Antalya’da özellikle Çimi, Beyçukuru, Göktepe Çimi Kuyusu, Boğaz Kuyusu, Belen Dağı ve Yaylacık gibi birçok yaylada vatandaşlar, topladıkları kekiklerle ev ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Yörenin en iyi kekiğinin bu yaylalarda yetiştiğini belirten vatandaşlar, topladıkları kekiği kuruttuktan sonra satışa hazır hale getiriyor. Kekik bitkisi sadece yemeklerde değil, elde edilen yağ ile bitkilerde doğal ilaç olarak da kullanılıyor. Göktepe Yaylası’na çıkarak kekik toplayan vatandaşlar, her yıl temmuz ayında kekik topladıklarını, kendi ihtiyaçlarını karşıladıklarını, birçok vatandaşın ise bunu satarak gelir elde ettiğini belirttiler. Kekik toplayan vatandaşlar, kekiği makas veya bıçakla keserek köküne zarar vermeden, gelecek yıllarda yeniden çıkmasına özen gösterdiklerini söylediler.

HASAT DÖNEMİ BAŞLADI

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden emekli olan ve Akseki’de bitki türleri üzerine araştırma yapan Prof. Dr. Oktay Yeğen, kekiğin güneşli iklime sahip yüksek rakımlı ve taşlı Toros Dağları’nda endemik olarak doğal ortamda yetiştiğini ve hasat döneminin başladığını söyledi. Akseki’de doğal ortamda yetişen karabaş kekiğinin endemik bir bitki olduğunu söyleyen Yeğen, "Akdeniz Bölgesi gibi kurak yerlerde endemik bitki yetiştirmek gerekir. Kekik yetiştirecekseniz orada halihazırda yetişmekte olan karabaş kekiği gibi çok yıllık bitkiler yetiştirmek gerekir. Bunların carvakol oranı çok yüksektir. Yüzde 70’in üzerindedir. Onlar oraya adapte olmuşlardır. Fazla su istemezler. Bir kere dikildikten sonra 7-8 yıl hiç bakım istemeden yetişirler ve dekarda birinci yıldan itibaren en az kuru yaprak olarak ortalama 300 kilogram verimi vardır" dedi.

“EN İYİSİ AKSEKİ’DE”

40 yılı aşkın süredir kekik yağı üzerinde çalışmalar yaptığını kaydeden Yeğen, şöyle devam etti:  "Kekik özellikle Toros Dağları'nda endemik olarak, yöresel olarak yetişmektedir. Bunların en önemlisi Akseki bölgesinde yetişmektedir. Biyosit etkisi çok fazladır. Dünyada 50’den fazla kekik türü vardır. Her kekiğin içeriği aynı değildir. Bu kekik yağının içinde 20 den fazla bileşen vardır. Hepsinin değerleri ayrıdır. En değerlisi olan carvacol oranı yüzde 70 olanıdır. En iyi kekik de Toros Dağları’nda kekik cenneti olan Akseki ve civarındadır. Yaptığımız araştırmalara göre en iyi kalite 600 ile 900 metre rakımlı yerde burada doğal olarak yetişiyor. Türkiye’de halk arasında kekik ismi verilen ve Origanum, Thymus, Thymbra ve Satureya cinsine ait 20’den fazla türü olan bitkiler genelde tümüne birden kekik olarak isimlendirilmektedir. Ancak, ihraç edilen kekiğin çok büyük bir bölümü Origanum’dur.”

KEKİK YAĞINDAN İLAÇ YAPTI

Oktay Yeğen, çocukluğunun geçtiği memleketi Antalya’nın Akseki ilçesinde yaşlıların hastalıklardan korunmak amacıyla kekik yağını kullandığını ve bundan yola çıkarak kekik yağıyla ilgili çalışmalar yaptığını söyledi. Üniversitede çalışırken bitkilere zararlı mikroorganizmalarda bulunan kitin maddesini parçalamak amacıyla araştırma yaptığını anlatan Yeğen, "Kitin insan ve sıcakkanlı hayvanların vücutlarında bulunmaz. Kitini parçalayabildiğiniz takdirde bitkilerde zarara neden olan mikroorganizmalarla mücadele yapılabilir. Bu yüzden bilim adamları, kitini parçalayan ilaçlar üzerine araştırmalar yapıyor" dedi. Yeğen, kitini parçalayan sentetik ilaçların insan sağlığına ve çevreye olumsuz etkisi bulunduğunu ve kalıntı sorununa neden olduğunu, kendisinin de kekik yağını kullanarak kitini parçalayacak bir yöntem geliştirdiğini bildirdi. Faydalı bir bakterinin salgıladığı enzimi kekik yağına fermente ederek karıştırdıklarını belirten Yeğen, daha sonra elde ettiği karışımla kitini parçalamayı başardığını kaydetti.

"İLAÇ TAMAMEN DOĞAL"

Yeğen, iki yıl etkinliğini koruyan ilacın zararlılara karşı etkili olmasının yanı sıra, bitkiyi beslediğini ve erken hasat imkanı sağladığını da savundu. İlacın bitkilerin yeni kök oluşumunu teşvik ettiğini belirten Yeğen, kekik yağından elde edilen ilacın tamamen doğal olduğunu, hem yaprağa hem de toprağa uygulanabildiğini kaydetti. Kitini parçaladığı için tek bir ilaçla mantar, bakteri ve zararlılara karşı etkin mücadelenin sağlandığını vurgulayan Prof. Dr. Yeğen, "Yüzde 100 doğal olduğu için kalıntı sorunu da ortadan kalkıyor" dedi.

HOBİ BAHÇESİNDE YER TAHSİS ETTİ

Evinin bir odasını laboratuvar olarak kullanan Yeğen, bir taraftan da kekik yağından üretmiş olduğu organik ilaçların denemesini Antalya Büyükşehir Belediyesi hobi bahçesinde sürdürdüğünü anlattı. Yeğen, “Evimin bir odasını laboratuvar olarak kullanıyorum. Burada kekik yağından elde ettiğim organik ilaçlar ile belediyenin bana tahsis etmiş olduğu hobi bahçesinde domates, biber, salatalık, bamya, karpuz, kavun, patlıcan, bamya gibi yazlık ve kışlık tüm meyve sebze türlerinde denemelerimi sürdürüyorum. Bitkiler üzerinde kesinlikle hiçbir hastalık bulunmamaktadır. Yetiştirmiş olduğum ürünler tamamen organik olarak yetişmektedir. Verimleri ise oldukça yüksek orandadır. Türkiye’nin birçok ilinde tarım ile uğraşan çiftçilerimize de destek veriyorum” ifadelerini kullandı.

ALMANYA VE BULGARİSTAN’DA RUHSAT ALDI

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Başkanlığı’ndan emekli olan Prof. Dr. Oktay Yeğen’in kekik yağından geliştirdiği organik ilaç, 10 yılı aşkın süredir Almanya ve Bulgaristan’da tarım ürünlerinin mantar, bakteri ve zararlılara karşı korunmasında kullanılıyor. Oktay Yeğen, ilacın yurt dışında biber kök yanıklığı ve asmada külleme hastalığına karşı kullanıldığını kaydetti. Bu özelliğe sahip kekik bitkisinin doğal olarak en iyi 600-900 metre rakımda ve Akdeniz Bölgesi’nde yetiştiğini vurgulayan Yeğen, “Yapılan tıbbi araştırmalar, kekiğin içerdiği maddelerin uygulandığı sıcakkanlı hayvanların hücrelerinden salgılanan serbest radikalleri bağlayarak sağlık açısından birçok fayda oluşturduğunu göstermiştir. Kekiğin içeriğindeki maddelerle vücutta hücre koruma sistemlerini geliştirmesiyle antioksidan, kanser oluşumunu engellemesiyle antikanserojen, diyabet hastalığını engellemesiyle antidiyabetik ve vücuttaki kolesterol oranını ayarlamasıyla antikolestremik özellikler taşıdığı gösterilmiştir. Bu özellikleriyle kekik yaşlılığı geciktirmekte, tümör oluşumunu engellemekte, şeker hastalığına iyi gelmekte ve gıdaların bozulmasını doğal yollarla engellemektedir” İHA                                         

Editör: TE Bilisim