İnsan, insandır. Kadını-erkeği yoktur günlük, sosyal, ekonomik ve siyasal alanda. Ama gündem değiştirmenin en iyi yoludur, kadını tartışmak. Yediğini, giydiğini, içtiğini, çalışıp çalışmaması gerektiğini konuşup ortalığı karıştırmak…

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’nün tabiriyle aslında erkek iktidarının kıt akılları tarafından yapılan ve yürütülen bu girişim herkese zarar…

Bakın şiddet körükleniyor…

Hem de her türlü…

Ev içi özel alandan kamusal alana körüklenen, dalga dalga artan bir şiddet var…

İstismar atmış…

Taciz artmış…

Yapılması gereken belliyken, tartışılan ve gündeme getirilen tecavüzcüye af yasası ve nafaka yasası…

Yapmayın lütfen…

Aklımızla dalga geçmeyin, alay etmeyin…

Yapılan istismarın üzerini örtmeye çalışmak, kadının kendi ayakları üzerinde durması için çalışma hayatında olmasının ‘erkeğe el açmak’ olduğunu söylemek, laik, demokratik yaşamı dinamitlemektir…

Müslüman coğrafyasındaki barışın ve kadı özgürlüğünün sigortası dinamitlenirken buna en çok karşı çıkması gereken kadındır…

Kadın, eve hapsolunamaz…

Kadına şiddet, taciz, istismar, düşük ücret vs reva görülemez…

Kadın cinayetleri olağanlaştırılamaz…

Bunu bir an önce kesmek lazım…

Ama bunun için çok ama çok ekmek yemek lazım…

Baksanıza en modern zihniyetin öncüsü olduğunu savunanlar bile kadınların emeği üzerinden kazanmaya devam ediyor…

Kadınları, siyasetin mutfağına mahkum eden her anlayış aslında aynıdır…

Hepsiyle toptan mücadele de esastır…

Şu cinsiyetçi anlayış bırakılıp, kadın-erkek eşitliği savunulmalı…

Kadının hakkı, insan hakkıdır ve herkes sahip çıkmalıdır…

Hala cinsiyetçi anlayışın kadına yönelik artan şiddetini tartıştığımız şu günlerde en büyük üzüntüm de ülkenin gerçek gündeminin perdeleniyor oluşu…