Komşumuz, arkadaşımız veya hiç tanımadığımız biri hayatından vazgeçiyor. Kimi cebinde parası olmadığından, kimi çocuğuna bir şey alamadığından, kimi yemek parası bulamadığından, kimi işten atıldığından vs…
Hepsinin derdi geçim sıkıntısı. Bazıları her ne kadar ‘ekonomik’ değil dese de son dönemde artan intihar vakaları ekonomik bunalımın sonucudur…
Bir gazeteci ve siyasetinden içinden biri olarak söylemiyorum bunu sadece, halkın içinden, halkla içiçe biri olarak söylüyorum. Açlık sınırında yaşamaktan ve işsizlikten geldiğimiz nokta açlıktan ölen, sokakta donan, evinde canına kıyan vatandaş manzaraları…
Yüreğim yangın yeri…
İşinden atılana mı yanayım, yemek parası olmadığı için canına kıyana mı? Yoksa saçma sapan bahanelerle katledilen kadınlarımıza mı…
Peş peşe ölüyoruz…
Ve bu utanç
hepimizin. Sorumlu iktidar gibi görünse de o vatandaşlara el uzatmayan,
uzatamayan herkes sorumlu. Muhalefet, sendikalar, dernekler, hayırseverler,
vatandaşlar vs…
İktidar sorumlu evet. Hatta en büyük sorumluluk onda. Ama muhalefet de iktidara gelerek bu yapıyı
değiştirmek zorunda. Sorunlara çözüm üretmek zorunda yerel dinamikler…
Madem Ankara’dan çare yok. Yerelde başta belediyeler olmak üzere çözümler üretmeli…
Halk sofraları kurulmalı…
Evi olmayanlara barınacak tesisler açılmalı…
Aşevleri yayılmalı…
Öğrencilerin kampüsüne simit, çorba vs götürülmeli…
Öğrencilerin barınma
ve yemek sorunlarına çözüm bulunulmalı…
Yurtlar, kreşler,
kadın sığınma evleri yapılmalı…
Antalya’da yapılıyor mesela. Büyükşehir Belediyesi çorba veriyor. Sabah dağıtımını yapıyor. Akşam da bir ilçe belediyesi yapabilir, bunu…
Muratpaşa Belediyesi
de açıkladı dün kampüste değil ama Adalya Vakfı’nda ücretsiz yemek hakkı verdi
üniversitelilere…
Ama barınma sorunu sürüyor…
Kiralık binalarda yurt olmaz…
TÜRGEV’deki yurdun durumu ise belirsiz…
Kısaca hepimiz sorumluyuz…
Üretimi destekleyen belediyecilik yapılmalı…
Kırsalda üretime devlet destek olmuyorsa belediyemiz yapmalı…
İş örgütlerimiz burs vermeli gençlerimize…
Sosyal yardımlar adaletli dağıtılmalı…
Ve daha pek çok şey…
Ama görünen o ki bir yerlerde hala eksiklik var…
İşte o yüzden çok üzgünüm…
Affetmeyin bizi gençler…
