Belediyelerde çöküşe geçen AKP’nin ve yandaş kalemlerinin aklına bugün geldi, ‘siyasi ahlak’. Belediye başkanlarının, belediye şirketlerinde yönetici olması ya da yakınlarının belediyede çalışması gayri ahlakı, ayıp bulundu…

 

17 Yıldır ülkeyi yöneten AKP hükümetlerinin dünden bugüne tavırlarına bakılınca ise daha ileri düzeyde bir akraba kadrolaşması yapıldığı, yapılmaya da devam ettiği görülüyor…

 

Kabinede de aynı AKP’li belediyelerde. Düne kadar Antalya Büyükşehir Belediyesi’ndeki kadrolar nasıldı! İl başkanından gençlik kollarına kadar yöneticileri, yakınları, belediye başkanının yakınları görevde değil miydi…

 

Bu işin partisi de yok. Her partide aynı şeyler var. Zaten Anayasa ve kanuna aykırılık da yok. Siyasi ahlaka uygun olmaması ise aslında uygulamadan kaynaklı. Yoksa liyakat sahibi bir insanı, akraba diye çalıştırmamak olmaz. Ama sadece akraba diye çalıştırmak da olmaz…

 

Bakıyorum da şimdi yükselen CHP belediyeciliğini yaralamak adına haberler, yayınlar yapılıyor. Büyük tabloda kaçırılanlar, yolsuzluklar, kamu zararları, şaibeli ihaleler örtülüyor…

 

El insaf…

 

Ahlak, evet ahlak. Ama hepimize. Her görüşe. Her zaman. Belediye olanaklarıyla yandaş kayırmacılığı yapanların ahlakını, liyakatsiz atamalarını görmezden gelmemek lazım…

 

Elbette ekonominin yangın yeri, işsizliğin de tavan yaptığı bir ortamda da her belediye başkanı, yetki sahibi insan adil olmalı…

 

Şimdi CHP tavır aldı. Belediyelerde, akrabaların işlerine son verilmesini istedi. Bu durum Antalya dahil her yerde belediye başkanları açısından zor bir tablo ortaya çıkaracak. Belediye başkanlarının nasıl bir tavır alacağı şimdilik belli değil…

 

Sadece İbradı Belediyesi’ndeki akraba konusu haberlere taşındı ama her belediyede var. Üstelik sadece belediye başkanları akrabaları değil, örgüt başkan ve yöneticilerinin de akrabaları var…

 

Hatta Genel Başkan Yardımcılarının…

 

Burada hem genel merkez hem belediye başkanları açısından sıkıntılı bir süreç var. Toplumun beklediği ise CHP’li belediyelerden de diğerlerinden de kanun ve vicdanlarına uygun kararlar alması…

 

Ne kamu yaralansın…

 

Ne vicdanlar…

 

Bir iki liyakat sahibi akraba anlaşılabilir belki ama liyakatsız akraba ve yandaş kadrolaşması kabul edilemez…