MMO Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, su kaynaklarında oluşabilecek kıtlığın herkes için risk oluşturduğuna dikkat çekerek, "Hızlı nüfus artışı ve şehirleşmenin yanı sıra, ihtiyaçları karşılamak üzere günden güne artan endüstriyel üretim, su kaynakları bazında riski artırırken, mevcut temiz kaynaklarda da kirlilik riski baş göstermektedir" dedi. 


COVİD'DE TÜKETİM ARTTI

Yaklaşık 1 yıldır  Covid-19 salgınının da su tüketimini arttıran bir diğer etken olduğunu belirten Başkan Atmaca, şöyle konuştu:

"Dünyanın yüzde 75’i suyla kaplı olsa da sadece yüzde 3’lük kısmı içme suyu ve tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Kısıtlı olan su kaynaklarını besleyen en önemli unsur ise yağıştır. Küresel iklim değişikliği birçok coğrafyada olduğu gibi ülkemizde de kuraklık ve su kıtlığı başta olmak üzere, biyolojik birçok olumsuz etkiye neden olmaktadır. 

Bu durum su ile ilgili bir takım acil önlemler almamız gerektiğini gösterirken, işin enerji boyutu da unutulmamalıdır. Enerji ithalatının da yüksek olduğu ülkemizde, birincil enerji arzının yalnızca yüzde 27,6’lık kısmını yerli üretimle karşıladığımız dikkatlerden kaçmamalıdır. Zira, özellikle tarımsal sulamada sondaj ile su temininde gereğinden fazla su çekilmesi, aynı zamanda kuyu pompalarında gereksiz elektrik enerjisi kullanımı anlamına da gelmektedir."


NASA HARİTASI RİSKİ GÖSTERİYOR!

Başkan Atmaca, tarımsal sulamada kullanılan suyun bir kısmının kanallar vasıtasıyla sağlandığını, önemli bir oranının da yer altından yapılan sondaj ile temin edildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"NASA’nın ülkemizin yeraltı sularını gösteren haritası, su riskini açıkça göstermektedir. Bu nedenle tarımsal sulamada su temini sondaj ile yapılırken, muhakkak gerektiği miktarda su yeraltından temin edilmeli, verimli sulama sistemleri tercih edilerek, çekilmesi gerekli su miktarları azaltılmalıdır. 

Zira çeşitli derinliklerdeki kuyulara inilerek kuyu pompaları ile yapılan su çekme işleminde, önemli miktarlarda elektrik enerjisi kullanılmaktadır. Gereğinden fazla harcanan enerjinin küresel ısınmayı tetiklediği, küresel ısınmanın da yağışları azalttığı düşünüldüğünde, olay tamamıyla kısır bir döngüye dönüşmektedir. 

Bütün bu nedenler bir araya geldiğinde, kesinlikle bilinçsiz sondaj yapılmamalı, izinsiz kuyu açımına asla müsaade edilmemelidir. Suyun, sulamada verimli kullanılması ile azaltılan miktarda yeteri kadar suyun çekilmesi hem içerisinde bulunduğumuz su kıtlığı hem de enerji tasarrufu açısından önem arz etmektedir.

 (İHA)

Editör: TE Bilisim