27 Mayıs 1960 Devrimi’nde. Ortaokulda öğretmendim. Bayram yerine dönmüştü o Konya’nın ilçesi bile.

CUMHURİYET’İMİZİN ilk askersel eylemiydi, bekleniyordu, günü sayılıyordu adeta. Çünkü Atatürk’ün Devrim Yasaları’na aykırılık bir yana, 1960 Nisanı’nda o günkü iktidarın Meclis’ten geçirdiği bir yasayla 15 Demokrat Parti (DP) Milletvekili’nden oluşan Tahkikat Komisyonu, ‘temyiz edilemez nitelikte’ askeri ve sivil yargıçlarının yetkilerini almış olarak Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) yani o günün ana muhalefetini kapatma yoluna gitmişti. 


“Muhalefete hayır, ince demokrasiye paydos!” denmişti kısacası. İlk sivil darbeyle demokratik rejim ve Anayasa rafa kaldırılmıştı. Kurtuluş Savaşı Kahramanı, ikinci Cumhurbaşkanı, CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün kentlere girişi yasaklanmış, girmişse taşlanmıştı iktidar yanlılarınca.

DÖRDÜNCÜ Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in devrimi yapan Milli Birlik Komitesi yönetimi, (1961 Anayasası, tüm uzmanlarca, yasalara göre oluşturulmuş ‘Kurucu Meclis’ tarafından hazırlandıktan, halkoyuyla kabul edildikten sonra çekilmiş)  ülkeye çağdaş, aydınlık bir Anayasa kazandırmıştı. Bugün dillerimizden düşmeyen, her uygar ülkede olan Sosyal Devlet+ Anayasa Mahkemesi+ Yüksek Hâkimler Kurulu+ Üniversite Özerkliği+ Sendikal Haklar+ Toplu Sözleşme düzeni+ Gösteri yürüyüşleri ve Sosyal Güvenlik Hakları gibi nice ‘medeni haklar’ o askerlerce sağlanmıştı bu ülkeye. Bu sıradan bir darbe değil kalıcı bir devrimdi öyleyse!

YA “Hepsi de Askeri Darbe, yok birbirlerinden farkları!” diyenlere ne demeli? Örneğin ‘12 Eylül Darbesi’ni örnek göstermeli.(Orgeneral Kenan Evren beşlisiydi yapan)  ABD’nin ve sömürgen Avrupa’nın çıkarınaydı o darbe neresinden baksan, nereye çeksen:  Bizlere bugünleri yaşatan, bizleri bugünlere getiren, ülkeyi adeta Kurtuluş savaşı öncesi Mütareke günlerine götüren… 

Örneğin 12 Eylül’ün sonuçlarına bakalım: 650 bin gözaltı,+ 517 idam kararı4 259 idam onayı+49 idam infazı( biri 17 yaşından küçük olduğu için yaşı büyültülerek idam edilen Erdal Eren)+ (TCK’nin 141-142-163.maddelerine göre de) 171 işkenceden ölüm+ 3854 işten atılan öğretmen+ 120 görevden alınan Öğretim Üyesi+ 31 cezaevinde gazeteci, 3’ü de öldürülen+ 30 bin işten atılan+ 14 bin yurttan çıkarılan+ 98 bin yargılanan+ 388 bin pasaport alamayan…

KARŞILAŞTIRALIM: İşte 27 Mayıs, işte 12 Eylül darbesi!.. Hangisinin sonuçları aydınlık Türkiye’nin geleceği?
(27. 05. 2008, Antalya Gazetesi)