1980’li yıllarda izlerken, kahkaha attığımız ama altında derin mesajlar dolu olan Türk tiyatrosunun tartışılmaz bir öneme sahip olan oyunuydu; Yasaklar. İktidarı eleştirirken, halkı da güldüren oyunu Devekuşu Kabare Tiyatrosu sahneye koymuştu. Zeki Alasya ve Metin Akpınar ikilisinin tiyatrosunda sahnelenen oyun, usta yazar Kandemir Konduk tarafından güncellendi yakın zamanda. Yeni Yasaklar da sahnelere konuldu…

Yakın geçmişten bugüne değişen bir şey yok. Yasaklar, hep vardı. Hatta bugün geçmiştekileri aratıyor. Geçmişte başbakan ve cumhurbaşkanlarını eleştiren çizimler yapan karikatüristler, yazarlar, sanatçılar bugün olduğu kadar dava, soruşturma, tutuklama ile karşı karşıya değildi…

Bilim insanları da gazeteciler de bugün yaşanan tablo kadar ağır bir ortamdan geçti mi bilemiyorum ama şimdilerde yaşanan yasaklar, demokrasinin geldiği durumu ortaya seriyor…

Bir bilim insanı olan ve yaklaşık 3 yıl önce Kanun Hükmünde Kararname ile üniversitesinden uzaklaştırılan Bülent Şık’ın başına gelenlere bir bakalım…

Barış akademisyeni olduğu için görevinden oldu…

Ardından Sağlık Bakanlığı tarafından 12 yıl hapis istemiyle hakkında dava açıldı. Suçu, kendisinin de yaptığı araştırma sonuçlarını halka açıklamak…

Antalya’nın da aralarında bulunduğu 5 ilin kanser raporunu açıklamak nedeniyle suçlu ilan edilen…

Türk Tabipleri Birliği, açıklama yaptı ve destek çıktı Şık’a…

Bakanlığa sorular sordular…

Cevap yok…

Dün de Antalya Tabip Odası’ndan Şık’a destek geldi…

Halk sağlığını tehdit eden bir konuda gizlemenin yerine gerçekleri paylaşmak ve tedbir almanın gerekliliğine dikkat çekti…

Sonuç ne olur bilmiyoruz…

Yargı bakanlığın lehinde mi yoksa Şık’ın lehinde mi karar verir bilinmez…

Ancak bilinen o ki toplumu aydınlatmak, kamuyu bilgilendirmek için yapılan açıklamalar, paylaşımlar, yazılar, konuşmalar suç değildir…

Basın susarsa…

Bilim insanı susarsa…

Halk susarsa…

Bunun adı demokrasi olmaz…

O yüzden yapılması gerek sağlığımızı tehdit eden sudaki ve gıdadaki zehirlerle mücadeledir…

Bu konuda ne yapılıyor bakanlık açıklamalıdır…

Ve şu yasakçı anlayıştan bir an evvel vazgeçilmeli…

Yasaklarla mücadele, gerçekten de isteniyorsa…