Cumhurbaşkanı erkek. Eskiden başbakan vardı, 1’i hariç
geneli erkekti. Bakanların çoğu erkek. Valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri,
rektörler vs neredeyse tamamı erkek…
Hal böyle olunca
kutlamalar, anmalar hep kadın üzerine…
Sanki bununla idare
edin der gibi ;)
İşte dün bugünlerden biriydi…
Dünya Kadın Çiftçiler
Günü…
Üreten kadın, değil miydi sahi! Doğuran, doyuran,
kucaklayan, evde, işte çalışan, alın teri akıtan ama o terinin karşılığını da
hiçbir daim tam olarak alamayan…
Fark etmiyor ki
işçisi, memuru, iş kadını vs…
Ha çiftçi olmuş ha işçi…
Aynı aslında…
Ben tarla, bahçe,
sera severim. Nerede çalışan görsem oturur yardım eder, sohbet ederim…
Kadın çiftçimizin halini sormayın. Çoluk çocuk yaz-kış
seradadır, kadın. Kah diker, kah sular, kah ilaçlar, kah mahsulü toplar…
Yeri gelir sıcakta, yeri gelir soğukta oradadır…
Çocuğundan çok bakar
seradaki mahsulüne…
Ama sel alır, yel alır, don vurur…
Hiçbiri olmazsa dolar vurur…
Tohum, fide,gübre, ilaç, mazot vs derken kala kalır, çiftçimiz…
Şimdi her şeye rağmen kutlayalım mı?
Hadi kutlayalım
günlerini…
Ellerinden öpelim…
Her şeye rağmen
ürettikleri için…
Yoksa tamamen dışa bağlayacağız meyve-sebzeyi de…
Et de ithal zaten…
Gelin bir devrim yapalım…
Tarım devrimi…
Üretimi teşvik edelim…
Ekmeyeni değil, ekeni ödüllendirelim…