Antalya'nın turizm ilçesi Kemer'in Göynük Mahallesi'nde 100 yıldır kullanıcıları olduğu ve yükümlülüklerini yerine getirdiklerini belirttikleri 2 B arazilerinden, alanın turizme açılmak istenmesi nedeniyle koronavirüsle mücadele günlerinde tahliye edilmeye çalışılan Yalın Ailesi direnmeye devam ediyor. 

28 Nisan 2020 Tarihinde 'Rant yargı dinlemiyor' haberimizin yayınlandığı gün kapılarına tahliye için görevliler, mahkeme kararını görünce tahliyeden vazgeçerlerken, ailenin kapısına her gün farklı görevliler tahliye için gelmeye devam ediyor. Ailesiyle üzerinde yaşadığı toprakları hukuksuzca terk ettirmeye çalışanlara Inat Burhan Yalın, direniyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Yalın, bakın neler söyledi...

OTEL OLMAYAN DENİZE SIFIR TEK ALAN 

"Göynük Mahallesi'nde eski adıyla Karakilise şimdiki adıyla Garagise diye bilinen, iki adet beş yıldızlı otelin arasında bulunan, bölgenin tek otel olmayan denize sıfır arazisinin bir kısmı tapulu bir kısmı mahkemeli durumda olan hissedarlarındanım. Bu arazi 1320 tarihli tapu sahiplerinden rahmetli babam ve amcalarım tarafından ineklerini keçilerini satarak satın alınmış. 1945'li yıllarda yani babamın ve amcalarımın gençlik yıllarında arazinin alındığı dönem sınırlar geniş tapu azmış. Yani satın aldıkları ölçekte değildi tapuları. Bu sebeple hayatları mahkemelerde geçti. Bir dönem ben sonrasında da avukat olan amcamın oğlu Ali Yalın uzun hukuk mücadelesi verdi ve hala da vermekte. Babalarımız bu dünyadan göçüp gittiler, mücadele bizlere ve çocuklarımıza kaldı. Elimizde ise ata mirası tapu fazlası 2B arazisi olan meşhur 1761 parsel kaldı. Bu yıllar içinde bu arazide hayat hep devam etti. Tarım yapıldı, ekildi, dikildi, evler, iş yerleri yapıldı. Yılların emeği ve gayretiyle. Bu binaların hepsi devlette kayıtlı parası ödenmiş ve yasaldır."


AİLE TAPUSUNU BEKLERKEN İHALE 

"Yıllardır buralarda yaşadık buralardan ekmek yedik burada vergimizi ödedik. Üç ana hissedar olarak 2B statüsünde olup bizlere intikal eden arazimizin tapusunu almak için milli emlak müdürlüğüne müracaat ettik. Harçlarımızı ödedik. Bu müracaat üzerine Turizm Bakanlığı'nın blokesi olduğu söylenip görüş alındı. Alınan görüş neticesinde ailemizin tasarrufu olduğu ve bizlere satışının uygun olduğuyla ilgili görüş benimsendi. Bizler tapularımızı almayı beklerken tekrar bir tespit yapıldı. Arazinin kıymetli olması maalesef hukuksuzluğu da beraberinde getiriyordu. Bu tespit neticesinde bizlere satışının uygun olmayıp turizm tahsisine uygun olduğu yazısı geldi. Bu yine bizim için yeni bir mahkeme süreci demekti. Mahkemede tasarruf tespiti yaptırdık. Birçok dava açtık. Bu mahkeme süreci devam ederken alelacele arazi ihaleye çıkarıldı. İhaleyi Nafi Güral aldı. Nafi Güral bu arazinin hemen yanında buluna eski adıyla Clup Phaselis olan otelin de yeni sahibi aynı zamanda. Fakat ihale bilmediğimiz bir sebepten dolayı iptal edildi. İhalenin iptalinin hemen ardından bizlere Turizm Bakanlığı'nın emriyle Kemer Kaymakamlığı'na gelen emir neticesinde tahliye kararı tebliğ edildi."

MİLLİ EMLAK VE TEDAŞ'IN TACİZİ 

"Kemer Kaymakamlığı'ndan gelen memurlar ve Jandarma ekipleri evlerimizi ve işyerlerimizi boşaltmak istediler. Bu sürecin hemen öncesinde arazide bulunan ağaçlar ve binalar tespit edilip değer biçildi. Bizler tahliyeyi durdurma kararı çıkarttık ve tahliye işlemi durdu. O meyanda 15 Mart tarihinde 5. İdare Mahkemesi 1761 nolu parselin planını iptal etti. Turizm Bakanlığı'nın talebini incelediklerini ve bu parselin bu plana uygun olmadığını bilirkişi raporlarına göre karar verdiklerini temyize açık olmak koşuluyla karar verdiler. Bu karara rağmen tekrar Turizm Bakanlığı'nın emriyle Kemer Kaymakamlığı'ndan bize tekrar tahliye kararı çıktı. Gelen memur arkadaşlara mahkeme kararını gösterdik ve tahliye yapılmadı. Bir gün sonra ise (29 Nisan) sabah Kemer Milli Emlak'tan görevli memur gelip bu arazinin Milli Emlak'a ait olduğunu, tahliyeyi kendilerinin de yapabileceğini söyledi. Daha sonraki gün ise hem Milli Emlak'tan gelen iki memur hem tTedaş'tan iki görevli geldi. Tedaş 'Elektriklerinizi keseceğiz. Emir var' dedi. 'Emir kimden' dedik. 'Kaymakamlık'tan' dediler. 'Emri kim vermiş' dedik. 'Turizm Bakanlığı' dediler. Milli Emlak'tan gelen memurlara sorduk, 'Bu arazi kimin' diye. 'Milli Emlak'ın' dediler. 'Milli Emlakı'nsa eğer Turizm Bakanlığı nasıl işlem yapıyor' dedik ve yine gittiler. Bizler işgalci değiliz."

ADALETE GÜVENİYORUZ

"Bu şekilde bir uygulamayı hak etmiyoruz. Türk devleti, böyle bir devlet değil. Bizler en azından 2 B'den doğan hak kaybımızı ve üst haklarımızı (bina bedelleri, ağaçlar) talep ediyoruz. Türkiye bir hukuk devleti. Çok köklü bir devlet geleneği var. Bizler Türk adaletine ve Türk devletine güveniyoruz. Hiçbir Türk vatandaşı hele ki pandeminin (Dünya çapında salgın ) covid 19 olduğu bu günlerde bu şekilde sokağa atılamaz atılmamalıdır. Bu Türk devletine uygun bir uygulama değildir. Hükümetimizin de yerel yönetimin de devletin görevlilerinin de ve duyarlı Türk halkının da bilgilerine."

SONGÜL BAŞKAYA 

28 NİSAN 2020 Tarihli haberimiz...

RANT YARGI DİNLEMİYOR 

https://www.akdenizgercek.com.tr/haber/31392-rant-yargi-dinlemiyor

Editör: TE Bilisim