GELECEK hafta 1.Cemre düşecek havaya. Ortam resmen ısınacak. Havadan soluyacağız sevgi ateşini. Kıpırtılar başlayacak can evimizde. Ortalık renklenmeye, insanlar mutlanmaya, sözcükler tatlanmaya başlayacak. Tüm doğayla birlikte uyanacak duygularımız. Radyosu ve TV’siyle, gazete ve dergisiyle, kaşları çatık ne gündem varsa silinip gidecek yaşamımızdan. Senle ben kalacağız sadece. Bütün bu duyguları duymayan kim? Bu günler senin sevgilim!

GELECEĞİ senle ben kuracağız. Tanrı’nın hâlâ bizlerden ümit kesmediğine inanıyorum. Yoğun yaşıyorum o duyguları. Seni sevdiğime, sence sevildiğime inancım tam. İçimden geçenleri geçmişte böylesine açık söyleyemezdim ben. O günün koşulları içinde utangaçtım alabildiğine. Ama demesem de, hissettirmesem de içtendi sevgim. Çok şükür seviyorum. Diyor ki içim: “Sevilmek sadece senin hakkın sevgilim!”

YENİ sevgililer yaratıyor toplum, sevgiyi fazla ciddiye almasa da. Artık uyanıyor. Canlanıyor duygu yaşamı. Kendisinin bireylerden oluştuğunun bilincinde. Özgürlük diyor, eşitlik diyor, adalet diyor. “Ben de isterim!” diyenler çoğalıyor toplumumuzda. Sürü olmaktan kurtuluyor. Tribünlerden inmeye, sahalara çıkmaya, eylemlere ortak olmaya alıştım artık. İstiyorum ki duyulsun sesim. Eylemden geldim gündüz, ‘sürekli aydınlık için’ ışık söndürdüm demin sevgilim!

SLOGANLAR doyurmuyor beni. İş bekliyorum. Peynir gemilerinin akıbetini biliyorum. Ne olur gerçekçi ol artık, anla beni. Sevgimi anla. Ufak tefek pürüzler giderilir zamanla. Ciddiye alacağım seni. Fethedilecek bir dünyasın sen. Görmek istediğim olumlu bir girişim. Bir mutluluk denizisin sevgilim!

VERİYORUM yaşam ülkesinde özgürce dalgalanmana izin sevgilim! Sevda ol yüreklerde, benden bağımlısını aramak için sevgilim! Sevda ol yüreklerde tüm görkeminle gezin; beni tutuşturan, nabzımı hızlandıran tutkuyla aydınlansın gecelerin sevgilim!

ADIYORUM sana şu naçiz ömrümü.

GÖZÜMÜ bile kırpmadan, şu Sevgililer Günü!..