Petrol iskelesi konusu yaklaşık 3 aydır, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin gündeminde. 2019 Yerel Seçimleri sonrasında önce tahsisi iptal edilip ardından Muhittin Böcek’in girişimleriyle geri alınan Sarısu Plajı’nda 1 kilometrelik iskele yapılacak. Hem de bir tarafında liman, bir tarafında balıkçı barınağı olan bir bölgede…

 

Denizci olmamakla birlikte sahile yapılmak istenen iskelenin zararlarını tahmin edebiliyorum. Hem sahili vuracak hem deniz turizmini…

 

Nitekim Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Kurulu, konuyu ayrıntılı bir şekilde raporlayıp açıkladı. Koruma, Milli Park Alanı ve turizm bölgesi ile çevreli bölgedeki bu işe ‘hayır’ dediler…

 

Mavi Bayraklar açısından tehdit olarak gördüler, iskeleyi. Denizcileşme Platformu Başkanı İzzet Ünlü de ona yakın maddede değerlendirdi, durumu…

 

Sonuç, bu iskele ister Ulaştırma Bakanlığı’nın ihtiyacı doğrultusunda isterse NATO’nun talebi için yapılsın kent gündeminde şeffafça tartışılması gerekli…

 

Anayasa’ya, Kıyı Kanunu’na aykırı. Mekansal Alanlar Yönetmeliği’ne de…

 

Yerel yönetimler de sıcak bakmıyor, halk da…

 

Alternatif yer bulmak zor olmasa gerek. En az zararla atlatılacak bir yerde iskele, yapılsın ama Sarısu’yu hançerlemeye gerek yok…

 

Üstelik Sarısu elimizde kalan güzide birkaç alandan biri. Mesire alanı ve plaj olarak kullanılması, bu proje hayata geçerse mümkün değil…

 

İskele yapılırsa, Sarısu halka kapatılır…

 

O yüzden Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin çıkışını çok anlamlı buluyorum. Projenin eksilerini çıkıp Çevre Kurulu olarak açıkladılar…

 

Şimdi sanıyorum bu karşı çıkışla konu kent dinamiklerinin masasına alındı…

 

Ki günlerdir çırpınan ve iskeleye hayır diyen, Antalya’nın denizci bir kent olması için uğraşan İzzet Ünlü de sizler için gazetemize konuyu değerlendirdi…

 

Ben yaptım oldu ile olmuyor, sevgili yöneticiler…

 

Bu iskele Sarısu’ya olmaz…

 

Olamaz…

 

Nereye olur, oturun onu konuşun kent dinamikleriyle…