meydana gelen 7,6 şiddetindeki depremde sadece 48 kişi öldü; Yazıyla KIRK SEKİZ! Dünyanın en büyük kömür üreticilerinden Çin’de meydana gelen maden kazalarında 100 Milyon ton başına 127 kişi yaşamını yitirirken bu rakam bizde 722 olmuş... Trafik kazalarında kaybettiğimiz binlerce insanımızı söylemedim daha! Her elim hadisede ‘’sorumluluk almak istemeyen yetkililer’’ süratle olay mahalline gider gerekli incelemeleri yaptıktan sonra kameraların karşısına geçip ; ‘’ Ne yazık ki can kaybımız çok fazla. Sorumlular ve ihmali olanlar mutlaka bulunup adalete teslim edilecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Takdir-i İlahi böyleymiş’’ şeklinde açıklama yaparlar! Ama o bahsi edilen sorumlular tam anlamıyla bulunur mu bilinmez!
Acıyı dibine kadar yaşar olduk!
Bolu’daki yangın sonrasında günlerdir sorumlu arıyoruz? Bakanlık mı ihmal etmiş görevini yoksa Belediye mi? Sayın Bakan 10 gün içinde gerçek sorumlu ortaya çıkar demiş... ALLAH ALLAH... Devlet kanun ve nizamlarla idare edilmiyor mu? Bu otelin denetim sorumluluğu kimdeymiş belli değil mi?&
Sabredin canım, 10 güne kadar ortaya çıkar!
Nasıl bir ülke olduk Ya Rabbim? Her elem verici hadisede kader böyleymiş, ilahi takdir deyip duruyoruz. Yahu, bu kötü kader hep bizimi buluyor? İlahi kudret hep bizimi cezalandırıyor? Yoksa; ALLAH, bizi sevmiyor mu? Ya da Japonları, Çinlileri bizden daha fazla sevip onları muhafaza mı ediyor?
Bence evet!
Yüce Rabbim, verdiği beyni en iyi şekilde kullananı seviyor! İşini en doğru şekilde yapanı seviyor... İşi ehline vereni seviyor... Çalmayanı, çırpmayanı seviyor! Adam kayırmayanları seviyor! 3 büyük dinin temel öğretisi olan; İyi, kâmil ve erdemli insanı seviyor! Deprem olur, binalar çöker binlerce insan ölür… Çöken binalardan malzemenin çalındığı, yapı denetimlerinin yeterince yapılmadığı anlaşılır! Maden faciası olur, maden ocağını işleten firmanın yeterli emniyet tedbirlerini almadığı ortaya çıkar, denetimlerin yasak savmaca yapıldığı tespit edilir… Sel felaketi olur, dere yatağına konut yapıldığı görülür, imar ruhsatı almadığı anlaşılır!Otelde yangın çıkar, emniyet tedbirlerinin olmadığı, yangın tertibatının olması gerektiği gibi yapılmadığı ortaya çıkar! Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir!
Ucuz ölümler ülkesi olduk maalesef..
Elbette Takdir-i İlahi vardır! Ama ne diyor Kur’an-ı Kerim’de Yüce Yaradan? "Ey İman Edenler! Bütün Tedbirlerinizi Alın." (Nisâ: 71) "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın." (Bakara: 195) Bu ayetlerden de anlaşılacağı üzere; tedbir, İlâhi bir emirdir! İşleri liyakatli insanların eline vermeyip, denetim mekanizmalarını oluşturmazsak… Adam kayırmacılığı bırakmayıp ilme ve fenne uygun hareket etmezsek... Kısaca ilahi emirdeki tedbirleri almazsak; daha çok depremler, yangınlar, seller yaşar daha çok ah vah ederiz!.. Her elim hadise sonrasında da ‘Takdir-i İlahi’ der sorumluluğu Yüce Yaradan’a yükler dururuz! Belki, kendi kendimizi kandırabiliriz ama Allah-ü Teala’yı asla!