Akdeniz Gerçek'e konuşan İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Başkan Böcek’in muhalefete kulak vermesini istedi.
Subaşı, “Bazen
en yakın çevre, art niyetli olmasa da başkanları yanlış yönlendirebilir!..
Bunun çaresi yakın uzak birçok çevreye kulak vermektir” dedi. Subaşı isim
vermese de Başkan’ın oğlu Gökhan’ın da belediye işlerine karıştığını ima etti
ve “Ben yakınlarımı belediye işlerine hiç karıştırmadım. Çünkü duygusal
olurlar” dedi.
-Sürgünle ilgili yaptığınız eleştiriler ittifaka zarar verir mi?
“İttifak oluşumunun başında önemli katkım olmuştu. Halen de önemli savunucusuyum. Bunların ittifak için olumsuzluğu olmaz aksine görünmeyen sorunların ortaya çıkmasını sağlayabilir. Çözümlere katkısı olur!.. Belediye, Millet İttifakı belediyesinde. Başarılarıyla övünürüz, başarısızlığı olursa da sorumluluk duyarız.
‘Bize ne’ diyemeyiz. Muhittin Başkan zor günler geçirdi. Tam sağlığına kavuşmasını diliyorum. Toplum, çalışanlar, insanımız da zor günler geçiriyor. Ve tek çareleri halka en yakın kurumlar olan belediyelerdir. Tam da insan odaklı sosyal belediyecilik zamanıdır. Hiç vakit geçirmeden! Muhittin Başkan’ın insani ve vicdani meziyetlerine güveniyoruz.
Ama belediyelerde siyasi güç çekişmeleri belediyeciliğin değişmeyen gerçeğidir... Bazen en yakın çevre, art niyetli olmasa da başkanları yanlış yönlendirebilir!.. Bunun çaresi yakın uzak birçok çevreye kulak vermektir.. Bugünkü hükümet sistemimizin en büyük zaafı da bu değil mi? Ben yakınlarımı belediye işlerine hiç karıştırmadım.
Çünkü duygusal olurlar.. Gerçi istesem de karışmazlardı!! Ama en muhaliflerime dahi kulak verdim. Hatta karar mekanizmalarının içinde tuttum bu hem demokratik teamülleri geliştirir hem de başta başkanın ve herkesin doğru bilgilenmesini, olayları doğru okumasını sağlar. Başkan’ın bir kaç kez duygusal tepkisine tanık oldum.
Geçen gün
belediyecilik de sürgün tabir edilen eylemi savunması ve hatta başkalarına da
uygulayacağı mesajı da bu duygusal tepkilerinden birisiydi. Bu noktada benim
bunlara işaret etmem, uyarı ya da eleştiri bile sayılsa bir değer ifade eder.
Zaman içinde yarar sağlar.”
-Sizin döneminizde yapılan parkta bir isim levhası için tepki verdiğinizi söyleyen olmuş…
“Bunu kimin söylediğini biliyorum ama benim için öyle bir konu tepki nedeni olmaz. Bekir Kumbul, Hasan Subaşı Parkı ismini kaldırıp Atatürk Parkı levhasını koyuvermişti hem de hukuksuz şekilde. Meclise onay için bile getirmeden değişiklik yapmıştı. Ona bile hiç tepki koymamış sadece incinmiştim. Çünkü başkanlık zor iştir bu görevi yapanların belli bir siyasi nezaketi koruması gerekir.
Ben ilk açtığım büyük caddeye Metin Kasapoğlu Caddesi ismini meclise getirmiş onaylatmıştım. Mustafa Akaydın da hem Kumbul döneminde yapılan köprüye levha koymuş hem de parkın girişine bir açıklama levhası koymuştu. Menderes Türel zamanında kırılınca yeni bir levha yapıp koymuşlar ama ben öyle bir levhanın yakışık almayacağı için kaldırılmasını rica etmiştim.
Bugün ise hazırlanmış bilgi amaçlı levhanın geciktirilmesi ve yer seçimindeki aksamalar nedeniyle ‘Benim bu konuda bir isteğimin olmadığını’ genel sekretere iletmiştim... Kendi şahsımla ilgili bu tür konularda kırılganlığım, incinmişliğim olabilir ancak siyasetime ve söylemlerime gerekçe olamaz.
Aslında burada bazı yetkilere
sorulması gereken soru şudur; ‘Acaba belediyenin bazı eylem ve tasarruflarında,
siyasi güç çekişmesinin tezahürü etken oluyor mu? Öteki ve hasım zannedilen kişilerle
dostluk, yakınlık, sevgi saygı bağı olanlara karşı belediye üst yönetiminin
tepkisel eylemlerine mi maruz kalınıyor?”
Özgür Cem BOYNUEĞRİ
