Memlekette ekonomi krize girmiş, tasarruf tedbirleri almak
bir yana kamuda hovardaca bir harcama sözkonusu. Ankara’da da durum aynı,
taşrada da…
Biz Antalya ölçeğine bakalım. Milyonluk festivaller,
konserler, açılışlar vs…
Belediye başkanlarının afiş ve tanıtımlarına ayrılan devasa
rakamlar…
Antalya Büyükşehir Belediyesi de ilçe belediyeleri de
krizde. Finans yönetiminde sınıfta kaldı, neredeyse hepsi…
Bakıyorsunuz bir bina dikip, on katını bir festivale
harcayacak cömertlikte davranıyorlar ama kasaları tam takarı, kuru bakır…
Borçlular kapıda sıraya giriyor, belediyelerde…
Elbette film festivali de olacak, kültür-sanata da kaynak
ayrılacak. Ama bu yapılırken sırf birileri para kazansın anlayışıyla ya da
işbilmezlikten milyonlarca lira havaya savrulmayacak…
Getirisi ve götürüsü ele alınarak harcama kalemleri iyi
analiz edilecek…
Aciliyet taşıyan işler yapılmadan sınır ötesi yerlere yurt
yapmak, belediyenin alacaklılarına ödeme yapamazken çıkıp milyonları öl
yatırımlara gömmek, personeli atıl bırakmak vs…
Yazık…
Üzülüyor insan, memleket adına…
Yurt yapın, kadın sığınma evi yapın, kreş yapın…
Kiralık binalardan çıkıp, kendi binalarınızı inşa edin…
Etüt merkezlerinizi çoğaltın…
Yol, su bekleyen mahalleleriniz dururken yaylara sıcak
asfalt taşımayın…
Tarımsal üretimi ve hayvancılığı teşvik edecek bütçeler
yaratın…
Tüketen, satan, mirasyedi mantığından vazgeçip üreten
belediyeciliğe geçin…
Kent mobilyanızı ve peyzaj bitkilerinizi üretmek yeterli
değil…
Şöyle bir başarılı belediyecilik örneklerini inceleyip
ufkunuzu açın…
Güreşlere ayırdığınız milyonları sizden yardım bekleyen
komşularınıza transfer ediniz…
Kadın sığınma evine para ayırmayıp o paralarla vur patlasın,
çal oynasın yapmak üzücü…
Sözüm meclisten içeri…
Büyüğü de küçüğü alsın üzerine, bir zahmet…
Harcadığınız kamu malı...