Tarımda geçmişe özlem her geçen yıl artıyor. Üretmeden tüketen, dışa bağımlı, ithalatı
artan Türkiyem’de geçmişteki zor koşullarda yapılan ama kar getiren, yüz
güldüren üretim şimdilerde zorda. Yanlış politikalar, köylerin boşalması
hatta yok edilmesi olayları bu noktaya getirdi…
Hepimizin geçmişte köyde gidecek bir evi, çalacak kapısı,
dikecek arazisi varken günümüzde bunlar azaldı. Kimsemiz kalmadı, köyde. Arazimiz olsa da…
Sonuçta ekilip dikilmeyen
araziler, köyünü, yurdunu terk etmemek için direnen büyüklere kaldı. Ya da
yıllar sonra köyüne dönenlere…
Antalyamızın köylerinde de benzer tablolar var. Hatta daha
ilerisi. Turizm giren ilçelerde mahalleye çevrilen köylerimiz viraneye dönmüş.
Evler boş, kimsesiz, terk edilmiş. Ya da tek başına bir amca, teyze…
Topraklar boş…
Oysa kurtuluş tarımdan geçiyor…
Ve bugün Dünya
Çiftçiler Günü…
Daha geçtiğimiz günlerde hükümet politikasını açıkladı…
Adında birlik olan
tarım politikasında hedef tarımın özelleştirilmesi. Zaten özelleştirilmemiş ne
kaldı ki…
Oysa ki yıllardır dünya ayağa kalktı; su ve gıda için…
En önemli şey gıda. Tarımsal
üretim tüm ülkelerin en önem verdiği konu olurken, bizde tersi oldu. Üretim
durdu, üretmeyen desteklendi. Üretene destek verilmedi, yetersiz kaldı…
Bir de afetler, tedbirsizlikler derken üretimden vazgeçen
hazır yiyen bir ülke olduk. Neredeyse herşey ithal. Özellikle bakliyat…
Oysa Ziraat
Mühendisleri Odası Genel Başkanı gibi Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği
Genel Başkanı da uyarıyor…
Dünya Çiftçiler Günü için açıklama yapan Fehmi Kiraz, çiftçilerin
üretim yaptıkları köyleri terk etmemesi gerektiğini vurguluyor ve "Çiftçilerimiz üretime devam etsin,
köylerini terk etmesin. Çiftçilik ve tarımsal üretim birkaç yıl sonra daha
fazla kar getirecek. Gıda, dünyada ve Türkiye'de önemli hale geliyor. Bu üretim
de çiftçiler tarafından sağlanıyor. Önümüzdeki dönemde en güzel meslek
çiftçilik olacak" diyor…
Evet üretici isyanda…
Tüketici isyanda…
Eken kazanmıyor…
Tüketici tezgaha yaklaşamıyor…
Ama hepsinin nedeni yönetememek…
Oysa ekeni de dikeni
de satanı da tüketeni de memnun edecek yol bulunur…
Yeter ki tarımsal
şahlanış istensin…
Coğrafyamız da iklimimiz de yetişmiş iş gücümüz de var…
Şimdi rotamız kırsala dönüşe çevirip merkezi idare de yerel
yönetimler de tarımı teşvik etmeli…
Üretmekten vazgeçmeyen o nasırlı ellere saygılarla…
Emeğinize sağlık…