Bir köşe yazısı yazdım, ‘Helikopter tiyatrosu’ diye üç gündür konuşuluyor. Sosyal medyadan Ekrem İmamoğlu’na göndermede bulunan ve ‘Musakka tiyatrosundan özel uçaklara’ yorumuna karşı ben de Menderes Türel’e taş ve maden ocakları sahibi Selam Sadıkov’la yapılan ‘helikopter tiyatrosunu’ hatırlatmıştım…

 

Nereden bileyim bu kadar zoruna gideceğini, inkar edeceğini, ‘fotomontaj’ diyeceğini, yanındaki iş insanı ile hiç seyahat etmediğini söyleyeceğini…

 

Ve en önemlisi nezaketini kaybedeceğini…

 

Menderes Türel, benim için sadece bir siyasetçi değil, meslektaştır aynı zamanda. Hem siyasette hem de meslekte ne kadar ilkeli olduğumu da bilir aslında. Ama seçim sonrası gerginliğini atamamış olacak ki üslubunu da kaybetmiş…

 

Haftasonu beni ve gazetemi ‘yalancı’, ‘CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin yayını olmakla’ suçladı durdu, Twitter’da. Gazetecilik dersi verdi, kendince. Özür dilemenin erdem olduğunu hatırlattı…

 

Kendisine buradan sesleniyorum; Evet, özür dilemek erdemdir. Gelin hatanızdan vazgeçin. Yoksa ben de sizin dediğiniz gibi mahkemede yasal haklarımı ararım ki hiç istemem…

 

Siz de ben de bu kentin insanlarıyız. Meslektaşız. Birlikte mecliste çalışmışlığımız var. Yüz yüze bakıyoruz, bakacağız da…

 

O yüzden gerek yok…

 

Ben halkın sesiyim, gazetemiz de Antalya’nın sesi. Gazeteciliğime gelince Türkiye’nin gazetecilikte en iyi fakültesi olan Ankara İletişim Fakültesi mezunuyum ki en iyi hocalardan ders aldık. Kışlalı’nın öğrencisiyim. Mumcu’dur benim idolüm. İlkeli olmayı onlardan öğrendik…

 

Gelelim yanıldığınız, unuttuğunuz ya da paylaşılmasını istemediğiniz konuya…

 

12 Eylül 2014’te kimin kiraladığını bilmediğimiz bir helikopterle yanınızda Selam Sadıkov ile seyahat ettiniz. Bunun fotoğrafını da ekip arkadaşınız paylaştı. Biz de ondan gördük. Hatta Sadıkov’un arka planda olduğu başka bir fotoğrafı da bizzat siz paylaştınız aynı tarihte, sosyal medya hesabınızdan…

 

Şimdi hangi fotoğraf fotomontaj, fotomontajı kim yaptı bilemem. Ama bildiğim sizin yanlış hatırladığınız. Sizin gibi ‘yalan’ demiyorum. Çünkü ne olursa olsun kimse bana siyasette de gazetecilikte de üslubumu bozduramaz…

 

Gelin biran önce hatanızdan dönün ve özür dileyin…

 

Ve bu üslubu terk edin…

 

Millet hakaretten, gerilimden bıktı…