Ağır aksak yürütülmeye çalışılan demokrasimizde bir nebze de olsa halkın iradesinin sandığa yansımasının beklenildiği seçimlerin üzerinden bugün 10 gün geçmesine rağmen hala itiraz, sayım, yeniden sayım…

 

Dünyada bizi kaygıyla izliyor. Yıllardır söylenir, seçimler önemlidir ama seçim güvenliği daha önemlidir. Halkın iradesinin sandıktan çıkması gerekir. Şaibesiz seçimler yaşanmalıdır. Ama maalesef son yıllarda yaşanan kötü örnekler dolayısıyla seçim güvenliği tartışmalıydı. Halkın oylarının sandıktan olduğu gibi çıkmadığı, baskı ve tehditle oy kullanıldığı vs gündemdeydi…

 

2019’a kadar ki pekçok seçimde de hem seçmen hem de seçimlerde ve adliyede görevlerim dolayısıyla yaşadığım onca durumda da yapılan itirazların haksız retlerine de şahit olmuşumdur…

 

Sizlerin de pekçok tecrübenin olduğuna inanıyorum…

 

Fakat bu kez başkaydı. Daha hazırlıklıydı adaylar ve partiler. Türkiye’nin her yerinde olmasa da gönüllülerin sandık örgütlenmesi müthişti…

 

Nitekim görüldüğü üzere gönüllülerin de katkısıyla dakika dakika İstanbul’da resmi olmayan ama ıslak tutanaklı verilerden elde edilen sonuçlar açıklandı…

 

Hal böyleyken ‘sandığa saygı’ diyenler, şimdi ‘şaibeli’ iddialarıyla dünyaya güldürüyorlar…

 

Hala iktidar partisi Türkiye genelinde oy ağırlığını koruyor…

 

Ama kaybedişi, çöküşü görüyorlar tabii…

 

O da doğal…

 

Herşeyin bir ömrü vardır. İktidarın da öyle…

 

Kaybetmeye de alışmak gerek…

 

Gitmeyi de öğrenmek, kabullenmek lazım…

 

Bir nefes almak lazım bazen…

 

Artık kutuplaşmayı bırakalım. Kucaklaşalım…

 

Halkın memnun olduğu ve yeniden sayımlarla da doğrulanan seçimlerin yenilenmesini istemek de şu saatten sonra devlet büyüklüğüne yakışmaz…

 

Gelin daha fazla kendimizi küçültmeden toparlanalım…

 

Herkes dersini çıkarsın…

İktidar da muhalefette…

 

Ve önümüze bakalım…

 

Yaşadığımız coğrafyaları birlikte güzelleştirmenin, barıştırmanın, geliştirmenin yollarını arayalım…