KUMBUL
DAVA AÇMADI!
Menderes Türel’in eşi Ebru Türel’in seçim
propagandasında belediye olanaklarıyla dağıtılan ulaşım kartlarını kullandırdığı
ve halkı kin ve nefrete sürükleyip, CHP ve HDP’yi hedef aldırdığı iddia edilen
ses kaydına ilişkin dava 26 Aralık Perşembe günü. CHP İl Başkanı Ahmet
Kumbul’un kamu olanaklarıyla seçim propagandası yapıldığı iddiasına ilişkin
açılmış bir davası bulunmazken, Türel'in şikayeti üzerine açılan davanın ilk
duruşması Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
31 Mart'taki yerel seçimden 2 gün önce, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve 'Cumhur İttifakı' adayı Menderes Türel'in eşi Ebru Türel'e ait ses kaydı sosyal medyada paylaşıldı. Berlin'deki sosyal medya hesabından paylaşılan ses kaydında, 'Şimdi biz ne yapacağız, biz ikili- üçlü gruplar halinde, otobüslere bineceksiniz. Konuşacaksınız, ineceksiniz. Erkekler de kahvelere gidip bunları konuşacak. Peki neyi konuşacaksınız. Mesela; PKK'lılar CHP'lilerin listesinde. Ya bunlar seçilirse ya adam baksana eş başkanları bundan sonra İstanbul'u, Ankara'yı HDP yönetecek diyor. Tehdit ediyor. Bunları söyleyeceksiniz' sözleri yer aldı.
GÖZALTI VE TUTUKLAMA
Menderes Türel, kaydın yasa dışı yollarla elde
edilerek, montajlandığını belirtip, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Başlatılan soruşturma kapsamında polis, 12 Nisan günü operasyon düzenledi ve
olaya ilişkin 6 kişi gözaltına alındı. Türel'in gizlice ses kaydını alan ve
montajlayıp internette yayınlayan kişi olduğu belirlenen belediye şirketi
ALDAŞ'ta çalışan Niyazi Ateş, çıkarıldığı nöbetçi hakimlik tarafından
tutuklandı. Diğer şüpheliler adli kontrolle serbest bırakıldı.
İLK DURUŞMA PERŞEMBE GÜNÜ
Türel'in şikayeti üzerine başlatılan soruşturma
sonunda Cumhuriyet Savcısı, iddianamesini tamamlayarak mahkemeye sundu. Antalya
10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, şikayetçi olarak Ebru
Türel yer alırken, sanık olarak da tutuklu Niyazi Ateş'in yanı sıra babası
Maksut Ateş, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in oğlu Mustafa Gökhan
Böcek, yeğeni Cemil Böcek, Böcek'in seçim kampanyasında görev alan İbrahim
Doğukan Demirkaya ve Batıkan Gül yer aldı. Davanın ilk duruşması 26 Aralık
Perşembe günü Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
BÖCEK VE OĞLUNDAN ŞİKAYETÇİ
Savcılığın hazırladığı iddianamede şikayetçi sıfatıyla yer alan Ebru Türel, 18
Mart 2019 tarihinde Kepez ilçesindeki seçim koordinasyon merkezinde parti
gönüllüleri ile toplantı yaptığını ve 60 kişinin katıldığını söyledi.
Toplantıda basın mensupları veya ses- görüntü kaydı yapan cihaz bulunmadığını
belirten Türel, şunları kaydetti:"18 Mart'taki parti toplantısında
yaptığım konuşmadan sonra bir aile dostumuz gelerek, Muhittin Böcek'in oğlu
Gökhan Böcek'in ofisine geldiğini ve elinde benimle ilgili ses kaydı olduğunu
söylediğini ifade etti. Böcek, 'Eğer seçimde sertleşirlerse biz de bunu
kullanacağız' demiş. Toplantıda kullandığım bazı kelimeler cımbızlanarak
montajlama yöntemiyle bir araya getirilen 1 dakika 15 saniyelik ses kaydı,
sosyal medya üzerinden 29 Mart'ta yayıma sokuldu. Görüntünün ilk 45 saniyesinde
toplantıdaki konuşmam, devamında ise yerel bir televizyon kanalındaki eski bir
röportajımın kaydı konulmuştu. Seçim öncesinde kişisel verileri usulsüz temin
eden, montajlayan ve sosyal medyada paylaşan kişilerden, bu kaydın oluşmasını
azmettiren kişilerden, ayrıca Gökhan Böcek ve babası Muhittin Böcek'ten
şikayetçiyim."
ALENİ OLMAYAN KONUŞMALARI YAYMAK
İddianamede tutuklu Niyazi Ateş'in 'kişiler
arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek' suçundan, diğer 5 şüphelinin
ise 'kayda alınan konuşmaları yayınlamak' suçlamasıyla yargılanması talep
edildi. Savcılık, sanıkların, TCK'nın 133/1 maddesindeki 'kişiler arasındaki
aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir
aletle dinlemek veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydetmek' suçlamasıyla 5
yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasını istedi.
HAKLARINDAN YOKSUN BIRAKILMALARI İSTENDİ
İddianamede, şüphelilerin TCK 53/1 maddesi gereğince
'belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaları' da talep edildi. Bu madde,
bir kamu görevinin üstlenilmesinden; Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden
veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında
bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet
ve hizmetlerde istihdam edilmekten, vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif
ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan men
edilmesi durumunu kapsıyor.
KAYIT NASIL HAZIRLANDI?
Cep telefonu hatlarına yönelik HTS kayıtlarına yer
verilen iddianamede, "Şüpheliler Niyazi Ateş, Maksut Ateş, Mustafa Gökhan
Böcek ve Cemil Böcek'in 20 Mart 2019 günü bir araya geldiklerinin sinyal bilgilerinden
tespit edildiği, 17.39 ile 22.02 saatleri arasında Çağlayan Mahallesi'nde
bulundukları tespit edilmiştir" denildi.
Suçun sabit olduğunu ve şüphelilerin bu suçu işlediğini belirten savcılıkça
şunlar kaydedildi: "Şüpheli Niyazi Ateş'in müştekinin organize ettiği
aleni olmayan 18 Mart 2019 tarihindeki bir parti toplantısına katıldığı, bu
parti toplantısında müştekinin yapmış olduğu konuşmaları kaydettiği, kaydetmiş
olduğu bu konuşmaları babası Maksut Ateş'e ilettiği, şüpheli Maksut Ateş'in bu
kayıtları evine gelen diğer şüpheliler Mustafa Gökhan Böcek ve Cemil Böcek'e
teslim ettiği, hukuksuz olarak yapılan bu kayıtları şüpheliler Mustafa Gökhan
Böcek ve Cemil Böcek'in diğer şüpheliler İbrahim Doğukan Demirkaya ve Batıkan
Gül'e verdikleri, bu şüphelilerin de kayıtlar üzerinde oynama yaparak iki kaydı
bir araya getirip 1 dakika 15 saniyelik bir konuşma olarak 29 Mart 2019
tarihinde internet ortamında yayınladıkları sabit olmakla bu suçu işledikleri
anlaşılmıştır."
“ETİKETLERİNE BAKILMAKSIZIN
CEZASIZ KALMAYACAK”
Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes
Türel, davanın başlamasıyla ilgili şunları söyledi: "Türkiye'de siyasetin
ilkeli, ahlaklı bir zemine oturması adına çok önemli katkı sağlayacağını ümit
ettiğim bir davanın başlangıcındayız. Tezgahlarla, kumpaslarla kirli oyunlarla
siyaset mühendisliğine soyunanların gereken dersi alacağı bir yargılama süreci
olacağını düşünüyorum. Gizli alınmış ses kayıtlarını, montajlayarak, ne idüğü
belirsiz hesaplardan seçimlere 24 saat kala FETÖ’vari taktiklerle yayınlayanlar
bu davada yargılanarak yüce Türk adaleti karşısında hesap verecek. Bu dava,
Türkiye'de temiz ve ahlaklı siyaset isteyen herkesin davası olmalıdır.
Yargılama sonunda varsa suçluların, ahlak dışı siyaset adına unutulmayacak bir
kötü örnek teşkil edeceğini ifade ediyorum. Bundan sonra kirli oyunlarla,
kumpaslarla tezgahlarla siyaset mühendisliğine soyunmak isteyenlerin
etiketlerine bakılmaksızın cezasız kalmayacağının hatırlanacağı bir yargılama
süreci olması en büyük dileğimdir."DHA