TARSİM Mart ayında seraları hortum nedeniyle yıkılan ve zarar gören çiftçilere hasar tespit çalışmaları sırasında 6 ay önce imzalanan poliçedeki fiyatlar üzerinden ödeme yapacağını söyleyince, çiftçiler duruma isyan etmişti. CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer de 1-3 Mart tarihleri arasında Antalya’nın Serik ve Aksu ilçelerindeki afet mağduru çiftçilerin bu isyanını gündeme taşımıştı. Konunun basında yer almasının ardından 8 Mart’ta Tarım Bakanlığından bir yetkilinin kendisini aradığını belirten Özer, “Bize artan enflasyon nedeniyle olağanüstü bir durum yaşandığı için ilk kez böyle bir sorunla karşılaşıldığı söylendi. Ayrıca çiftçilerin poliçede yazan demir ve plastik gibi sera malzemelerinin bedellerinde bir artış varsa buna göre poliçelerini de güncelleme imkanlarının bulunduğu ifade edildi” diye konuştu.
“ÇİFTÇİ ALDATILMIŞ HİSSETTİ”
Özer şöyle devam etti: “Buradaki sorun şu, çiftçi poliçesini güncellemesi
gerektiğini bilmiyordu. Sonuçta çiftçi devletin güvencesinde kendilerine
sunulan sigortayı yaptırmış ve başına bir afet hangi tarihte gelirse gelsin,
sigortanın karşılayacağını düşünüyordu. Meğerse öyle değilmiş. Çiftçiler
kendilerinin aldatıldığını hissetti.”
“TARSİM KİMSEYİ UYARMAMIŞ”
CHPli Özer’in bakanlık yetkilisiyle konuşması sonrası kendisine gönderilen
yazılı bilgilendirmede de poliçe güncellemesine işaret edilirken, iki gün sonra
yani 10 Mart’ta TARSİM çiftçilere SMS ile bir hatırlatma ve bilgilendirmede
bulundu. Kendisi çiftçi olduğu için bu mesaj CHP’li Milletvekili Aydın Özer’e
de geldi. TARSİM mesajında şöyle diyordu: “Değerli üreticimiz, mevcut sera
sigortası poliçenizdeki sigorta bedellerini güncel rayiç değerler üzerinden
revize ettirmek için acentenize başvurabilirsiniz.” TARSİM’in ancak konu
gündeme gelince çiftçileri uyardığını söyleyen CHP’li Özer, “Demek ki biz
söylemesek kimse bunu fark etmeyecekti. Biz söylemesek, afet mağduru çiftçinin
TARSİM'den zararının tamamını karşılayabilmesi için poliçesini güncellemesi
gerektiği gündeme gelmeyecekti. Yani TARSİM enflasyon artarken yaşanacak bir
afette çiftçinin iki kat mağdur olabileceğini düşünmemiş, kimseyi uyarmamış, herhangi
bir öngörüde bulunmamıştı. Kısacası bu iktidarın öngörüsüzlüğü, liyakatsizliği
ve insanını düşünmeyen tavrı burada da kendini göstermiştir” diye konuştu.
“TARSİM’İN ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK”
Öte yandan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye de bir soru önergesiyle
“Olağanüstü bir ekonomik dönemdeyiz diyerek mazeret sunmak yerine olağanüstü
bir çözüm üretmeniz gerekmez mi?” diye soran Özer, 19 Nisan tarihinde verilen
yanıta da dikkat çekti: “Gelen yanıtta “TARSİM bunu öngörerek mesajla
bilgilendirme yaptı” deniliyor. Özer, “Lütfen kimse kimseyi kandırmasın.
TARSİM’in özrü kabahatinden büyük. Afetin olduğu gün ortada, 1-3 Mart.
Çiftçinin güncelleme yapması gerektiğini bilmediği ve ancak afet sonrası tespit
çalışmalarında bunu öğrendiği ortada. Konuyu gündeme taşıdığımız gün ortada, 7
Mart. Bakanlığın bizi aradığı gün ortada, 8 Mart. Benim cep telefonuma gelen
mesajın tarihi ortada, 10 Mart. Neticede poliçenin yapıldığı tarihte 8 lira
olan demir 16 lirayı, 25 lira olan plastik 55 lirayı bulmuşken çiftçiler
yıkılan seralarının ancak yarısını karşılayacak oranda TARSİM’den ödeme
alabildiler. Ülkedeki her şeyin fiyatı dolara bağlı artarken, yatırım hesapları
bile kur korumalı mevduata uyarlanmışken çiftçiye olan bu garezin sebebi nedir
anlamak mümkün değil” ifadesini kullandı.
Akdeniz Gerçek Haber Merkezi