Ve beklenen son gerçekleşti. 30 Ağustos’ta Kara Harp Okulu’nda düzenlenen resmi tören sonrasında mezuniyet sevinci ve coşkusu içinde  ‘Kılıçlı Yemin’ ettikleri ve ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ diye haykırdıkları gerekçesiyle Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş ve Batuhan Gazi Kılıç adlı Teğmenlerimiz ordudan ihraç edildiler! Yetmedi; Teğmenlerimizin sıralı amirleri olan Binbaşı Murat Öztürk, Yarbay Halit Türkoğlu ve Albay Alper Topsakal da ihraç edildi!

Sarı Öküz Hikâyesini bilir misiniz? Gelin anlatayım sizlere…

Geniş düzlüklerde yaşayan kalabalık bir yaban öküzü sürüsü varmış. Haliyle, etraflarında aç aslanlar eksik olmazmış. Fakat sürü çok kalabalık olduğu için, bunlara saldıran aslanlar hırpalanır, geri çekilmek zorunda kalırlarmış. Bir gün, yaşlı topal bir aslan, sakin bir şekilde tek başına sürüye yaklaşmış. Sürünün lideri ile konuşmak istediğini söylemiş. İri yarı genç bir öküz öne çıkmış. Aslan demiş ki: “Bakın öküz kardeş, biz sizinle burada sulh içinde yaşamak istiyoruz, ama sizin içinizde şu sarı öküz var ya, o bizim sinirlerimizi çok bozuyor. Onu görünce çılgına dönüyoruz. Size saldırmaktan kendimizi alamıyoruz. Onu bize verin, biz bir daha size saldırmayız. Barış içinde yaşarız.” 

Öküz: “Bunu bir düşünelim.” diyerek sürünün içine dönmüş. Öküzler, bundan böyle rahat edeceklerini düşünerek, sarı öküzün aslanlara verilmesine karar vermişler. Sadece yaşlı ve tecrübeli bir öküz, “O bizi en iyi organize eden ferdimiz, onu vermeyin.” diye karşı çıkmış. Ancak dinlememişler ve sarı öküzü aslanlara vermişler.

Bir süre geçmiş, yaşlı topal aslan tekrar görünmüş. Aynı hikâye tekrarlanmış. Bu sefer kısa kuyruklu kara öküz onların sinirini bozmakta, çılgına döndürmekte imiş. Onu verirlerse barış sürecekmiş… Ve kısa kuyruklu siyah öküz de verilmiş. Günler böylece geçerken, aslanlar da acıktıkça bir bahane ile sürüden bir öküzleri almışlar. Öküzler de, barış bozulmasın diye istediklerini aslanlara teslim etmişler… Böylece, aslanların gücü arttıkça, öküzleri daha çok tehdit etmeye başlamışlar ve almışlar… Öküzlerin artık güçlenen aslan sürüsüne karşı koyacak gücü kalmamış. Toplanıp “Biz nerede hata yaptık da bu savaşı kaybettik.” diye tartışmaya başlamışlar. Ve yaşlı öküz söz almış demiş ki:

“Biz bu savaşı sarı öküzü onlara verdiğimiz gün kaybetmiştik!”

Teğmenlerimizin ettiği yemin metni neydi peki? Şimdide ona bir bakalım…

‘’Ant içeriz ki;

Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Bağımsızlığına,

Ülkenin Bölünmez Bütünlüğüne, Yüce Türk Ulusunun namus ve şerefine..

Aziz Vatanın bir karış toprağına uzanacak eller..

Karşısında bizi bulacak! Ve kılıçlarımız.. Daima keskin ve hazır olacaktır!

Bizler Türk İstikbalinin evlatlarıyız.

Şerefimizle doğduk.. Şerefimizle yaşayacağız.. Ve şerefimizle öleceğiz!

Ne Mutlu Türk’üm Diyene..’’

Şimdi bu yemine TÜRK soyundan olan ve kendisini TÜRK aidiyetinde hisseden kim itiraz edebilir ki? İtiraz edenler sarı öküzü vermeye razı olanlardır!

8 Eylül 2024 tarihinde bu sütunlarda yazmış ve şayet Teğmenlerimiz ihraç edilirse, bu kararı şeref madalyası olarak göğüslerine assınlar demiştim. Öyle de oldu.. Şimdi Cumhuriyet ilkelerine bağlı ‘Mustafa Kemal’in Askeriyiz’ diyen Aziz Türk Milleti olarak ordudan ihraç edilen bu vatan evlatlarına bir namus borcumuz vardır!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürüyenler ülke idaresine çok daha sağlam iradeyle gelecek, Şanlı Ordumuza mensup bu vatan evlatlarına iade-i itibarları yapılacak ve 2024 Yılı Kara Harp Okulu birincisi Teğmen Ebru EROĞLU, vakti geldiğinde Türkiye’nin İlk Kadın Genel Kurmay Başkanı olacaktır!

Tarihe not düşüyorum; Şimdiden Kutlu Olsun!

DERKENAR